"Burası da yemek yediğimiz yer,genelde yemeği hep birlikte burada yeriz." diyordu Dylan. Bende onu dikkatlice dinleyip başımı sallıyordum onay verircesine. Yerimde başkası olsa gözlerine bakıp etkilenmemek için savaş verirdi kendi kendine. Ben ise gözlerine bakmak için fırsat kollamaya çalışıyordum. Dylan'dan acayip etkilenmiştim,ama etkilenmemiş numarası yapabilirim. Sonuçta bir oyuncuyum,öyle değil mi?
"Biraz oturmak ister misin?" dedi Dylan. Cana yakın davranmaya çalışıp kendini kasıyordu ama ben pek anlamamış gibi davranıyordum. Salağa yatıyordum anlayacağınız.
"Olur.” dedim gülümseyerek. Sonra gösterdiği çimenliğin oraya oturduk.
"Yarın yorucu bir gün olacak senin için,inan bana set ne kadar eğlenceli olsa da çok yorucu." dedi Dylan.
"Evet,ama ben alışkınım zaten. Son 1,5 yıldır nefes almadan sürekli oyunculuk yaptım. Kariyerim için çok çabalıyorum. Umarım başarılı da olurum." dedim.
"Nasıl bir oyuncu olduğunu bilmiyorum,seni de ilk kez görüyorum. İnan bana buraya gelmeden önce herkes seni konuşuyordu. Oyunculuk yeteneğini çok iyi kullandığın ve güzelliğin ile ilgili şeyler söylenip duruyordu. Seni merak ediyordum açıkcası. Sanıyorum ki gün geçtikçe birbirimizi daha yakın tanıyacağız,o zaman hakkında yorum yapabilirim." dedi.
"Gerçekten iyi bir oyuncu olduğumu düşünüyorum çünkü bu iş için ortaya yüreğimi koyuyorum. Ama haklısın zaten zaman geçtikçe birbirimizi daha yakından tanıyacağız." dedim ve gülümsedim.
"Neyse benim sahnem çekilecekti zaten. Gel beraber gidelim. Sende izlemiş olursun." dedi gülümseyerek.
Ardından beraber çekim yapılacak yere gittik. Scott ve Liam sahnesi çekiliyordu. Arada bakışıp gülüyorlardı ve çekim hatası oluşuyordu. Bunlar yine gülerken ben kıkırdıyordum. O anda Dylan ile göz göze geldik. En sonunda ben bakışlarımı çevirdim çünkü utandım.
Çekimler bitmeden önce Jeff ile konuşup eve gittim. Yarın da benim çekimlerim olduğu için ezberlediğim yerleri tekrar edip dinlenmek istedim. Eve geldiğimde hemen odaya çıkıp repliklere göz attım. Zaten ezberlediğim için sorun yoktu. Ardından duş aldım. Üstüme pijamalarımı giydim. Televizyonun karşısına geçtim ve izlemeye başladım.
Televizyona odaklanamıyordum, çünkü sürekli Dylan'ı düşünüyordum. Onu yarın tekrar göreceğim,hatta sahne çekeceğiz. Cidden çok heyecanlıyım. O mükemmel gözleri aklımdan hiç çıkmıyor zaten. Oyunculuğumun iyi olduğunu ona kanıtlamalıyım.
Kısa oldu biliyorum,ama zaten bu ilk part. Sırf size sözüm olduğu için yazdığım kadarını yayınladım. Lütfen kızmayın. Çok uykum var. Yarın size söz veriyorum uzun bir bölüm yazacağım. Sizi seviyorum. Yorum ve vote veren okurlarıma da çok teşekkür ediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIMIN MAVİSİ (Dylan Sprayberry FanFic)
FanfictionBir insanın hayatında birçok mavi olur. Deniz,gökyüzü mavisidir kiminin hayranlığı. Kimininki ise mavi bir tişört hayranlığıdır belki de. Benimki hangisi mi? Ben o masmavi gözleri gördüğüm an anlamıştım, o gözler HAYATIMIN MAVİSİ olacaktı.