Eveeeet. Bu bölümde yine aynı şarkı ile okumalısınız zaten aynı yerin devamı sadece bu yüzden multi ye koyuyorum. Zaten bu yere bu şarkı tam oldu. İyi okumalar hepinize.😊😍😍---------
Gerçekten bunu yapmış mıydım? Evet bunları daha önce de yaşamıştım. Ama atlatmıştım. Yeniden mi yaşayacaktım? Yeniden mi aynı doktorlarla uğraşacak, aynı acıları çekecektim?
Evet az önce herkesi şok içerisinde bırakacak berbat bir şey yapmıştım.
Ben Ege'nin göğsünde yatarak sınıftan çıkacakken kapının yanındaki o çerçeveyi tekrar görmem bu sefer gerçekten kendimi saniyeler içerisinde kaybetmeme neden olmuştu.
O anda Ege nin kolları arasından kurtulup yumruğumu çerçeveye geçirmiştim. Bunu öyle bir nefretle yapmıştım ki çerçevenin camı parçalara ayrılmış ve çerçeve yere düşerek bir kaç parçaya bölünmüştü. Böylece yamuk durma sorununu halletmiştim.
Elimden şelale misali kan aktığını geç fark ettim. Şuan ne elim ne sınıf umrumdaydı. Umrumda olan tek şey aynı şeyleri yaşamak istememem.
Ben bunlara sebep olurken sınıf bana büyük bir şokla bakıyordu. Bazıları beni sakinleştirmek için ayaklanmış bazıları ise anında yanımda bitmişti.
Bunlar gerçekleşirken Ege bir elini ensesine atmış 'Tekrar atlacaksın.' bakışı atıyordu. Rüzgar elindeki çantayı yere atıp bana doğru koşmaya başladı ve bana sarıldı. Şuan bana sarılacak bir Rüzgar'a ihtiyacım vardı. Ben de ona sımsıkı sarılırken kafamı boynuna gömdüm. Defne ise bana fazla endişeli bakışlar atıyordu.
Bu bakışların arasında farklı bir bakış daha fark ettim. Bir çift mavinin bakışlarını.
Hafifçe kaşlarını çatmış, ne olduğunu anlamaya çalışıyormuş gibi bakıyordu. O an beni anlayabilecek tek kişi o gibi geldi. Daha yarım saat önce neredeyse kavga edeceğim bir katil. Ama sanki bana bunları bende yaşadım ve seni çok iyi anlıyorum diyor gibi bakıyordu.
Rüzgar kafasını geriye çekti. Ve bakışlarımızı sahipledi. Bana güven veriyordu. O an kanayan elimi fark etti. Gerçekten çok kanıyordu. Ve bu gidişle fazla kan kaybecektim. Rüzgar elimi elinin içine alıp kanayan yerlere kaşları çatık bakmaya başladığında aynı zamanda konuştu da
"Hemen revire gitmeliyiz. Artık gitmemize izin veriyorsunuz değil mi HOCAM?" bunu hocaya öyle bir imayla söyledi ki.
Hoca sadece başını sallayabildi. Bir kaç kişi arkamızdan gelmeye çalıştı ve neredeyse sınıfın yarısı revirin yolunu tuttuk. Rüzgar canın sıkkınken sana destek olup sarılabilecek bir insandır. Bu konularda o uzmandır. Seninle gerçekten üzüntünü paylaşır ve iyi hissettirir.
Revire girdiğimiz zaman bizi sadece bir kaç kişinin içeri girebileceği konusunda uyardılar.
Benim yanımda Ege Rüzgar ve Defne içeri girerken diğerleri dışarıda beklemeye başladılar.
Ne kadar saçma salak bir okul olsa da gerçekten öğrencilerin birbirine olan bağlılığını gördüm. Daha 2 günlük bir öğrenci olmama rağmen beni asla yalnız bırakmayacaklarını söylerek beni tam olarak tanımıyor olsalar da sınıflarına bağlılıklarını göstermişlerdi.
Evet bu da normal hastalıklar gibi bir hastalıktı işte kimse buna bir şey söyleyemez ya da dalga geçemezdi. Bu çok farklı bir durumdu.
Kimse deli olduğumu falan da düşünemezdi. Bunu düşünmeleri umurumda bile değildi zaten sadece bunu dışarıya yansıtmamaları önemliydi. Eğer öyle bir şey yapacak olurlarsa hepsini teker teker döverdim. Ama bu okul önceki okuluma göre çok farklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutuklu
Teen FictionBir kız. Korkularıyla yüzleşerek yaşamak zorunda olan bir kız. Hayatını geçmişin izinden kurtarmak için spora adamış bir kız. Her daim güçlü, kendini ezdirmeyen, başı her daim dik ve önüne çıkan insanları ezerek yolundan çeken bir kız. Bir Tutku pek...