Yatağımda hafif kıpırdandım ve yavaşça gözlerimi araladım. Karşımda zaten uyanmış ve kolunu kafasına yaslayarak beni izleyen bir Dylan görmeyi beklemiyordum doğrusu.
"Günaydın." dedi kocaman gülümseyerek.
Dün olanlar aklıma geldiği için hiç oralı olmadım ve sert yüz ifademi takınarak cevap verdim.
"Günaydın,senin salonda uyumuş olman gerekmiyor muydu?" diye azarlarcasına sordum.
"Bir haftadır yüzünü görmedim,kokunu içime çekmedim. Sen de gelmiş beni salonda yatırmaya çalışıyorsun. Hadi ama Arya,beni senden sen bile mahrum edemezsin." dediği şeyler gerçekten beni çok mutlu ediyordu, beni gerçekten böyle sevdiğini görmek harika hissetmeme neden oluyordu.
Ama dün attığı tweet o kadar ağırdı ki,bu ona pahalıya mal olacaktı. Benim tek düşündüğüm onun iyiliğiydi. Bana gelen nefret mesajları beni yıpratıyor olabilirdi ancak ona BENİM YÜZÜMDEN gidecek nefret mesajları olmasını hiç istemiyordum. Hemde hiç.
"Senden sadece tek bir şey istemiştim Dylan. O tweeti silmeni istemiştim."
"İnsanlar beni seviyor olabilir Arya ama kimse sevgilime hakaret etme hakkına sahip olamaz. Ben onlara ses çıkarmadıkça bu olmaya devam edecekti. Evet şimdi belki birkaç hayranım bana anti olacak kadar kızacak ama beni gerçekten sevenlerin bunu anlayacağına eminim. " diyip alnıma bir öpücük kondurdu.
"Seni çok seviyorum,biliyorsun değil mi?" dedim ve bir koala edasıyla hızla ona sarıldım. Karnındaki sarsılmayı hissettiğimde kıkırdadığını anlamıştım.
"Biliyorum. Sen de benim seni çok sevdiğimi asla aklından çıkarma olur mu?" dediğinde kafamı onaylarcasına salladım. Ardından yataktan kalktım ve banyoya ilerledim. Yüzümü yıkadıktan sonra aşağı kata indim. Kahvaltı hazırlayacaktım çünkü acıkmıştım ve Dylan da acıkmış olmalıydı.
Tezgaha geçip bir şeyler hazırlarken içeriden gelen televizyon sesiyle Dylan'ın da indiğini anladım.
Sonra omlet yapıp süslü bir kahvaltı sofrası hazırladım. Salonun girişine Dylan'ı çağırmak için gittim. Koltuğa iyice yayılmış memnuniyetsizce kanalları değiştiriyordu.
"Seni anlayamıyorum Dylan hem bu kadar romantik olup hem de bu kadar odun olmayı nasıl başarıyorsun?" dediğimde bana döndü ve seksi olduğunu düşündüğü bir bakış attı.
"Bu özel bir yetenek bebeğim." Bu hareketi kısa bir kahkaha atmama sebep olmuştu.
"Burda televizyon izleyeceğine gelip kahvaltı hazırlamama yardım etsen ne olurdu sanki?" diyip göz devirme işlemimi tamamladıktan sonra mutfağa gittim. Çok geçmeden o da gelmişti.
Kahvaltı boyunca yaptığım omleti öve öve bitirememişti ve sürekli yanağımdan makas alıp durdu. Aklınca gönlümü alıyordu,şapşal.
Kahvaltımızdan sonra salona geçip koltukta uzandık. Televizyonda kanalları gezerken bir magazin programına denk geldik ve izlemeye başladık.
"Dylan Sprayberry'nin dün atmış olsuğu tweet olay oldu. Dylan sevgilisi Arya'ya hakaret edenlere fazlasıyla sinirlenmiş olacak ki twitterda küfür içeren tweeti uzun bir süre konuşulacağa benziyor."
"Sana atma demiştim,bak görüyor musun şu olanları." dedim üzgün bir surat ifadesiyle.
"Arya ben sana gereken açıklamayı yaptım. Hala üzülmeye devam etme tamam mı?" dedi ve kanalı değiştirdi. Bir süre televizyondan bir şeyler izledikten sonra Dylan su içmek için mutfağa gitti. O sırada telefonuna mesaj geldi. Ne de olsa gelince bakar dedim kendi kendime ve televizyon izlemeye devam etmeye çalıştım fakat gözüm telefona kayıp duruyordu. Bir kereden nolur sanki diye düşünüp telefonu elime aldım ve bildirimlerden mesajı okudum.
