Bölüm 5

65 8 12
                                    


Eve kadar zor gelmiştim chris hala hastanedeydi beni zorla eve göndermişti bu eve gelmek istemiyodum ama ama gidecek başka yerim yoktu. Evin kapısını çaldım kapıyı liam açtı ve direkt olarak sarıldı
"dostum iyi misin?" hep bu soruyu soruyordu ve ben her seferinde ona 'iyiyim' diyerek yalan söylüyordum bu sefer yalandan kaçarak doğru söylemeye karar verdim. "İyi değilim,iyi değilim liam"
bunu dediğimde göz yaşlarım durdurmama izin  vermeden benden önce davranıp yanağımdan süzüldü hala kapıda dikildiğimizi fark ettim içeride birisi daha vardı. Liamı iterek içeri geçtim karşımda ayakta durmuş harry vardı onun yerinde olsam nasıl bir şeymiş diye söylenir dururdum ama o yapmıyordu benden farkı da buydu işte  ben kötü olandım o da iyi olandı. Elimde ki çantayı yere bıraktım ve harry'e de sarıldım koltuğa oturdum "Bobby nerede?" Liam Harry'den önce davranarak sorumu cevapladı "dışarı içmeye gitti" "içmediği zaman yok ki beni evden kovdu, işlerine karışıyomuşum. Eğer gitmezsem beni öldürecekmiş, çantamı almak için beş dakikalığına yukarıya gittim ve aşağıda ne olduysa oldu anneme gidecektim ama artık gidecek bir yerim yok.  Sizinkiler beni istemiyor zaten ne kardeşim  var ne abim ne yapacağım ben?" gözlerim tekrar dolmuştu akmamaları için sildim harry ilk söze atılan oldu "İstersen bir süreliğine benimle birlikte kalabilirsin." şaşırmıştım gerçekten onu anlamıyordum o sanki bir sır küpüydü ve çok iyi kapatılmıştı.  "Bunu bana neden yapıyorsun?" "Bilmiyorum bak Niall  inanması güç olabilir ama  seni affettim geçmişte kaldı unutuldu." "İkimizin de bu olayı unutmadığını çok iyi biliyorum Harry sen de kalamam." "Peki ne yapmayı düşünüyorsun?" "bilmiyorum para bulmam lazım ama nasıl olacağını bilmiyo-" sözüm bobby'nin içeri dalmasıyla kesildi kör kütük sarhoştu ayakta duramıyordu yardım ederdim ama bana babalık yapması gereken halde bana bir bez parçasıymış gibi davranmasından bıktım ben onun gibi olmak istemiyordum.

"Niall!" "Ne var?" açıkçası ne diyeceği pekte umrumda değildi  "Bana içki getir!" ayakta zor durmasına rağmen hala içki istiyordu "Bak ne diyeceğim biliyor musun" mal gibi suratıma bakıyordu "GEBER" yüzüne tükürdüm ve çantamı da alarak kapıdan çıktım.

  Sinirle yürüyordum. Müzik dinlemek için telefonumu çıkarmıştım ki, aynı zamanda Harry aradı. Şaşkınca açtım. Ne söyleyecekti ki?

   "Hey! Niall bak ne diyeceğim? işler değişti benimle birlikte kalmanı istemiyorum her ne kadar seni affetsem de burada kalamazsın."

"N-neden?" dedim. Sesim yaşadığım tüm dramalara karşın hala güçlüydü.

"Sevgilim benimle kalacak. Seninle uğraşamayız." dedi ve yüzüme kapattı. Kapatmadan önce hasta piç diye mırıldandığını duymuştum. Gözlerim doldu ve usulca cebime koydum telefonumu.

   Ne yapacaktım? Çantamda olanlara baktım. Cüzdanım, bir paket çubuk kraker, şarj aletim, kulaklığım  ve büyük bir sandviç vardı. Cüzdanımın içine baktım. 100 dolar, kimliğim ve bir sakız kağıdı vardı. 100 dolar kalitesiz bir pansiyonda bir kaç gün kalmama yeterdi. Param bitince ne yapacağıma sonra bakardım. 

  Yaklaşık 1 saattir pansiyon arıyordum ve sonunda aradığımı bulmuştum. Köhne bir binaydı. Yer yer soyulmuştu dış cephesi. İçeri girdiğimde kötü koku midemi alt üst etmişti ama aldırmadım. Günlüğünün 20 dolar olduğunu söylemişti, 5 gün kalacaktım. Parayı şimdiden ödeyip anahtarı aldım. 27 numaralı anahtarı aldım ve odadan içeri girdim. Oda çok pisti ve banyosu bile yoktu. Sadece tuvalet vardı. Orada da böcekler el sallıyordu. Duş alacağım zaman Liamlar da alabilirdim. Tamamen çaresizlik ve umutsuzlukla kaplıydı benliğim. Ruhumu göremiyordum. Karanlık bir dumanla kaplanmış gibiydi. 

   Kimse beni sevmiyordu ve ben beni sevmeyenlerde dahil herkesi seviyordum. Biraz saftım sanırım. Olsun, diye düşündüm sert yatağa uzandım ve gözlerimi kapattım.

   Siktiğimin dünyasında şizofrenlere hiç yer yok muydu?




Beklediğinizi umduğum bölüm geldi. Umarı beğenmişsinizdir. Öbür bölüme kadar hoşçakalın :)

Dönüm Noktam |narry Storan|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin