•O,dünyayı omuzlarında taşıyan küçük ve kibar bir adamdı.Fakat dünyaları sığdırdığı omzuna,beni sığdıramamıştı.•
---
"Ölüm sanattır diyorlar doğru mu sence?"
Kafamı ona çevirip kaşlarımı çattım ve cevap verdim.
"Kim diyormuş onu?"
"Birileri diyor işte.Cevap ver sen.Sanat mı yoksa değil mi?"
Sigarasını banka bastı ve bir diğerini yakmadan önce yere atıp bir süre temiz havayı ciğerine çekip konuşmamı bekledi.
"Ölüm her şekilde katliamdır bence.Kim demişse,yanlış demiş."
"Nedenmiş o?"
"Mesela intihar.İnsanın kendisini bile gözden çıkaracak kadar delirmesini sağlayan bir katliam.Çünkü yolun sonunda hepimizin sahip olduğu tek şey kendimiziz Jimin.Bunu gözden çıkarmak kolay olmamalı."
"Saçma."
Gülüp ona döndüm.
"Ne?"
"Saçma işte.İntiharın bir anlık bir şey olduğu doğru ama kesinlikle delirmek olduğu değil."
Bedenimi ona çevirdim ve sol bacağımı kırıp banka yatırdım.Sol elimide yaslayıp kafamı avcuma dayadım.Ve konuşmasını bekledim.
"İntihar delirmek değil.İntihar ettiğin için deli olmazsın.Delirdiğin için intihar edersin.Sebebi umrumda değil.İsterse kalemini kaybetmiş olsun isterse annesini.Hiç bir intihar sebepsiz veya boş delilik değildir.İnsan intiharın kıyısına kendisi gelmez.Birileri tarafından itilir.Çünkü bu hayatta,emin ol Jungkook,kabul etmesekte kendimizi en çok biz seviyoruz.Herkes için geçerli bu.Öyle olmasa bencillik diye bir şey olmazdı.Şu anda her insan bencil değil belki ama bunun sebebi kendilerine besledikleri sevgiyi göremiyor oluşları.İnsan kendine kıyamayacak kadar sever kendini.Diğerleri kıyar bize.Çekilen her tetikte başka birinin eli vardır.Ya da altımızdaki sandalyeyi itip bedenimizin sallanmasını sağlayan ayaklar bize ait değildir.Hayat böyle bir şey.Seni en uca itiyor.Ve sen yere çakılmadan ne olduğunu asla anlamıyorsun.O yüzden intihar edenlere biraz da olsa saygı duyulmalı bence.Onlar düşmeden önce fark eden insanlar çünkü."
"Ölmek istesen,nasıl ölmek isterdin Jimin?"
"Herkesle vedalaşmış şekilde ölmek isterdim.Herkesle.Konuştuğum konuşmadığım,hayatımın bir yerinde de olsa bana eşlik eden herkese teşekkür etmiş ve sımsıkı şekilde sarılmış olup ölmek isterdim.Ölüm vedadır.Güzel olsun isterdim."
Jimin'in hep konuşmasını istiyordum.Nedensizce hoşuma gidiyordu.Fikirleri,benzetmeleri,vurgu yapmak için inceltip kalınlaştırdığı sesi,mimikleri,salladığı küçük elleri ve alnına düşen yeni boyattığı çikolata kahvesi saçları.Evet.Çikolata kahvesi.Tonunu seçmeme izin vermişti.Seviyordum.Bizi çok seviyordum.
"Peki nasıl ölmek istemezdin?"
Biraz düşündü.Sarkıttığı ayaklarını kucağına çekti ve başını dizlerine dayadı.O kadar minikti ki,ısırasım geliyordu.
"Sanırım dayak yiyerek ölmek istemezdim.Acı çekerek ölmek istemezdim daha doğrusu.Zaten hayatım boyunca çekmişim,tanrının bunu huzurlu yapması lazım."
Kıkırdadım.
"Hala güvenmiyor musun bana?"
Ellerini yanaklarıma koydu.Gülümsedi öylece.
"Benim için,kendinden eksilirken sana nasıl güvenmem?Senin eksiğini güvenimle tamamlamam lazımken,nasıl güvenemeyeceğimi düşünürsün?Benim için arı mayalı pijamalar ile aşağı indin.Benim için Yoongi ile tartıştın.Sana nasıl güvenmem?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Your Lover Boy ℘JiKook
Fanfictionbeni hep aynı yerimden yaralayan o eve yine de döneyim, döneyim istedim. 《28.04.2016》《01.09.2017》