Kimden: Ariel Winter
Dylan bebeğim bugün benimle bir şeyler yapmaya ne dersin? Kafa dağıtırız :*Mesajı okumamla bir şok etkisi bedenimi sardı ve sinirle soludum. Telefonu eski yerine koyup hiçbir şey olmamış gibi televizyon izlemeye devam ettim. Biraz sonrasında Dylan tekrar salona geldi. Koltuğa oturdu ve beni kendisine yaslayıp saçlarımdan öptü. Bana bu kadar ilgi göstermesi o kadar hoşuma gidiyordu ki! Beni sevdiğini çok güzel hissettiriyordu. Ama başka kadınların onun etrafında olma fikri şimdiye kadar beni o kadar da rahatsız etmemişti. Ama dediğim gibi. Şimdiye kadar.
Ariel güzel bir kızdı. Hatta Dylan'ın çekimini yaptığı filmde başrolü o kızla paylaşmıştı. Dylan bana filmde öpüştüklerini söylemişti. Gerçekten öpüşmüşler miydi?
"Arya,iyi misin?" Dylan'ın sorusuyla irkildim ve yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirdim.
"İyiyim Dylan." Bana pek inanmamış gibi davransa da bozuntuya vermedim. Bir süre sonra Dylan telefonu eline aldı. Mesajı gördüğündeki tepkisini ölçmek için çaktırmadan ona bakıyordum. Hızla bir mesaj yazdı ve telefonu kilitleyip bir kenara bıraktı.
'Eminim onu terslemiştir' diye düşündüm içimden. 'O beni üzecek bir şeyi asla yapmaz.'
"Bu akşamki planımızı sana söylemeyi unuttum." dedi bana dönerek.
"Neymiş o?" dedim merakla.
"Söylemem için bir öpücüğe ihtiyacım var." dedi üzgün bir surat ifadesi takınarak. Bu hareketi her ne kadar feci derecede tatlı gelse de göz devirdim.
"Pekala yanağını dön." dediğimde hevesle yanağını döndü. Tam yanağından öpeceğim sırada hızla kafasını bana çevirdi ve dudaktan öpmeme sebep oldu. Saniyelik öpücüğümü dakikalık bir öpücüğe çevirdi. Tam üzerime doğru uzanmaya çalıştığı sırada olan oldu.
Sırtımda hissettiğim sert zemin ve dudağımda hissettigim büyük acı.
Yan tarafıma baktığımda Dylan da şaşkınca bakınıyordu. Birden olayın komikliğiyle her ne kadar dudağım acısa da kahkahalar atmaya başladım.
"Biz ne zaman normal bir çift olacağız artık?!" Şakayla karışık kahkahalarımın arasından söylediğim sözle o da gülmeye başladı. Uzunca bir süre güldükten sonra dudağımdaki kanın çeneme doğru bir damla şeklinde süzüldüğünü hissettim.
"Arya,dudağın çok kötü görünüyor. Sen burada bekle,ben geliyorum." dedi ve koşar adım yukarı çıktı. Biraz sonra geldiğimde elinde ilk yardım çantası vardı. Önce kanımı temizledi daha sonra ise dudağımın kanayan kısmıma tüy kadar hafif bir buse kondurdu.
"Özür dilerim bebeğim,tamamen yanlışlıkla oldu." dedi ve gerekli birkaç işlemden sonra ilk yardım çantasını kenara koydu.Üzgün bir ifadeyle suratıma bakıyordu.
"Dylan,lütfen şöyle bakmayı keser misin? Dudağımın bir şeyi yok. Altı üstü bir kandı. Endişelenme."
"Pekala. O zaman ben sana akşamki planımızı açıklayım. Akşam Rihanna konserine gidiyoruz!" dedi neşeyle.
"Dylan,inanamıyorum bu harika!" dedikten sonra Dylan'a sıkıca sarıldım ve mırıldandım.
"Bu akşam harika geçecek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIMIN MAVİSİ (Dylan Sprayberry FanFic)
FanfictionBir insanın hayatında birçok mavi olur. Deniz,gökyüzü mavisidir kiminin hayranlığı. Kimininki ise mavi bir tişört hayranlığıdır belki de. Benimki hangisi mi? Ben o masmavi gözleri gördüğüm an anlamıştım, o gözler HAYATIMIN MAVİSİ olacaktı.