Yüne hiç uyanmak istemediğim zamanda uyandım. Ayaz'ın evi tadilatı için gelen işçiler sabahın köründe işe başlamıştı. Tamam başlarsınızda ilk işinizin kazı olması şart deilya...
Oflayarak yataktan kalktım komidinin üstünde duran telefonuma uzanarak saate baktım daha 09:09 bende inanırım saat ve dakika aynı sayıyı gösterdiğinde birinin bizi düşündüğüne acaba sabahın 9 un da beni kim düşünür. Üzerimi deiştirip süpriz kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçtim. Uzun ve yorucu bir gün olmalıydı hazırlıklı olmalıydık. Babamın en sevdiği şeylerle dolduracaktım masayı. Ayaz da babam da kahvaltıda menemene bayılırlardı. Çayı demledim ve menemen yapmak için gerekli olan malzemeleri dolaptan çıkardım. Ve annemin öğrettiklerini sırasıyla uyguladım. Sonuç olarak şahane bir menemen elde ettim masayıda özenle hazırladım. Artık herşey 4/4 lüktü. Sıra uykucuları uyandırmaktı. 20 tane merdiveni çıkıp üst kattaki babamın odasına vardıktan sonra kapıyı tıklatıp içeri girdim. Babam bu saat te hala uyuyordu hiç adeti deildi ama galiba dün çok yoruldu. Yanağına ufak bir öpücük buraktım. Tabi uyandı uykusu varla yok arasıydı babamın ufak bir seste bile uyanırdı şimdide öyle oldu.
"Kusura bakma Kozam uyuya kalmışım. 2 dk ya kahvaltı ı hazırlarım."
"Önemli deil babacığım bende yeni kalktım acele etmene gerek yok o zaman bende Ayaz ı uyandırayım."
"Mutlaka kapıyı tıklat unutma izin verirse öyle gir Kozam."
"Çocukmuyum babaa tüm bunları biliyorum."
"Hatırlatayım dedim. :)"
Benim hazırladığımı söylerek süprizi bozmak istemedim. Ayaz ın dodası babamın çaprazındaydı oradan Ayaz ın odasına geçtim ve babamın dediklerini uygulamaya başladım.
"Ayaz musait misin?"
"Gelebilirsin müsaitim Kozam."
İçeri girdim. Ayaz ya çoktan uyanmıştı ya da hiç uyumamıştı. Gözleri kıpkırmızıydı. Yatağın içinde öylece oturuyordu. Etrafa bakınırken dikkatimi komidinin üzerinde duran annemin günlüğü çekti. Sayfaları açıktı. Uzanıp alacaktım ki Ayaz kolumdan tutup kendine çekti. Ayağım yerde duran ayıcığa takılıp. Ayazın üzerine düştüm. Bir süre öylece haraketsiz kaldıktan sonra ben hemen kendimi geriye çektim.
"Daha okumana vakit var Koza şimdi deil. Kahvaltımızı yapıp konuşalım bu konuyu istersen."
Konuşmamı istemeyen gözlerle bana bakıyordu.
"Kahvaltı hazır seni bekliyoruz."
Orada vakit harcamamak için hızla odadan çıktım. Salona geçip masaya oturdum ve benim arkamdan vakit kaybetmeden oda geldi. Bir müddet süreden sonra kahvaltı işini halledip dolmuş midelerimizin keyfini çıkarıyorduk babam çayından son yudumunu alırken telefonu çaldı. Biraz geç açtı. Karşı taraf önemli bir şey demiş olacak ki.
"Tamam geliyorum hemen."
Deip telefonu karşıdakinin yüzüne kapattı. Ayaza dönerek.
"Oğlum bu deli sana emanet önemli bir işim çıktı ve ben belki bu akşam eve gelemem merak etmeyin yarın görüşürüz."
"Merak etme yarın uyandığında baban evde olacak Kozam en sevdiğin kahvaltı masasıyla uyandıracağım seni."
Diyip evden çıktı. Bizde Ayazla kalan masayı toparladıktan sonra ben koşarak yukarı çıktım. Günlüğü alıp geri aşağı indim. Ayaz yüzünün verdiği olgunlukla ve ciddiyetle bize kahve yapıyordu. Aslında henüz yaşı 22 ve askerden yeni gelmişti. O kadarda ciddi bir ifade takınmasını gerektirecek bir yaşta deildi. Ben ise tam tersi 19 za yeni girmiş olmama rağmen küçük çocuk gibiydim. Ayaz kahve işini bitirip yanıma hızla geldi günlüğü alacağımı biliyor olmalıydı ki kızmadı. Salona geçip 3 lü koltuğa oturdu bende gidip yanına oturdum güzel kokulu ve bol köpüklü kahvelerimizden birer yudum aldık ve annemin günlüğünü tam açıyordum ki Ayaz beni durdurdu.
![](https://img.wattpad.com/cover/74869065-288-k91720.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOZA
Misteri / ThrillerHer kitap bir şansı hakeder.Pişman olmayacaksınız. Annesinin sır dolu ölümü üzerine annesinin hayatını araştıran koza annesinin günlüğünü okur. Günlükte yazanları okurken nefeslerinizi tutarak okuyacağınıza garanti verebilirim. 13.06.2016 yayınlanma...