O'DA KİM?

197 1 2
                                    

Sabah Güneş ışıkları yüzüme vurup güzel rüyamı Yarıda kesince isteksiz isteksiz uyanıp saate baktım ve saatin 7:30 olduğunu gördüm... Hemen iş için kalem etek, üzerine Gömlek giydim. Bugün çok önemli bir görevim vardı; Japon Belediye Başkanı'na Yaşadığım yer olan Prag isimli Şehr-i gezdirip derin tarihini ve tarihi eserlerini en Detaylı biçimde anlatacaktım... Buradaki Cadı efsanesini, müzeleri vb. Bugünkü görevi yerine getirirsem terfiye alacaktım ve bu benim için çok iyi olacaktı. Sırf bu terfiye'yi almak için haftada toplam 3 tane şehrin tarihini anlatan kitap bitirdim... Kahvaltımı bitirdikten sonra makyaj masasına oturdum. Mavi Gözlerimin üzerine eyelenir ve maskara uyguladıktan sonra dudaklarıma bordo bir ruj kondurup beyaz tenime pembe bir allık çektikten sonra sarı saçlarımı Maşaladım ve kakülümü düzelttim... Hemen boynuma bir fular bağlayıp üzerime bir ceket geçirdikten sonra topuklularımı torbaya koyup spor ayakkabımı giyindim... Hemen arabama atlayıp ofise doğru yol aldım... Yolda giderken Ormanlık bir alanın içinden geçiyordum, fakat bir sorun vardı. Beyaz Saçlı, ağzı yüzü be kıyafetleri kanlı, dişlerinin arasında çok. Fazla Aralık ve kan olan bir adam bir elinde Bıçak tutup diğer eliyle beni tutmaya Çalışıyor gibi yapıyordu... Arabayı durdurdum ve adama baktım. Ama adam ne olduğunu düşünmeme fırsat bırakmadan üzerime doğru koşmaya başladı... Hemen arabayı çalıştırdım. Çok paniklemiştim. Adam tam arabamın yanına gelmişken arabayı çalıştırdığım ve uzaklaştığım için kurtuldum. Adam her ne kadar olağan hızıyla peşimden koşsada beni yakalayamadı... Her yerimden soğuk terler akıyordu... Neyse en sonunda ofise vardım... Saat 8:25 idi. Ofise girdim ama bu olaydan kimseye bahsetmedim... Hatta bana bir sevgili kadar yakın olan Vincent'e bile... Hemen topuklularımı giyidim ve Başkan'ın geldiği haberini almayı bekledim. O Sırada biraz düşündüm, acaba o adam kimdi? Derken Müdürüm olan Bay Brown geldi:

M;"Öhöm öhöm..."
L;"Buyrun Müdürüm."
M;"Başkan'ın yanında da bu kadar Dalgın olursan ve Başkan senden sıkılırsa gitti terfiye..."
L;"Pardon efendim yolda gelirken bir olay yaşadım da..."
M;"Hhh... Bak bu senin sorunun. Başkan sana olay yaşadın diye ayrıcalık sunmaz... Her neyse Başkan'ın gelmesine yarım saat kaldı, umarım hazırsındır."
L;"Hemen ayakkabılarımı giyip geliyorum..."
M;"..."

Müdürden resmen azar yemiştim... Vincent bana şans diledi ve ofisteki diğer arkadaşlarımda.... Sonra upuzun bir limuzinin en arka koltuğundan Japon Belediye Başkanı çıkınca biraz gerildim ve şimdiden heyecanlanmaya başlamıştım... Sonra tam karşıda gene o Adam'ı gördüm. Yine üzerime koşacak diye düşünürken önüne kamyon geçti ve kamyon gittiğinde orada yoktu. Acaba havisülasyon mu? Derken Dünya'ya dönmem gerek dedim içimden ve Başkanı karşıladım... Ona ilk önce rezerve ettiğimiz otelin ve odalarının resmini gösterdim, sonra ona yemek yenilebilecek güzel yerleri gösterdim... Sonra tur başladı. Onu Müzelere, kiliselere, köprüye ve Katedrale götürdüm... Tur sonrası konuşma tarzımı falan beğenmiş olduğundan beni bir Yemeğe davet etti... Akşam ofise dönüşümde herkes Olanları duymuş ki beni alkışlara boğdular... Akşam bana Gönderilen Başkan'ın çektiği selfie'lere baktım. Fakat içinde benim olduğum bütün fotoğraflarda o adam gözükmüş. Kilisenin çatısında, Müzenin önünde, köprünün sonunda ve yemek yediğimiz yerin penceresinde. Fotoğrafı çeken kişi Adam'ı nasıl fark etmemişse artık... Eve gitmeye korkuyordum, ya eve giderken bir şey olursa! Ya beni takip ederse. Yine aynı Ormanlık alandan geçeceğim, ya bana tuzak hazırlamışsa... Derken koskoca bir kız olduğumu ve artık korkmamam gerektiğini düşündüm... Ormandan geçerken hiç bir şey olmadı, eve geldiğimde de bir şey olmadı. Akşam yemeğimi yedim ve uyudum... Sabah uyandığımda sabah selfie'si çekmek için telefonumu elime aldığımda gördüğüm görüntü Tüyler ürperticiydi. Çok gerilmiştim...

SONU OLMAYAN İŞKENCEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin