SONU OLMAYAN İŞKENCE

GİTAR VE KEDİ

Sabah uyandığımda yine o odadaydık. Kyle bana gülümsedi:

K;"Günaydın...:)"
L;"Sana da günaydın..."
K;"Kurtulmamıza ramak kalmıştı... Neden, neden o eve taşındım ki? Neden o eve taşındın ki? Neden? Yeter artık neden?"
L;"Keşke ev aramak için Vincent'ten yardım istemeseydim..."
K;"Vincent kim?"
L;"İş yerindeki oda arkadaşım..."
K;"Hmm..."
L;"Biliyor musun bu biraz ani olacak ama... Ben senden hoşlanıyorum..."
K;"Vincent'in kim olduğunu sorma nedenim benim de senden hoşlanmamdı...:)))"
L;"...:::)))"
K;"İyi ki varsın. İyi ki seninle tanışmışım. Gel buraya..."

Demesiyle bağlı olan ellerinin arasından geçerek koynuna yattım. O da saçlarımı okşamaya başladı. Sonra küçük bir kedi tekrar vidalanmış olan tahtaların arasından ormandan çıkageldi. Bu klasik görünümlü kedi diğer kedilere göre öyle uysaldı ki, hemen gelip koynuma uzandı. İşte o an şu son günler içerisinde ilk defa Mutluluğu hissettiğimi anladım. Bana o Masmavi gözleriyle bakarken öyle tatlı gülümsedi ki insan gülümsemeden edemiyordu. Hala İkimiz de yarı çıplak oturuyorduk. Sonra Kyle bir şekilde ellerini çözdü, ve kenarda duran bir şeye baktı. Bir gitar. Tahtaların vidalanmış olduğu Camın önünde bir gitar. Kyle ellerini çözdü:

L;"Hadi benim ellerimi de çöz, kaçmamız lazım..."
K;"Kaçamayacağımızı bildiğin halde kaçmaya çalışman Anlamsız. Sana gitar çalmamı ister misin?"
L;"Evet. Benim sesim de güzel, ben de çaldığın Müziğin şarkısını söylerim. Bu arada bu gitar neyin nesi?"
K;"Adam beni kaçırırken sırtımda gitarım da vardı. Başlayalım mı?"
L;"Tamam başlayalım. TO FEEL ALIVE isimli Şarkıyı söyleyelim."
K;"Tamam başlıyorum."

L;" LIKE A DREAM THE THREE
OF LIFE COVERS ME
AND DULLS MU EYES
I FALL ASLEEP
A TOUSHAND NİGHTS
BEFORE I WA--

Tam şarkı sırasında adam içeriye girdi. İkizlerden kız benim saçımı tutup tırnaklarını suratıma yaklaştırırken erkek olan ise Kyle'nin üzerine çıkmış suratına yumruklar çakıyordu. Sonra Kyle'nin ellerini tekrar bağladı. Ve tekrar odadan çıktılar. Biz gene gülüyorduk çünkü rutin gibi hata yapıyor ve dövülüyorduk. Ama itiraf edeyim kız tırnaklarıyla gözümü deşecek diye o kadar korktum ki... Kyle bana bakıp son kez daha gülümsedikten sonra uyumak için arkasını döndü. Sonra adam içeri girip kükreyerek beni sürükleyerek işkence masasına götürdü. İkizlerden kız olan üzerime çıkıp tırnaklarıyla bastırıyordu. Erkek olan ise bir şey hazırlıyordu. Ben orada çığlıklar atarken Erkeğin hazırladığı şeyi görünce böğürmeye başladım. Bu bir baltaydı. Evet bir balta ama o baltayla ne yapacaktı bu sür***!!! Baltayla Yanıma yaklaştı. Homurdanarak baltanın ucunu yaladı. Daha önceden kan olmuş baltayı tam bana batıracakken adam kükreyerek Erkeğe bir şeyler söyledi. Erkek baltayı yere fırlatıp içeriden Kyle'yi getirdi. Erkek onu dövmeye başladı. Kyle bir kere Karşılık verdi. Ona yumruğu çaktı ve Erkeğin ağzı kanadı. Sonra hem kız hem de erkek, ikisi de Kyle'ye daldılar. Dn son bıraktıklarında suratının Yarısı tane tane kan olmuştu. Ben de kemerle dövülmeye başlamıştım. Kemerle arkadaş olmuştuk resmen. Yazık kemerin sırtımı görmediği gün kalmadı. Sonra bir anda Emma'yı çığlıklar atarken gördüm. Adam Emma'yi dikenli bir tele bağlamış, kim olduğunu bilmediğim koca dişli kanlı bir adam onu yukarı çekiyordu. Kız yukarı çekildikçe tel daha da daralıyordu derken bir anda Kızın bacakları ve Vücudu birbirinden ayrıldı. Sonra koca Dişli adam Yukarıdan Aşağıya atladı ve Kızın kafasını eliyle koparıp Çiğ Çiğ yemeye başladı. Ben artık hem ağlıyor, hem böğürüyor hem de Çığlık çığlığa bağırıyordum ve acı içinde kıvranıyordum. Kyle'yi o şekilde kanlar içinde görmek bir yana, yanımda Çiğ Çiğ yenen el kadar çocuk bir yana, şu an benden haber alamadığı için üzüntüden kıvranan ailem ve arkadaşlarım ayrı bir yana. Ama Kyle. Ona bir şey olursa burada ben de ölürüm. O bana bir yoldaş, karanlık yoluma Işık tutan aydın arkadaş ve en önemlisi her daim arkamda olacağını bildiğim bir sevgili... Sonra bana baktı vs baş salladı. Bu iyi olduğu anlamına geliyordu sanırım... Sonra ikimizide odaya attılar. Adam Kızın kafasını son bir şekilde ısırdıktan sonra kapıyı çarpıp çıktı:

L;"Kyle, iyi misin? Çok kötü vurdular sana, her yerin kanıyor!!
K;"Merak etme bir tanem... Ahhhh... Ben iyiyim. Ah başım!!
L;"Bence pek de iyi değilsin... Gel Şura'da duran halatla kafamdaki Kanı sil. Üzgünüm başka bir ş--
K;"Sorun değil Luanna. Düşünmem yeter.

Dedi ve dudaklarımız birbirine değdi. Öpüştükten sonra yüzümde hafif bir tebessüm belirdi... Ben galiba mutlu oluyordum...