TIFIL

21 4 0
                                    


Yüzüme buz gibi soğuk su dökülmesiyle yerimden sıçradım,çarşafa dolandım ve yere yüz üstü yapıştım. ''Ya!'' diye cırlarken kafamı kaldırıp bunu  bana yapan kişiye baktım. Ah tabiki canım abim. Odadan hızla kaçmasıyla ayağı kalkıp silkelendim ve peşinden koşmaya başladım. '' Buraya gel seni sıçan!'' evet ona sıçan diyordum. Aslında onu tanıyan herkes diyordu. Neden mi ? Çünkülümsümcüm sıçan fobisi vardı ve görünce hareket bile edemezdi. Çünkü o gerizekalı. Kanepenin etrafında bir oraya bir buraya kaçarken '' Alarm kurmamışsın seni fazla gerizekalı yani sana iyilik yaptım hem yüzünü yıkamana gerek kalmadı '' deyip sırıttığında sinir katsayım artıyordu. Koşmaya başladığımda o da koşmaya başladı. Ama ben tabiki halıya takılıp yere yapışmadım. Saçmalamayın.


Canım sıçanım kahkahalarla gülerken annemin bağırmasıyla susmuştu. '' Sessiz olun ve hemen kahvaltıya gelin. Yoksa terlik size geliyor. '' Bu tehdit karşısında hemen toparlandım ve masaya oturdum. Abimde benim gibi masaya oturunca hunharca yemeye başladım.  Bu kadın gün geçtikçe daha çok hamaratlaşıyordu yahu. Çünkülümsümcüm o benim annem. Benim gibi bir evlat herkese nasip olmuyor tabii. Egomun bana sağdan sağdan yaklaştığını görünce masadan kalktım ve okul için hazırlanmak üzere odama çıktım. Elimi yüzümü abimden sonra bidaha yıkadım ve formamı giyindim. Saçımı bu sefer ördükten sonra hazırdım. Aslında 12. sınıfa geçmiştim ama okula giderken makyaj yapmıyordum. Ayakkabılarımı da giyince anneme '' Gidiyorum '' diye bağırdım ama abimin arkamdan '' Geri dönme!'' demesini duymamazlıktan gelmiştim.


Okula girince gözüm banktaki Işıllara kaymıştı. Işıl okulun sürtüğü değil. Sürtükten de öte. Yani  nasıl desem bulaşmamam gereken kızlardan biriydi ama ben okulun ilk günü ona kahve dökerek düşmanlığı başlatmıştım.  O gün özür dileyip ona tişörtünün aynısından almayı teklif etsemde o günden beri beni öldürmek istiyor gibi bir hali vardı. Daha fazla bakmadan önüme dönüp yürümeye devam ettim. Karşıdan gelen Eylül'ü görünce koşup kafasına bir tane vurdum. '' Git bana milka al kadın'' o da bana nah işareti yapıp koşmaya başladığında peşinden filan koşmadım. Bu 786746543 ton çantayla koşacağıma ölürüm be. Zaten eğer bu çantayla koşarsam yine ölürüm. O duman beynimden mi geliyor ?

Tınlamayıp sakin sakin yürümeye başladım. Birden sert bir şeye çapırnca içimden ya sabır çekip kafamı kaldırdım. Bilin bakalım kim yakışıklı ve kaslı bir erkek yerine duvara çarptı ?

Daha fazla oyalanmamak ve derse geç kalmamak adına merdivenleri hızlıca çıktım ve sınıfa ulaştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Daha fazla oyalanmamak ve derse geç kalmamak adına merdivenleri hızlıca çıktım ve sınıfa ulaştım.  Eylül bu sefer ön sırada ki Azra'nın yanına oturmuştu. Kesin not isteyecekti pis yaratık. Onlara bakmayı sürdürmeden kendi sırama adımladım. Ve gördüğüm şeyle gözlerimi bir kaç kez kırpıştırdımm. Yok daha mor inekler! Bu o gün bana çarpan çocuktu! Ve bir katil olarak sıramda oturuyordu! Ya da ben saçmalıyordum. Demek ki bizimle yaşıtmış oysa kasları onu biraz büyüksü yapıyordu. '' Kaslarıma hayran kaldım bakıyorum da '' deyince kafamı sakince kaslarından yüzüne çıkardım. Muzipçe sırıtıyordu. Fazla muhattap olmak istemedğim için '' Sıramdan kalk!'' dedim. ''Nereden senin sıran oluyor ? Tapusu filan var mı bari? '' deyip kahkaha atınca '' Evet benim sıram şimdi sadece sıradan değil sınıftan da defolman gerekiyor konuşan baklava'' gözlerimi bir anda kocaman açtım. Umarım son söylediğimi içimden söylemişimdir yoksa sıraya daha çok sülük gibi yapışacaktı. '' Konuşan baklava ha ?'' deyip yine gülmeye başlayınca bir kez daha sinir oldum. Ne kadar da çok gülüyordu! Üstelik tüm kızlar ona bakıyordu! Başka bir sıra bulmak adına sınıfa göz gezdirmiştim ki Geometricinin sınıfa girmesiyle durdum. '' Otursana sırana kızım'' tam boş yerlere gidiyordum ki. Bizim kaslı bileğimdne tutup beni oturtmuştu. Sorar gözlerle ona bakınca '' Benim yüzümden sırandan olma tıfıl''  Tıfıl mı ? Kaşlarımı çatıp tam konuşacaktım ki hocanın '' Poyraz Karem '' demesiyle 'burada' demiş ve bakışlarını benden çekmişti. Bende daha fazla bakmadan kafamı önüme çevirdim ve kitaplarımı çıkardım. Bende bunun intikamını koli koli milkalarla çıkartmazsam Mira değilim! Hem bana çarp hem sıramı kap ! Görürsün Poyraz Bey pamuk eller cebe!




BÖLÜM SONU!!!

Lütfen hikaye hakkında görüşlerini bildirin.

Beğendiyseniz vote vermeyi unutmayın. O altta küçük yıldız varya Hah! İşte o ! Sizi çok seviyor anam *-*

Hepinizi öpüyorum Allah'a emanet olun Milkalar *-* ^-^







Nerede Kalmıştık ? #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin