"Tamam dedecim sen merak etme."
"......."
"Tamam dede anladim. Sen merak etme simdi giriyorum derse."
"......."
"Tamaağağaağğam. Anladim. Kendime mukayet de olurum dedeciğiğiiğim."
"......."
"Görüşürüz."
Evet işte başlıyoruz. Yeni bir okul yeni cezalar yeni atılma serüvenleri. Dedemin zoruyla okulumdan ayrılıp bu eski ve gereksiz okula gelmeliymişim. Tamam ben de biraz fazla kız dövmüş olabilirim. Tamam kabul ediyorum bir kaç kavgaya karışıp. Oğlanların sırtlarına atlamış ve onları bile yere sermiş olabilirim. Ama bence bunu haketmemiştim. Tamam yine kabul ediyorum bunu haketmiştim. Dedem benim artık aklımın başıma gelmesi gerektiğini düşünüp bu iğrenç okula beni kaydettirdi. Ama kimin umrunda ben öğrenci dövmeye devam edeceğim, dünya da dönmeye.
Kapıyı direkt açık içeri daldım. Herkesin gözü bendeydi. Biraz şaşırmış gibilerdi. E bu kadar iğrenç bir okula para saçan biri olarak gelmişim hocaları da biraz öttürelim ama değil mi.
Hoca benim kim olduğumu bildiği için sesini çıkarmadı. Herkes en çok da buna şaşırmış olmalı ki bir bana bir hocaya bakıp durdular.
"Selam arkadaşlar" dedim ve en arkada boş olan bir sıraya geçtim tabi ki önümün de boş olmasına dikkat ettim.
Herkesin gözü bendeydi ve bu çok hoşuma gitmişti. Hoca ne kadar bir şey söyleyemese de kızgınlığını gözlerinden kusar gibi gözlerini kısarak "Sen yeni gelen kız olmalısın. Bize kendini tanıtır mısın?" dedi.
Bende ona gözlerimi kısarak karşılık verdim. Tam o sırada kapı çaldı ve içeriyi Ege, Rüzgar ve Defne girdi.
Tabi ki bu saçma salak okula tek başıma gelmemiştim. Kafayı mı yiyeyim. Yanımda arkadaşlarımı da buraya sürüklemiştim. Tabi mükemmel arkadaşlar olarak benimle gelmişlerdi.
Ege ve Rüzgar içeri girince bütün kızların dikleştiğini hissettim. Hööösst lan kimseye kaptırmam onları.
Birlikte sınıfta yanıma doğru yürürlerken Ege hocaya göz kırpınca hocanın bile aptalca sırıttığını fark ettim. Kızların ağızlarının suyu akmış, erkeklerin ise kafaları bir bana bir Defne'ye dönüp duruyordu.
Ege yanıma gelip çantasını sertçe bırakırken özellikle boş bulduğum ön sıraya da Rüzgar ve Defne oturdular. Ege yanıma oturup yanağımdan bir makas aldı ve yanağıma bir öpücük kondurdu ve "Bücür seni" dedi. Bunun üzerine sınıftaki bazı erkeklerin kaşlarının çatıldığını fark ettim. Eee ne sandınız sahipsiz miyim (!)
"Seni şebeeek bana bücür diyene bak" diye söylenirken hocanın kendini biraz toparlayıp sonunda bize döndüğünü fark ettim
"Evet çocuklar bize kendinizi tanıtır mısınız?" dedi sayın hocamız.
Ben ayağa kalkarak
"Ben Defne yanımda oturan arkadaşım Ege" öndekileri işaret ederek de " Onlarda Rüzgar ve Defne. Oldu mu bence bizi fazla bile tanıdınız?" dedim ve oturdum.
Hoca biraz göz devirmeye çalıştı ve sonra bizi takmayarak önüne döndü. Ama dersin sonuna kadar gözlerin bizim üzerimizde olduğunu fark ettim.
Zil çalınca ayağa kalktım ve bizimkilere dönerek " Kantine gidiyorum."dedim. Ege de hemen ayaklanarak "Bende geliyorum." dedi ve birlikte sınıftan çıktık.
Geniş koridorda yürürken okulun o kadar da kötü bir okul olmadığını fark ettim. Çok göz almayan bir ışıklandırma, açık renk kapılar ve uzun geniş koridorlar vardı. Yürürken Ege bana dönerek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutuklu
Teen FictionBir kız. Korkularıyla yüzleşerek yaşamak zorunda olan bir kız. Hayatını geçmişin izinden kurtarmak için spora adamış bir kız. Her daim güçlü, kendini ezdirmeyen, başı her daim dik ve önüne çıkan insanları ezerek yolundan çeken bir kız. Bir Tutku pek...