Sonunda yeni evime taşınmış. Şimdi yeni okulumun Kampüs kapısındaydım. O olaydan beri tam bir hafta geçti ve o günden sonra o adamlar sebepsiz bir şekilde bir daha karşımıza çıkmadılar. Oysa o adam seni kendime saklayacağım demişti. Bu ne anlama geliyor ki ... sence yok artık... tamam bana biraz sarkıntılık yaptı.... ama benim gibi bir psikopatı napacak ki...
Yanımdan geçen insanlar bana tuhaf tuhaf bakarlarken tıp fakültesine doğru gitmem gerektiğini farkettim. A kapısından içeriye doğru tüm kampüsü kapsayan büyük haritaya doğru yürüdüm. Önünde büyük bir kalabalık vardı. Iste dışı rahat bir nefes aldım. Sanırım buradaki tek Çömez ben değildim. Bugün günlerden aslında pazar ama tıp ve hukuk fakültesi öğrencileri yarın hemen derslere başlayacağı için bizler bir gün önceden kendi ders programı fakülte binasını öğrenmek ve hocalarımızla tanışmak için erken geldik. In ve Hinata ise yarın başlayacaklar.
Haritaya göz attığımda tıp fakültesi olan hastane yi görmüştüm. Derslik binası ise tam yanındaydı. A kapısıyla hesaplarıma göre beş dakikalık bir mesafesi vardı. Şükürler olsun sakinleşmek için yeterince vaktim var... doğrusunu söylemek gerekirse heyecandan kalbim deli gibi atıyordu. Bacaklarım titremeye başlamıştı. Offf ino ya sen niye tıp fakültesini kazanmadın. Doktor olmak istememin asıl sebebi aslında tsunade anne...shizune anne bizim yurda müdür olmadan önce on yıl önceki savaşta ordu hastanesinin baş hekimi olduğunu söyledi . Fakat ordunun kendi içerisindeki dengesizliklerden dolayı ayrıldığını söyledi. Shizune anneye göre kendi oğlunu ve kocasını kırtaramadığı için bu mesleği bırakmış. Hoş onun gibi şiddet yanlısı rahat bir kadının doktor olduğuna pek inanasım gelmiyor.
Sonunda derslik binasına gelmiştim. Kapısının önünde durup rahatlamak için derin bir nefes aldım. İçeriye doğru bir adım attım. Shizune annenin dediğine göre üniversite de öğrencinin lisedeki gibi bir tek bir sınıfı yok... her ders farklı bir derslikte işleniyor. Ders programımı öğrenmek için panoya doğru gittim. Birinci sınıf ders programını gördüğüm de ise diğer herkes gibi çantamdan küçük not defterime programı yazdım. Ilk dersim otuz dakika sonra... sanırım bir kaç kişiyle kaynaşmak ve kantinin yerini bulmak için mükemmel bir fırsat. .. etrafıma bakınarak kantinin hangi tarafta olduğunu tahmin etmeye çalışıyordum. Birden cılız bir çığlık ve düşme sesi duydum. Arkama döndüğümde gözlüklü olduğunu tahmin ettiğim küt siyah saçları olan bir kız gördüm... o gözlüklerini yerde ararken iki tane kaltak spor dan olan kız onun gözlüklerini alıp sinsi sinsi gülüyordu. Umursamamaya çalıştım. Ben kaltak ergenlere zorbalık eden yırtık kotlar , göbek açığı tişörtler , Kareli gömleği beline bağlayan manyak kız değil. .. elbiseler ve Etekleri diz üstü çorapla kombinleyen sevimli hiç bir şeye bulaşmayan kız olacağım. ..
Merdivenlerden düşme sesi gelip kızın acı dolu sesi ve kaltak spor dan olan iki kızın haspatik kahkahaları yükselince... sikerim lan hiç bir şeye bulaşmayan tatlı kız olayını... hemen arkama dönüp bana sırtı dönük olan iki kaltak sporluyu saçlarından kavrayıp çığlık çığlığa bağrışırlarken... deli gibi gülmeye başladım. .. Bu sese bayılıyorum. .. iki saçı birbirlerine sıkıca düğüm atıp birbilerine bağladım. .. onlar deli gibi bir birlerinden ayrılmaya çalışırken... ben kızın gözlüğünü alıp o ikisini merdivenden aşağı ittim. .. çığlık atıp düşerlerken ben deli gibi gülüyordum. .. oh be şimdi kendime geldim. ... etrafa baktığımda ise herkes bana aha fakültenin yeni manyağı bakışlarını atıyordu. .. bıkkın bir şekilde nefesimi verdim... olacaktım artık ne yapalım. .. kendini ne güzel biliyorsun öyle dimiii
Eyvah kızı unuttum hemen aşağıya ona yardım etmeye inerken bir kaç insan evladı çoktan kıza yardım ediyormuş meğer. .. bende hemen yanına gelip gözlüklerini ona vererek, sevimli bir şekilde gülüp " bunlar sana mı ait " dedim. Sesimi duymuş olmalıki bana dönüp gözlükleri alarak " teşekkür ederim " dedi. Gözlükleri takıp bana baktığında şaşkın bir şekilde beni inceliyordu. Şu anda giydiğim yarım kollu kahverengi üzeri çiçek desenli mini elbise ve Diz altı çoraplar giyen bir kızı bir önceki davranışı sergileyen kızla özdeştiremedi heralde... bakışları o kadar komiktiki şu anda ona ... Merhaba dünyalı ben dost demek istiyorum. .. elimi uzatıp gülümseyerek " ben Harun sakura memnun oldum " diyerek onu dünyaya dönmesi için uyardım. Birden kendine gelip şaşkın bir şekilde bana bakarak tedirgin bir şekilde " ah Özür dilerim " deyip elimi sıkmıştı. yaptığı davranıştan dolayı endişeli bir şekilde davranarak beni görmezden gelmeye başlayıp kendi kendine "ahh ne kadar kabayım" diye söyleniyordu. Ben rahatlatıcı bir şekilde " önemli değil" derken... o hiç duymamış bir şekilde " bana yardım eden güzel ve psikopat kıza uzaylı gibi baktım " diye kendi kendine söylenirken... " yavaaaş " dedim. Bana sadece arkadaşlarım ve kendim paikopat diyebilir. Bana şaşkınca bakıp burnumun dibine gelerek " dediklerimi duydun mu " demezmi. ..
