Bir süre sessiz bir şekilde çimenlikte oturduk. Bir süre sonra telefonumu çıkarıp saate baktım.
"Dylan, 5 dakika sonra 1 saat doluyor. Çekimlere gitmemiz gerek."
"Pekala." dedi ve ayağa kalktı. Ardından benim de elimi tutup kaldırdı.Beraber çekimin yapılacağı yere yürüyorduk. Bu sahne okul koridorunda olacaktı. Oraya vardığımızda Jeff yine bizi yanına çağırdı.
"Çocuklar,çekimler şimdi başlayacak. Bu sahneye çalıştınız,değil mi?"
İkimiz aynı anda "evet" dedik. Sonra yerlerimizi aldık ve çekime başladık.
(Burada çekim sahnesini 3.kişi ağzından yazacağım,siz kafanızda canlandırırsınız)
-Sasha-
Sasha dolabının içine defter kitap vs. şeyler yerleştiriyordu.Bir yandan da defterlerin boyutlarına söyleniyordu. Neden hepsi eşit değildi ki? O sırada karşı tarafta Liam onu izliyordu. Sasha saçını geriye atmak için dolaptan biraz uzaklaştığında Liam'ın onu izlediğini gördü. Sasha Liam'ın onu izlemesine rağmen derste anlayışla karşılamıştı ama bu sefer biraz rahatsız olmuştu. Kaşlarını çatıp önüne döndü Sasha. Kitaplarını belli bir düzene göre yerleştirdikten sonra dolabını kapattı. Sonra bahçeyi dolaşmak için okulun bahçesine çıktı. Ne de olsa teneffüstü ve okulu gezmek için az da olsa vakti vardı.
Bahçede öğrenciler şakalaşıyor, basketbol oynuyordu. Lacrosse sahasına ise uzaktan baktı. Sasha yürümeye başladı. Okulun tam köşesine geldiği anda birisi ağzını kapatıp duvara doğru çekti. Sasha o an tiz bir çığlık atsa da ağzı kapatıldığı için duyulamadı. Ağzını kapatan kişi ağzını açtı. Karşısında kendinden en az 2 yaş olgun bir çocuk duruyordu.
"Sen de kimsin?" diye konuştu Sasha.
"Ah,güzelim. Kim olduğumun bir önemi var mı?" diye konuştu karşısındaki çocuk ve Sasha'nın saçı ile oymamaya başladı. Sasha o anı fırsat bilip gitmek üzereyken çocuk Sasha'yı belinden kavradı ve kendine çekti. Sasha çocuğun omzuna vurarak bağırmaya başladı.
"Bırak beni!" Çocuk sadece Sasha'ya bakıp sırıtmakla yetiniyordu.
"Sana bırak beni dedim!!" diye iyice bağırdı Sasha. Bir yandan da durmadan çocuğa vuruyordu. Çocuk ise Sasha'yı tekrar belinden kavradı ve kendine çekti.
"Senin derdin ne!!" diye gürledi Sasha.
"Benim derdim sensin!" diye karşılık verdi çocuk ve ardından ahlaksız bir sırıtış sergiledi.
-Liam-
Liam ,Sasha'dan çok etkilenmişti. Sınıfa girdiğinden beri gözlerini Sasha'dan ayıramıyordu. Teneffüs olduğunda Sasha çantasını alıp çıkmıştı. Liam dayanamayıp Sasha'yı takip etti. Sasha bir dolabın önünde durup defterlerini yerleştirmeye başlamıştı. Bir yandan da söyleniyordu. Liam bir kurt olduğu için bu söylenmeleri rahatlıkla duyuyordu. Sasha söylendikçe Liam gülümsemesine engel olamıyordu. Sasha’ nın sesi güzelliği kadar etkileyiciydi. Bu sesi bir daha unutabileceğini sanmıyordu Liam. Her saniye Sasha'dan daha çok etkilenmeye başlıyordu. Sasha önüne gelen saçıyla dolaptan başını çıkardığında Liam için çok şirin görünüyordu. Sasha ile o an göz göze geldiler. Sasha bu sefer kaşlarını çatıp önüne döndüğünde Liam Sasha'nın ondan rahatsız olduğunu anlayıp sınıfa döndü.
Sırasına oturdu ama sürekli Sasha'yı düşünüyordu. Acaba şu an ne yapıyor diye düşünüyordu Liam. Okula yeni gelmişti,belki de yeni arkadaşlıklar edinmeye çalışıyordur diye geçiriyordu aklından. O anda tiz bir çığlık işitti. Bu ses Sasha'nındı! Tekrar onun seslerini zaman aralıklarıyla duyuyordu. O an sadece onun sesine odaklandı.
"Sen de kimsin?"
....
"Bırak beni!"
....
"Sana bırak beni dedim!!"
