-10-

4.4K 267 130
                                    

Gerçek olduğunu söylese de buna inanamıyordum. Bir tarafım onun gerçek olduğuna inansa da diğer tarafım, benimle dalga geçen bir salağın olduğunu düşünüyordu.

Tabii ki gerçek olmasını istiyordum. Fakat, bunun gerçek olması o kadar imkansızdı ki. Bu yüzden son yazmış olduğu mesaja cevap vermedim ve derse girmek için ön bahçeden binaya doğru ilerledim.

><><><

Okul çıkışından sonra Ammy, ben ve bizim çocuklarla beraber bir şeyler içmeye karar verdik ve okulun biraz uzağında olan kafeye gitmiştik. Her zaman dalgın ve biraz dikkatsiz bir kız olmuştum. Ama bugün ki dalgınlığım kesinlikle her zaman ki gibi değildi, bugün Dylan'a olan merağımdan dolayı dalgındım. Dylan diyordum ama buna inanamıyordum da.

Ammy'nin bana seslenmesiyle ona döndüm. ''Değil mi Lily?'' ona anlamayan gözlerle baktım. Onları dinlemiyordum. ''Sende gerçekten bir şey var!'' En sonunda onlardan bir şey saklamanın mantıksız olacağına karar verdim ve anlatmaya başladım.

''Biri bana mesaj attı,'' dedim ve tepkilerini bekledim. Hepsi normal bir şeymiş gibi devam etmem için sabırsızca işaret yapınca konuşmaya devam ettim. Sessizce hatta neredeyse fısıldayarak, ''Ancak sıradan biri değil, Dylan!'' dedim heyecanla. Ben gülümserken, hepsi birden kahkaha atmaya başladı.

''Komik olan ne?!'' diye bağırdım, kahkahalarından beni duyabilsinler diye. Ciddi bir ifadeyle yüzlerine bakmaya devam ettiğimi fark ettiklerinde, David konuştu. ''Sen ciddisin?'' Başımı salladım ve sandalyemde arkama yaslandım. Bütün hevesimi kaçırmışlardı. Onlar benim en yakın arkadaşlarımdı ama bana inanmıyorlardı. Bu oldukça sinir bozucuydu.

''Bak Lily,'' dedi Ammy. Bakışlarımı ona çevirdim ve kaşlarımı havaya kaldırdım. O kadar çok gülmüşlerdi ki, onlara kırılmıştım. ''Dylan'a olan sevgini hepimiz biliyoruz. Ama, bunun olması mümkün değil. Sende bunu biliyorsun.'' Kaşlarımı çattım ve sandalyemi geriye iterek masadan kalktım. Daha fazla onları dinlemek ve hayallerimin gerçek olmadığına kendimi inandırmak istemiyordum. Ammy bana inanamayan bakışlarla bakarken diğerleri de kaşlarını çatmıştı. Masadan uzaklaşıp dolan gözlerimle, çıkış kapısını araladım ve bulunduğumuz kafeden çıktım. 

Kalbim kırılmıştı. Ve içimde bir yer onların söylediklerinin doğru olduğunu söylüyordu. Yavaş adımlarla yolda ilerlerken, bunun doğru olamaması için dua ediyordum. Tanrıya, konuştuğum kişinin Dylan olması için dua ediyordum. 

><><><

23:15

Mrs.Obrien: Bugün arkadaşlarıma senden bahsettim. 

Mrs.Obrien: Merak etme, onlardan sır çıkmaz.

Mrs.Obrien: Kalbimi kırdılar ama

Mrs.Obrien: Gerçek olduğuna inanmıyorlar.

Mrs.Obrien: Onlara senden bahsettiğimde, kahkahalara boğuldular.

Mrs.Obrien: Şuan düşünüyorum da, haklı olabilirler.

Mrs.Obrien: Gülünecek haldeyim bence de.

Mrs.Obrien: Bana Dylan olduğunu söyleyen birine kuşkusuz inandım.

Mrs.Obrien: Muhtemelen benimle dalga geçiyorsun.

Mrs.Obrien: Lütfen bana mesaj atma.

Mrs.Obrien: Kendimi daha fazla salak durumuna düşürmek istemiyorum

Mrs. Obrien: Daha fazla üzülmek ve kandırılmakta.

--

selam

yorumlarınızı beklerim.


LUCK //Dylan O'BrienHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin