Bugün gözlerimi açtığımda anlam veremediğim bir yük vardı sanki üzerimde.
Sanki son günümmüş gibi...
İlk başta bu durumu umursamasamda
Sonradan bugünün diğer günlerden daha
Farklı olduğunu anladım , hissettim.Sanki..
Sanki güneş bugün küsmüştü bana. Öyle ya hiç eskisi gibi bütün insanlara inat
Işığını saçıp parlamıyordu.Perde mi sonuna kadar açıp etrafa bakındım uykulu gözlerimle. Ahmet in torunları yine etrafta koşuşturuyordu. Masum bir tebessüm
Belirdi yüzüm de. Acaba onlara kestane
Şekerlerimden versem yerlermi ? Diye düşünmeden edemedim. Sehpanın kenarına sıkıştırdığım bastonunu alıp üzerime ölen eşimin aldığı eskimiş
Ceketimi giydim.Sanki...
Sanki hala ilk gün ki gibi lavanta kokuyordu. Öyle ya hiç yıkatmamıştım onu.
Kokun hiç gitmemiş gibi
Sanki her anımda beni izliyormuşsun gibi
Lavanta kokulu güzel kadınım benim...
Hediye ettiğin ceket hala üzerimde
Anıların hala üstümde.
İlk günki gibi...Dudağımda hissettiğim ılık sıvı ile buruşmuş ellerimi dudağıma dokundurdum ardından dudaklarıma. Elimi geri çektiğimde gördüğüm manzara ile
Bir süre öylece bekledim.Kan... Kırmızı...
Kırmızı renginden hep nefret etmişimdir.
Nedeni ise eşimin çok kan kaybetmesi
Yüzünden.
Fakat bu kez birazda olsa kırmızı rengi , kan rengini Sevmiştim. Ne de olsa lavanta kokulu kadınımın kısa bir süre içinde yanına gidecek olmamdı.Çok özledim be vanilya kokulu kadın.
Bu ayrılık bizi epey yıprattı.
Merak etme....
Yanına geliyorum.
Özlemimiz son buluyor.( alıntı değildir )
Kitapkurdu-77Yazmaya başladığım andan beri bütün bölümler bana aittir. Virgülüne kadar..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON UYKU
PoésieHer sabahın bir gecesi vardır. Sen benim şafak vaktimsin. Güneş ile Ay'ın birleştiği iki dakikalık sonsuz heyecanımsın.