Liam bir şeyler olduğunu anlayıp hızlıca sınıftan çıktı. Sasha'nın sesini takip etmeye başladı. Hala birine karşı direniyordu Sasha. Sesi takip ede ede sonunda okulun köşesinde olduklarını anlayıp oraya doğru koştu. Birçok kişiye çarpıyordu ama umrunda olmadan koşmaya devam ediyordu.
En sonunda okulun köşesine geldiğinde Sasha karşısındaki çocuğu ittirmeye çalışırken çocuk daha fazla kendine çekiyordu.
"Bırak kızı!" diye gürledi Liam.
“Sakin ol adamım. Biraz eğlendikten sonra onu sana geri veririm." dedi karşısında ki çocuk alayla ve hala Sasha'yı kollarından tutuyordu.
"Son kez söylüyorum,bırak onu."
"Ben de sen kez söylüyorum,biraz eğlendikten sonra bırakacağım." dedi karşısındaki çocuk ve o an Liam çocuğun üstüne atlayıp yumruklamaya başladı. Sinirlerine hakim olamıyordu ve şu an dişleriyle bu çocuğu parçalamak istiyordu. Liam daha şiddetli yumruklamaya başlamıştı ve gözleri renk değiştirmişti. Sasha ise işin ciddiye bindiğini anlamıştı tabii olayı arkadan izlediği için Liam'ın gözlerini görememişti.
Liam'ı çekmeye çalışıyordu.
"Hey,bırak onu. Öldüreceksin!" diye çekmeye devam etti. Liam tepkisizce devam ediyordu.
"Yalvarıyorum bırak, ölecek!" Liam yine dikkate almamıştı.
KESTİK
Jeff sahnenin şimdilik bittiğini belirten lafını söylemişti. Ama ilginç olan şu ki Dylan hala çocuğu dövüyordu.
"Dylan,sahne bitti!" diyerek seslendim. Ama bu sefer cidden dikkate almadı.
"Dylan sahne bitti,çekimler bitti. Bırak çocuğu!" diye gürledi Jeff ama hala takmamıştı Dylan. En sonunda birkaç adam gelip Dylan'ı ayırdı. Yüzü ve üstü kan içindeydi. Yumruklar sahte değildi. TW gibi bir dizide gerçeklik konuşturuluyordu genelde. Sahte yumruklar yok,gerçek yumruklar vardı. Fakat Dylan ciddi anlamda abartmıştı. Aklımda tek bir soru vardı.
Neden?
Kendini sahneye mi çok kaptırmıştı, yoksa rolü oynayan çocukla bir sorunu mu vardı bilemiyorum. Ama neden böyle yaptığını merak ediyorum.
Adamlar Dylan'ı koltuğa oturtmuş su içiriyorlardı. Dylan'ın eli titriyordu. Yoksa gerçekten sinir problemleri mi vardı? Yanına gidip gitmemek konusunda kararsız kaldım. Bir an başını kaldırdı ve göz göze geldik. Gözlerinde anlam veremediğim bir ifade vardı. Gözlerini hala benden ayırmıyordu bende ondan. En sonunda cesaretimi topladım ve gözlerimi gözlerinden ayırıp yere bakarak yanına gittim. Yanına gittiğimde başımı kaldırıp konuşmaya başladım.
"İyi misin?" diye sordum. İstemsizce sesim titremişti.Ciddi anlamda korkmuştum bende. Böyle bir şey olmasını beklemiyordum.
"Ben iyiyim de,asıl sen iyi misin?" dedi. Gözlerini benden ayırmıyordu. Anlamıyorum,neden?
"İyiyim. Neden böyle bir şey yaptın?" diye sordum.
"B-bilmiyorum." dedi
"Kendini fazla role kaptırmış olmalısın,bu kadar iyi bir oyunculuk beklemezdim senden. Bana bir şeyler öğretmelisin" dedim gülümseyerek. Ortamı yumuşatmaya çalışıyordum. O da iç çekti ve konuşmaya başladı.
"Açık konuşmak gerekirse,iyi rol yapan sendin. Senin sahnen çekilirken seni izledim. Benimki daha sonra çekilecekti çünkü. O kadar gerçekçi oynuyordun ki. Bir an kameraları unuttum. Her şey gerçekmiş gibi. Sana bir şey yapacak sandım adamı. Çok sinirlendim ve olan bu!" dedi. Bu sefer gözlerime bakmıyordu.
Ben bunları duyunca ağzım 'O' şeklini almıştı bile.
100 okuyucu! Teşekkürler millet! İyi okumalar,vote ve yorumu unutmazsanız seviniriim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIMIN MAVİSİ (Dylan Sprayberry FanFic)
FanfictionBir insanın hayatında birçok mavi olur. Deniz,gökyüzü mavisidir kiminin hayranlığı. Kimininki ise mavi bir tişört hayranlığıdır belki de. Benimki hangisi mi? Ben o masmavi gözleri gördüğüm an anlamıştım, o gözler HAYATIMIN MAVİSİ olacaktı.