OKUL

58 9 6
                                    

2 HAFTA SONRA OKUL SABAHI~

Sabah alarmın mütüşlü sesiyle uyandım. Alarmı seven ilk tek ve son insan olarak tarihe geçmeliyim. Milka verseniz de olur. Kolum iyice düzelmiş ve alçıdan çıkmıştı ama fazla zorlamamam gerekiyormuş. Yüzümü yıkamak fazla zorlama olmadığı için hemen yüzümü soğuk suyla yıkayıp odaya döndüm. Birkaç dakika okul formasıyla bakıştıktan sonra giyinmeye karar verdim. Etek giymiyordum ve bu oldukça rahattı. Size insanların aptallıklarından bir örnek daha vereyim ''Kısa giyerse sürtükdür'' bu insanların %90'ının düşüncesi ve aşırı sinir bozucu. Bir kere giydikleriniz değil ruhunuz,karakteriniz,düşünceleriniz sürtük olmasın. Ama benim etek giymeme sebebim tabiki bu değil. İlk okulda etek giymiştim ve okulun ortasında yere yapışmıştım sonra da fobi gibi bir şey oldu. Normalde etek giyerim ama o günden sonra okulda giymemeye karar verdim.
Saçımı da at kuyruğu yaptıktan sonra çantamı alıp aşağıya indim. Annem kahvaltı hazırlıyordu ama malesef yiyecek zamanım yoktu. Annemin yanağına öpücük kondurup ''Anne ben geç kalıyorum okulda bir şeyler atıştırım '' deyip spor ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım. Ev ile okul arası mesafe 10 dakika filan olduğu için otobüs sıkıntısı çekmiyordum. Çantadan kulaklığımı çıkardığımda yine düğüm olduğunu görünce geri çantaya koydum ve ben şarkı mırıldanmaya başladım. Ah sesim tabiki kötüydü. Ama olsundu.

Yüzme bilmeden daha
Deniz görmeden
Hiç güneşte yanmadan
Şimdi ölmek istemem
Bir kalbi sarmadan

Aşkı tatmadan daha
Onla sarhoş olmadan
Hiç sevişmeden daha
Şimdi ölmek istemem
Daha hiç gülmeden

Bu şarkı en sevdiğim şarkıydı. Mutluyken, üzgünken, sinirliyken, korkuyorken, kısacası bana göre her ruh halinde bu şarkıyı dinliyebilirdiniz. Yani ben dinliyorum. Teoman dinlemeyen var mıdır ki?

Okulun ilk günü olduğu ve geç kalmak istemediğim için düşünmeyi bırakıp adımlarını hızlandırdım. Bahçeye girdiğimde herkes sıraya ilerliyordu bende bizim sıraya geçtim ve müdürümüzün konuşmasını bekledim. Bir klişeden uzak olarak - ki buna çok seviniyorum- orta boylu orta yaşlı ve siyah saçlı bir müdürdü. Anlayacağınız kısa boylu, keltoş ve adı Mahmut olan klişe bir müdürümüz yok. Sonunda konuşmasını bitirdiğinde herkes gibi bende sınıfa ilerlemeye başladım. Sınıfa girip arkanın bir önündeki sıraya oturdum ve hocayı beklemeye başladım. Hayır uyumadim niye? Bu sene önemli bir sınavım var. Ama okuduğum tüm kitaplarda insanlar uyuyarak derslerden geçiyor, sınav yok, sözlü yok, dert yok. Cidden merak ediyorum biraz gerçekçi senaryolar yazan var mı? Ya da başka bir örnek verecek olursak kız barbara erkek francisco veya vini ya da herhangi bir modeller. - bu arada francisco hayranıyım*-*💚- Biraz o pembe gözlükleri çıkarıp dünyaya bakın. Ben neden güzel/ yakışıklı değilim dedirten yazarlar utansın.
Düşüncelerimi bölen şey fizikcimiz Derya Hoca'nın sınıfa girmesiydi. Herkes ayağa kalkarken bende yavaşça ayağa kalktım. Ve sonra yoklamayı dinlemeye başladım...

OKUL ÇIKIŞI~

Bugün pek yorulmamıştım ama dersi dinlerken ve not çıkarırken beynim yanmadı değil. Eve gelince hemen üzerimi değiştirdim ve coco pops yapıp yedim. Kaseye bulaşık makinasina koyduktan sonra  Odama gittim ve ödevleri yapmaya başladım. Ödev vermelerinde sıkıntı yok ama ilk günden ödev vermeleri çok adiceydi.

Sonunda bittiğinde bir duş aldım ve kendimi yatağa bıraktım.

₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪

Arkadaşlar bu arada kimsenin hikayesini aşağılamadım,yanlış anlamayın. Karakteri barbara,francisco vs. Olan kitaplarda çok güzel ve bende okuyorum. Sadece bu benim düşüncem ve saygı duyarsanız sevinirim. Neyse okuyan arkadaşlar lütfen yorum yapın. Ve insan bazen bir vote bile sevinebiliyor haberiniz olsun :Dd
Hepinizi öpüyorum:**

Nerede Kalmıştık ? #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin