Serseri

sen hangi dünyadasın

   İno çıldırmış bir şekilde çatıda sainin göğsüne vurup küfürler savurarak " manyak herif sen ne yaptığını sanıyorsun , hangi hakla beni öpersin " diye bağırıp çağırıyordu.  Sai insanın sinirlerini hoplatan gülümsemesine devam ederek " hara hara seni öptüğüm için umarım bu ağız bozukluğu bana bulaşmaz " dediği an suratına ağır bir tokat inince başı yana dönerek şaşırarak donup kalmıştı. İno öfkeden kızarmış gözleri ve öfkeden alnında ve Kaş ortasında beliren çizgilerle korkutucu bir görünüm veriyordu. Saiye doğru işaret parmağını sallayarak laflarını teker teker " bir daha kine yine böyle bir şey olursa inan bana " çenesini kaldırarak " o tokadı çok ama çok hafif bulursun " dedi. Sai inonun bu öfkesini hiç anlamadığı için sadece şaşırmakla kalmıştı. En önemlisi de gözleri ... orada birini hiç acımadan öldürebileceği hissini almıştı.

   Merdivenlerden sakura nın endişeli sesi " ino " diye yankılanırken ino hemen endişeli bir şekilde merdivenlere doğru giderek " buradayım " diye bağırdı. Sakuranın koşarak merdivenleri çıktığı adımlarından anlaşılıyordu. Endişeli sesi daha  net çıkarak " ino ne oldu öyle iyi misin " diyerek sonunda terasa varmıştı. Nefes nefese elleri dizlerinde inoya göz ucuyla bakarak rahatlamış bir şekilde nefesini verip" şükürler olsun iyisin " dedi. İno merhametli bir şekilde gülümseyerek " sende aynı şekilde " dedi.

   Sakura inonun arkasında ki saiyi görünce şaşkın bir şekilde " ne oluyor burada " dedi. İno omuz üstünde Saiye göz ucuyla bakarak " hadsizlik etti ama icabına baktım " dedi. Sakura ağzı açık bir şekilde " ve hala hayatta " dedi. İno ani bir öfkeyle sakuraya dönerek " sana ne lan bundan " diye bağırdı. Bir süredir teras kapısına yaslanarak kollarını önünde birleştirip gözlerini devirerek " eee şimdi içiniz rahatladı mı " diye sordu. Göz ucuyla önündeki manzarayı büyük bir keyifle izlediğini fark edince gözlerini kısmıştı.

   İno öfkeli bir şekilde sasukenin önüne doğru giderek işaret parmağını sallayıp " sen umarım arkadaşımı incitecek bir şey yapmamış sındır " dedi. Sasuke inoyu kibirli bir şekilde süzerek " kör müsün arkadaşın gayet sağlam görünüyor " dedi. İno gıcık olmuş bir şekilde elleri  belinde " sana inanmıyorum o yüzden onu temiz bir kontrol edeceğim " dediği an sakuranın dehşet içerisinde kollarını göğsünde kovuşturması sasuke ve sainin gözünden kaçmamıştı. Sakura stres içinde " yeter bu kadar ino " diyerek hemen inoya doğru gidip kolundan tutarak " hemen buradan gidiyoruz " diyerek çekiştirerek merdivenlere sürüklerken ino " daha lafım bitmedi " diye söyleniyordu. Sakura ise öfkeli bir şekilde " sen hiç konuşma bence " diye söylenerek merdivenlerden aşağıya iniyordu.

   Sai onlara sanki biraz önce tokat yiyen o değilmiş gibi o meşhur gülümsemesini takınarak " iyi geceler demeyecek  misin ino chan " dedi. İNo ve sakura saiye şaşkın bir şekilde dönüp baktı. İno geber diyen bir ses tonuyla " iyi geceler " deyip bir hışımla merdivenlerden aşağı indi. Sakura ise hiç bir şey anlamamış bir şekilde sasukeye bir bakış attıktan sonra oda hemen inonun peşinden  inmişti.

   Sasuke elleri cebinde gövdesini saiye doğru hafifçe döndürüp sorgulayıcı bir bakışla " heyecanlı görünüyorsun sai " dedi. Sainin gözleri kan kokusu almış köpek balıkları gibi parlıyordu. Heyecandan titreyip yumruğunu sıkarak " çünkü öyleyim o sarışın bana bu hissi veriyor " dedi. Sasuke başını yan yatırarak " sadece heyecan mı " dedi. Sai sakinleşmeyi başarıp o soğuk gülüşünü takınarak " cinsel arzular da var " dediğinde sasuke bıkkın bir şekilde nefesini vererek " bu doğal " dedi. Merdivenlere doğru giderken üst dudağını yalayarak sakuranın dudaklarından kalan tadın son kalıntılarını almıştı.

  Aklına bir şey gelip arkasına dönerek henüz merdivenin başına yeni gelmiş saiye " aklıma gelmişken sen burada ne arıyorsun " dedi. Sai bir anda şaşırdı sonra neden geldiğini hatırlayınca " aaa doğru yaa işimiz var " yüzüne ve ses tonuna  pişkin bir ifade katarak " seni almaya gelmiştim "  dedi. Sasuke suratı asılıp merdivenleri inmeye devam ederek " ne işiymiş " diye sordu. Sai bu sefer fena sıkılacağız diyen bir gülümseme ile " bir grup uyuşturucu satıcısını bulup mallarını imha ettikten sonra adamları polise teslim edeceğiz " dedi. Sasuke omuzlarını düşürerek " tch sıkıntılı iş " dedi. Binadan çıkıp kendi barlarına doğru giderken " yerleri belli mi bari " dedi. Sai omuzlarını silkerek " iş verenimiz bir polis her türlü ihtiyaç duyacağımız bilgiyi bize verdi " dedi.

   Sasuke alaycı bir şekilde saiye dönerek " dur tahmin edeyim o polis , şeflerinden biri o çeteyle kendi çıkarları için iş birliği yapıyor ve onun icabına bakamadıkları için o vatan sever zavallı bizimle iş birliği yapmak zorunda kalıyor " dedi. Saide alaylı bir şekilde gülümseyerek " aynen öyle bize işi verirken alttan alttan bize bayağı hakaret etti " dedi. sasuke ise sadece başını anlamda sallamakla yetinmişti.

   O sıralarda naruto elleri ceplerinde bir duvara sinip yan sokak köşesinde konohamarunun uyuşturucu satıcısıyla sözde pazarlığa bakıyordu. Konohamaru işi bitirdikten gevrek çocuk bakışını ana caddeye doğru gidiyordu. Naruto da ana caddeye başka bir yoldan ana caddeye giderek konohamarunun yaramaz gülümsemesini takınıp ona baktığını görünce oda sinsi bir gülümsemeyle kapuşonu nu indirip yüzünü göstererek " eee neler öğrendin bakalım " dedi. konohamaru düşünür bir şekilde " polisin dedikleri bilgiler çoğunlukla ama mekanları sandığımızdan biraz daha uzak " dedi. 

  Naruto konohamarunun elindeki paketi alarak " iyi hemen mekana geri dön yarın yeni okulunun ilk günü değil mi " diye sordu. konohamaru başıyla onaylayarak " evet o yüzden bana borçlusun velim olarak beni kaydedeceksin " dedi. naruto dumur olmuş bir şekilde " ha siktir sıra bendemiy di" dedi.