Bir şey diyemiyordum. Hinatanın dediklerinden bir şey anlamadığım için sadece ona bakmakla yetiniyordum. Hinata içli bir hıçkırık eşliğinde yandaki bankalardan birinde oturarak ellerini yüzüne kapatıp " yetimhaneye geldiğim günden beri onun hep öldüğünü sanıyordum. " dedi. İno yanına oturup elini omuzuna şefkatli bir ses tonuyla " Hinata tam olarak ne oldu anlatabilir misin " dedi. Hinata burnunu çekerek derin bir nefes alıp " on bir yıl önce ailemle hala beraberken naruto kun daha doğrusu naruto senpai bizim komşumuz du. Fakat onun babası albaydı ve savaştan dolayı başka bir bölgeye gitmek sorunda kaldılar. " sonra dayanamayıp hıçkırık içinde ağlamaya yine başlayarak " daha sonra gelen haberlerden dolayı şehirdeki patlamalardan dolayı şehit oldukları haberi gelmişti. Naruto kunun ise enkazda kaybolduğu söyleniyordu. " dedi. Gözyaşlarını silip gülümseyerek " ama yaşıyor kanlı canlı karşımdaydı " dedi.
Ino tüm sevgisiyle kollarını hinataya sarıp " tatlım hep o bize çok nazik yaramaz bir çocuktu dediğin kişi omuydu " dedi. Bende hinatanın diğer yanından tutarak " geçmişine ait güzel bir anı görmek seni kesinlikle mutlu etmiş olmalı " dedi. Hinata başını sallamakla yetinmişti.
Bir saniye siz doğuştan yetim değilmisiniz. Tabiki de değiliz... Bizler anne ve baba şefkatini yaşamış , mutlu bir aile ortamı yaşamış insanlarız ee ne oldu on yıl önceki iç savaş tan dolayı hepimizin ailesi öldü. Tabi farklı zamanlarla ino mesela on üç yıl, ben ve Hinata ise on yıldır yetimhanedeydik.
Dönüp onlara baktım ino haleda hinatayı teselli ediyordu. Hinata cebinden bir kartvizit çıkararak " ama şimdi onun Nerede olduğunu biliyorum sanırım " dedi. İkimiz ortamızda hinatayı eserek karta bakıyorduk üstünde anbu yazısını görünce yerimizde donup kaldık. Soğuk terler dökerek karta bakıyorduk. Ino dümdüz bir sesle " Hinata bu anbunun ne halt olduğunu sakura anlatmadı mı bugün " dedi. Hinata bunu duyduğunda aniden omuzları yere düşüp depresif bir şekilde " öyle bir şey vardı değil mi " dedi. Bunu dediğin de kendimi tutamayıp gülümseyerek yerimden kalkıp yüzüme düşen bir tutam saçı kulağımın arkasına iliştirerek " bunu yurtta konuşalım bizi merak ederler " diyerek onlara baktım. Onlar başlarıyla onaylayarak yerinden kalkıp peşimden geliyorlardı.
Uchiha sasuke
Niyeyse kendimi yorgun hissediyordum. Motorumu barın önüne park edip bara girdiğimde burdaki bilgisayar başında oturan shikamaru geldiğimi fark ederek " serserin hakkında kayda değer bir şey buldun mu " dedi. Bara doğru gidip sandalyelerden birine oturup kendime bir sigara yakarak " bilgisayar başında araştırırken aklıma geldi. Onu dün bıraktığım taksi durağına gittim " dedim. Uyuşuk bir şekilde çenesini eline yaslayıp ağzında sigarası yarım ağızla " öylemi peki kızın yerini buldun mu " diye sordu. Ağzımdaki sigara dumanını üfleyerek " tabikide taksici çenesi düşüktü öttü herşeyi " dedim.
Ayaklarından köprü aşağısından sarkıttığı taksiciye adam kollarını köprü kenarına dayayıp sigarasından bir nefes çekip adama o tepeden bakışlarını atarak " şimdi söyleyecekmisin o kızı nereye bıraktığını " diye sordu. Taksici elleri aşağıda baş aşağı asıldığı için debelenip doğrulmaya çalışarak " Doğu bölgesindeki kız yetimhanesinde ama bana bunu söylememem lazımdı. O kadar bana rüşvet vermişti " dedi. Sasuke baygın gözlerle adam gerizekalımısın bakışı atarak " lan salak canın paradan daha mı değersiz " dedi.
Kesinlikle öttürürken sorlanmadım. Bana inanmayan bakışlarıyla shikamaru " eeee nerdeymiş peki " dedi. O sırada naruto içeriye girip bar sandalyesine oturup uyku modunda bara yaslanarak " acıktım choji ne yemek yaptı. " dedi. Shikamaru ona bakarak " choji ye özel görev var oraya gitti " dedi. Naruto başını eğerek " anlıyorum " ayağa kalkarak doğru giderek " ben ichirakuya gidiyorum " diyerek kapıdan çıktı. Ona tip tip bakarken " nesi var lan bunun " dedim. Shikamaru sigarasından bir nefes çekerek " ne biliyim döndüğünden beri böyle bütün gün bilgisayar başında bir yetimhaneyi arayıp duruyordu " dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serseri
AdventureBeş yıllık bir savaşın on yıl sonrasında bile Konoha şehri ekonomik bakımından kendini düzeltse bile güvenlik bakımından bir nebze bile ilerleme kaydedememiştir. Polis teşkilatının yüksek rütbelilerinin bile rüşvet le çalıştığı bir şehirde kendisin...