Medyada ASLI var.
***********************************************************************
Sabah 5'te uyandım. Bikinilerimi giyip denize koştum. Hava daha karanlıktı. Havlumu serip denize girdim. Birkaç tur yüzüp güneşin doğuşunu izlemek için kumsala uzandım.
"Günaydın güzelim."
Güzelim kelimesine döndüm ama hayal kırıklığından ibarettim. Gelen Poki idi. Kendimden tiksinmiş gibi hissettim.
"Güneşin doğuşu harika değil mi?" diye sordu.
Tişörtünü çıkarıp denize atladığında "Evet öyle." diye mırıldandım. Biraz yüzdü. Güneş çoktan doğmuştu. Gelip yanıma oturdu.
"Sana bir açıklama borçluyum."
"Öylesin."
Bir süre düşündü. Sanırım anlatmak ve anlatmamak arasında gidip geldi. Sonra konuşmaya başladı.
"Önceden Deniz diye biriyle beraberdim. Patron'un yanında büyüdüğüm için herkes tanımak istedi."
"Onlara ne?"
Mahcup gözlerle bana baktı. "Örgüte aykırı davranırsam ellerinde koz bulunması için."
Beynim fokurdadı. "Yani sen beni yem olarak mı kullandın?! Kızarkadaşına zarar gelmemesi için?!"
"Bu öyle bir şey değil. Farklı bir ilişkiydi. Sana bir şey olmasına hiçbirimiz izin vermeyiz. Ama onu kesinlikle öldürürlerdi."
"Affedilir bir şey yapmadın. Üstelik Buğra sana engel olmak istedi ve sen yinede onu dinlemedin."
"Üzgünüm. Sana zarar gelmesini istemem."
"Belli oluyor." Sinirle ayağa kalktım.
"Gitme Melis. Böyle olmasını istemezdim."
"Sadece..." diyebildim. "Sadece Çetin'den uzak dur. Yoksa canını yakarım. "
Sustu. Arkamı döndüğümde kulübenin kapısından bizi izleyen Aslı'yı gördüm. Hiçbir şey söylemeden içeri girdim. Elime ilk gelen elbiseyi üzerime geçirip hamakların olduğu tarafa gittim ve kendimi bir hamağın üzerine attım.
Gözlerimi yumdum. Uyuyakalmışım. Sallandığımı hissediyordum. Daha fazla, daha fazla derken rüyamda pat diye yere düştüm. Aslında rüya olmadığını sonradan anladım.
Gözlerimi açtığımda Buğra kahkaha atıyordu. "Ding ding ding kahvaltı servisi."
Giray arkasından gelip üzerine atladı. Bir süre yerde boğuştular ve sonra ellerini birbirlerinin omuzuna atıp gülüşerek yürüdüler.
Kendime gelip arkalarından yürüdüm. Hala Poki'ye kızgındım. Aslında onun iyi biri olduğunu düşünmüştüm ve hayal kırıklığı yaşıyordum.
Poki'nin ve Buğra'nın yanı boştu. Düşünmeden Buğra'nın yanına oturdum. Tek kaşını kaldırıp bana baktı.
"Ne var?"
