"Ulan kim sabahın bu saatinde deli cesareti ile beni arayan. " diyerek çalan telefonu açtım.
"Hala uyuyor olamazsın değil mi kalk lan saat kaç oldu birazdan kapındayım. " dedi Mehmet.
"Ya sevgilim bile sabahın bu saatinde aramıyor kız biliyor başına geleceği hangi cesaretle beni sabahın köründe uyandırıyorsun kapat şu telefonu bekleme sen git ben Nisa'yı görmeden o cehennem okula gelmem. " dedim ve telefonu kapattım.
Saat daha sabahın 8 idi. Kalkıp önce bir duş aldım ve dakika geçmeden aşağıdan Leyla annemin sesi geldi. "Yusuffffff hadi kahvaltıya Mina'yı da uyandır ve hemen gel. " dedi. Cevap vermedim zaten uyanacağımı biliyordur çok hafif bir uykum var. Üzerimi giyinmeye başladım. " Anne çorabım neredeee bulamıyorum " "Çekmecenin en alt rafında ütülü göleklerinden giy diğerini makinaya attım. " Nerede bu kravat ya birde bunu ara işin yoksa.
Kıyafetimi giyince prensesimi uyandırmaya gittim. Kapıyı açıp içeri girdim ve işte her sabah uyandığımda görmek istediğim ama çok nadir gördüğüm bir manzara. Mina uyanmış ve üzerini giyinmiş. "Abimmmm" dedi ve kocaman sarıldı. "Yağcı söyle bakayım ne isteyeceksin" dedim. "Abim abilerin en yakışıklısı, en karizmatiği, en komiği... " yanağını sıkıp "kısa kes bücür boyun kadar konuş" dedim. "Abi bugün beni okula sen götürsene ne olur ben tek gitmek istemiyorum yaaa" ama ben sana kıyamam ki birde ağzını büzüyor. Dizimin üzerine çömeldim ve "prensesim ben bugün seni okula götüremem işim var" dedim. "senin zaten hep işin var, sen artık beni sevmiyorsun hani sen benim aşkımdın "
"Yapma ama böyle işim var işte seni yarın götürürüm olmaz mı"
"Kesin sen Nisa ablam ile buluşacaksın yoksa böyle yapmazdın" dedi ve göz kırptı.
Mina bana annemin emanetiydi annem Mina'yı doğururken vefat etti ama kendi giderken bana juniorını bıraktı kardeşim anneme çok benziyor bazen kucağına yatıyorum saçlarımı okşuyor tıpkı annem gibi. Tamam tamam erkek adam ağlamaz ama bazen aklıma geliyor keşke yaşasaydı da oda görseydi ne kadar güzel bir kızı olduğunu diyorum.
Leyla annem babamın 2. Evliliğinden Mina yı o büyüttü. Hakkını ödeyemeyiz annemizin yokluğunu hissettirmemeye çalışıyor. Kardeşim gerçek annesinin öldüğünü bilmiyor Leyla annemi annesi sanıyor ve bende söyleme taraftarı değilim daha küçük biraz büyüsün o zaman söylerim.
"Hadi bakalım prenses kahvaltı zamanı." Dedim ve kardeşimi boynuma alıp aşağı indirdim. Leyla annem "ooo paşam hiç gelmeseydin biz beklerdik ne gerek vardı. " diye dalga geçiyordu. Gittim yanağından öptüm ve "Leyla sultan geldim işte prenses beni lafa tuttu" dedim. Kahvaltı yapıp evden çıktım.
Kime: Nisan Yağmurum
Hazırlan 5 dk ya kapındayım ve beklemek istemiyorum.
Kimden: Nisan Yağmurum
Ya lütfen 5 dk ya nasıl hazırlanayım biraz daha süre pleasee
Kime: Nisan Yağmurum
Olmaz hadi bekliyorum in aşağı
Kimden: Nisan Yağmurum
Tamam geldim ama bunun hesabını sorarım bilirsin
Kapı açıldı ve Nisa geldi. Kollarımı açtım ve sarılıp yanağımdan öptü, bende saçlarından öptüm bence bir kıza güven vermek isteniyorsa zaten saçından veya alnından öpülmelidir.
"Ee anlat bakalım güzel bayan dün gece neden telefonuma cevap vermedin. "
"Aaa öylemi yapmışım hiç farkında değilim oysaki senin gibi karizmatik bir bey arayınca o telefonu açmam lazımdı. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nisan Yağmuru Ve Eylül Sonrası
Teen FictionHayatın size karşı acımasız davrandığını düşünün. Sürekli sizi düşürüp karşınıza geçip bir yerleri ile gülüyor olsa ne yapardınız. Yere düşmemek için yeterli gücünüz var mı? Bir Yusuf Güralp olduğunuzu düşünün anneniz siz küçükken ölmüş ve sonra s...