manyak mı lan bu kız ne çekti de bu kafayı yaşıyor... daha da bana yaklaşıp elimi sıkıcı tutup tokalaşarak " Memnun oldum sakura chan ben de onaya megumi " kolum koparırcasına sallayarak " yeni mi başladın, seni daha önce görmedim, saçların ne değişik, vücudun da güzel , sakura chan seni canlı otopsi yapmama ne dersin " dediği an... dehşet dolu gözlerle ona bakıyordum. Kesinlikle manyak kolumu deli gibi sallayıp psikopat ça konuşmaya devam ediyordu. Kolumu hemen geri çekip sırtını döndüğü merdivenlere birde kızı ittim. O şaşkınlık içerisinde çığlık ben haleda dehşet dolu bakışlarla kıza bakıyordum. Bana dehşet dolu bakan diğer öğrencilere dönüp... üç maymunu oynayın diyen bakışlarımla bana en yakın olan kişiye " hey kantin nerde " dedim. O ise şaşkın bir şekilde " ikinci kata çıkınca direk görürsün " dedi. " teşekkür ederim" deyip yukarı çıkarken o ise hala şaşkın " rica ederim " demekle yetindi.
Kantine çıktığımda herkes dikkatli bir şekilde televizyona bakıyordu. Bende baktığımda ekranda son dakika haberi yazıyordu. Alt tarafı okuduğum da ise... ne amegakuredeki teröristlerle olan iç savaş bitti mi. .. hemen televizyona yakın olan bir masaya oturup haberi dikkatli bir şekilde dinlemeye başladım. Bu savaş iki aydır sürüyordu. Daha da kötüsü ise komşu şehir olduğu için savaşın konohagakureye yayılma riski de vardı. Fakat nasıl oldu da daha aylar sürmesi beklenen savaş bir anda bittiki... sonunda bir spiker çıktı ekrana " yayınımızı son dakika haberiyle ara vermekteyiz. Ülkemizin amegakure şehrinde iki aydır süren teroristlerle olan iç savaş sonunda bitti. Daha aylar sürmesi beklenen savaşı bir anda bitmesine vesile olan sebep ise... terörist liderlerinin kim tarafından olduğu bilinmediği kişiler tarafından soğuk bir şekilde katledilmesi dir. " dedi.
Bunu duyunca etraftaki insanlar uğultulu bir şekilde şaşkınlıklarını dile getiriyordu. Bende şaşkındım tabiki de iki aydır polis ve askerin bile ulaşamadığı o liderleri kim bir hafta da bu kadar kolay bir şekilde öldürebilirdiki. ..
Uchiha sasuke
Bir haftalık amegakure yolculuğumuz sonunda bitmişti. Karavanla konohagakureye geri dönerken radyodaki haberler amegakuredeki liderlerin ölümlerin den bahsediyordu. Naruto hararetli bir kahkaha atarak " milletin aklını aldık iyimi tamamen tırlatmaları için bir günde mi gebertseydik acaba onları " deyip uzandığı ranzadan yavaşça doğruluyordu. Gülmeye başlamıştım çünkü dediğini yapsaydık harbi millet tırlatırdı. Birden karnımda bir sancı hissetmiştim. Lanet olsun o puştlardan birinin kurşunu belimi sıyırmıştı. Dünden beri bu yarayla uğraşıyordum.
Hafifçe doğrulup yeni bir ağrı kesici alacakken choji uyarıcı bir ses tonuyla " sasuke yeni bir tane almak istiyorsan üç saatin dolmasını bekle " dedi. Onu umursamadan ilaç kutusundan bir tane hap alıp ağzıma atarak " bu uyarıya önce kendin uy " dedim. Puşt kolundan vuruldu diye bir kutu ağrı kesiciyi bitirdi. Bir şişe suyu kafama dikerken shikamaru bıkkın bir şekilde oflayarak elinde ilk yardım çantasıyla yanıma gelip " tşörtünü çıkart pansuman yapacağım " dedi. İkiletmeden tşörtü çıkarıp pansuman yapmasına izin verdim. O belimdeki sargıları çıkarırken naruto buz dolabına gidip içinin boş olduğunu görünce öldürücü bakışlarla choji ye dönüp " oğlum insan bize de bırakır be " dedi. Choji hiç umursamadan mıtfaktaki koltuğa yığılı bir şekilde cipsini yiyerek " mola verip yeni erzak alırız " dedi. Bunu duyunca arabayı kullanan saide dahil donup kalmıştık... lan bu şişko yüzünden saten üç saatlik olması gereken yolculuk altı saat sürmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serseri
AventuraBeş yıllık bir savaşın on yıl sonrasında bile Konoha şehri ekonomik bakımından kendini düzeltse bile güvenlik bakımından bir nebze bile ilerleme kaydedememiştir. Polis teşkilatının yüksek rütbelilerinin bile rüşvet le çalıştığı bir şehirde kendisin...