Medya BARAN
***************************Gençler oldukları yerde kalakalmışlardı. Melis'in ne kadar tuhaflaştığını düşünüyorlardı. Önce günlerdir odadan çıkmamış, sonra ağlama krizlerine girmiş, şimdi de çekip gitmişti.
"Ben yokken neler oldu böyle?" Giray kızı önemsiyordu. Üstelik kolay kolay insanları önemsemezdi. Ama kızda farklı bir şeyler olduğu ortadaydı. Korkusuz, bazen komik, bazen fazla sinirli... Onu Aslı'dan ayırmıyordu neredeyse.
"Melis iyi değil abi." Aslı hüzünlü gözlerini abisine çevirdi.
Aslı'da abisine çekmişti. O da insanlara soğuk yaklaşır ve umursamazdı. Ama Melis, Helen gibi değildi. Üstelik Çetin'in anlattıklarına göre kız harika biriydi.
"Neler dönüyo bir bilsem! Kardeşime kimin ne yaptığını bir ögrensem!" Baran dişlerini sıktı. Koltuğun kenarına pusmuş olan erkek kardeşinden farkı yoktu. Gözlerinden ateş çıkıyordu.
"Nasıl gitmesine izin verirsin?!" diye çıkıştı abisine Çetin.
"Ne yapsaydım?!"
Abisinin isyanı karşısında sinirle ayağa kalkıp kafa tuttu.
"Kılına zarar gelirse sana ödetirim Baran!"
Baran şimdi şaşkınlıkla üst kata çıkan kardeşini izliyordu. Aslı hemen arkasından koştu. Hayatında hiç Çetin tarafından tehdit edilmemişti. Bu çocuk ne ara büyüdü böyle diye geçirdi içinden. Çetin'in astım krizleri yüzünden onu hep muhtaç bir çocuk gibi görmüştü. Krizler azaldığından beri kardeşinin değiştiğini farketti bir an.
Poki, Melis için üzülüyordu. Buğra'nın onu ne kadar incittiğini görüyordu. Üstelik kendisinden kıskandığını da biliyordu.
Poki onu kafeye götürdü diye olay çıkarmıştı. Ve bugün olanlar... Bir an kendini suçlu hissetti. Buğrayla gidip konuşmaya karar verdi.
"Nereye?" dedi Giray çalan kapıya yürürken.
Poki, kapıdaki Melis'tir umuduyla bir an durdu. Ama maalesef gelen Helen'di. Gözlerini devirip yukarı çıktı.
"Baran, naber hayatım?" dedi kız yılışık bir edayla Giray'a sarılırken.
"Bana bulaşma Helen." dedi Baran ve bahçeye çıktı.
"Bu neydi şimdi?" dedi kızıl saçlarını savurarak.
"Kafanı yorma." Giray aşık olduğu kadının kokusunu içine çekti. "Seni çok özledim." dedi tereddüt etmeden.
Helen memnuniyetle gülümsedi.
Üst katta ise işler biraz farklıydı. Aslı, Çetin'in önüne çömelmiş dil döküyordu. Çetin'in aklında gidip Melis'i almak ve öldüresiye dövmek vardı. Ablasına kıyamazdı ama sinirlenmişti işte. Bazı katı kurallar vardı bu ailede.
Poki bir hışımla Buğra'nın odasına daldı. Yatağına uzanmış tavanı izleyen adamı gözleriyle taradı. Kaşlarını çatıp düşündü. Şu an bu adamı bir güzel pataklamak istiyordu canı fena halde.