BAŞLANGIÇ

Bir Dövmeliyi Ancak Bir Dövmeli Egitebilir

Lexa los bir isikla aydinlatilen kendisinin üzerinde yattıgı yatak, bir masa, masanın üzerinde su dolu bir sürahi ve bardaktan baska bir sey bulunmayan küçük bir adada uyandi. Bilmedigi bir yerde olmasinin verdigi saskinlikla bir saga bir sola bakti ve düsünmeye basladi. Buraya nasil gelmis olabilirdi. Basi çok agriyordu. Sonra birden dün gece yasananlar zihninde canlanmaya basladi. Evet birileri ona saldirmisti ve biri onu kurtarmisti. Burda oldugunu düsününce buna kurtarmak denirse tabii. Bundan sonrasini hatirlamiyordu. Buraya nasil gelmisti ne kadar zaman geçmisti hiçbir sey bilmiyordu. Sogukkanli olmaliydi. Oldukça kuruyan bogazi için sürahiden bardaga bir miktar su doldurup zar zor bir kaç yudum aldiktan sonra bardagi yerine yerine koydu. Kapi dogruldugu yatagin hemen bir kaç adim karsisindaydi. Hemen kapiya dogru yöneldi ve 3 adimda kapiya ulasti. Kapinin kolunu umutsuzca çevirdi açilacagini hiç düsünmüyordu muhtemelen kilitli olmaliydi. Kapinin kolunu çevirdi ve evet tüm umutsuzluguna ragmen kapi açilmisti. Tam disari çikacakti ki bir kapi sesi duydu. Simdi yakalanirsa kaçma sansi olmazdi. Kapiyi yavasça kapayip yine 3 adimda yataga ulasti ve hiç kipirdamadan uyuyormus gibi yapti. Kapi açildiginda hareket etmemek için kendini zor tuttu. Dogru zamani beklemeliydi. Kapiya sirti dönük bir sekilde yatmisti ve kendisine yaklasmakta olan adamın yumusak zeminde zar zor duyulan ayak sesleri kulagına doldu. Korkmamaya çalisiyordu ve korkmadigini saniyordu ama korkuyodu.

.................

Marcus Lexa'nın uyumakta olan odanin kapisini açti ve içeri girdi. Lexa sirti dönük bir sekilde yatmisti ve hareketsizdi onun hala uyanmamis oldugunu düsündü. Tam arkasini dönmüs gidiyordu ki bardakta birazi içilmis bir miktar su oldugunu gördü. 10 dakika önce geldiginde bardakta su koydu. Marcus Tanrım bu kiz sundugumdan daha sogukkanli ve zeki diye düsündü. Ne de olsa dövmeliydi bunu hesaba katmaliydi. Hiçbir sey olmamis gibi kapiya yöneldi odadan çikarak kapıyı kapattı. Çikana kadar bekleyecekti ve biliyordu ki fazla uzun sürmeyecekti.

..............

Lexa kapi sesini duyduktan sonra hareketsiz bir sekilde bekledi ve ardindan dogrularak kapiya yöneldi. Burdan hemen çikmaliydi. Kapiya dogru yürüdü ve bir kaç saniye kapiyi dinledi. Bir ses duyamayinca kapinin kolunu çevirdi. Odadan çikmasiyla çigligi basmasi bir oldu. Ordaydı. Kapinin yaninda sanki onu bekliyordu. Sanki degil besbelli onu bekliyordu. Oldugu yerde donakaldi. O telasla ona merhaba demek uyandin dedigini duydu ve bir anda ileri atildi. Adamin güçlü kollari onu belinden kavradi. Lexa kurtulmak için umutsuzca çirpindi. Tanrım çok güçlü diye düsündü. Kulaginda bir ses duydu "sakin ol Lexa sana sakin ol sana zarar vermeyeceğim". Lexa duyduklarina inanamadi adini biliyordu. Lanet olasi bu herif adini da nerden biliyordu. Lexa çirpinirken adam onu çiktigi odaya geri sokup yataga götürdü ve birakti. Lexa gene ileri atildi ve adam onu yakalayarak yine yataga oturttu "Lexa bana kendini baglatmak zorunda biraktirma sana zarar vermeyecegimi söyledim" dedi. Lexa buna karsilik olarak" adımı nerden biliyorsun" dedi.

-Sakin olursan ve kaçmayacagina söz verirsen sana analatabilecegim kadarini anlatirim ama önce bir seyi açikliga kavusturmak istiyorum.

-Ne demek istiyorsun.

-Öncelikle benim adim Marcus Lexa.

-Lanet olasi adinla ilgilenmiyorum seni lanet herif beni neden kurtardin ve neden buraya getirdigini söyleyecek misin?

Lexa'nin bu ani çikisi adının daha yeni Marcus oldugunu ögrendigi adami etkilemis gözüküyordu. Biraz da sasirmisti. Ama yüzündeki bu ifade hemen silindi anlasilan duygularini saklamayi bilen sogukkanli tiplerdendi. Marcus eliyle Lexa'nin askili tisörtünün açikta biraktigi çiplak sag omzunu göstererek "Bu dövme" dedi. Lexa sasirmisti. Burada oturup dövmesinden bahsedeceklerini düsünmüyordu. Bunun üzerine"Ne dövmesi ne saçmaliyorsun sen. Dövmeyle ne alakası va.. " derken daha sözünü bitiremeden Marcus tek hamlede siyah tisörtünü çikardi. Lexa bir anda Marcus'un düzgün fizigi bir çok kizi bastan çikardigini düsündüğü karın kaslariyla karsi karsiya geldi.

-Hoppp hopp ne yapiyorsun derken üzerine gelmesi ihtimali üzerine tekmesini hazirlamisti bile ama lanet olasi herif arkasini dönerek sol eliyle sağ omzunu işaret etti. Lexa bir an donup kalmisti. "iste bundan bahsediyorum" dedi Marcus. Lexa sasirmisti kendisindeki dövmenin bu adamda ne isi vardi. Lexa tesadüf olmasini umdu.

-Lanet olasi bir dövme benzerliginden mi buraya getirdin sen ne çesit bir psikopatsin ya bir tesadüf olmali.

-İste sorun orada Lexa seni temin ederim bu bir tesadüf degil ve yakinda bunu sende analayacaksin" diyerek tişörtünü alip odadan çikti.

.............

Emily kizi almalari için gönderdiği adamlarin perisan halde karsilarina geldiginde sasirmisti ve olayi anlatmalarini istedi.

-Efendim kizi tam yakalamistik ki bir adam geldi ve onu bizden aldi.

-Sizi beceriksizler bir kizi bile alip buraya getiremediniz

-Ama efendim söyledim biz...

-Yeteeeer bu kadar def olun gözüm görmesin sizi,

diyerek adamlari odasindan kovdu. Bu is fazla uzamisti. Bir kez daha Marcus'u aramayi düsündü. Telefonu çevirdi ve Tanrı'ya sükür çaliyordu karsidan alo sesini duyar duymaz

-Marcus neredesin sen burda isler karisti ve iyice tuhaflasmaya basladi.

-Emin olun burdaki kadar tuhaf olamaz ne oldu ki

-Senin kizi almalari için iki adam yollamistim ve biri bu adamlari benzetip kizi almis

-Tanrim o adamlari siz mi yolladiniz neden böyle bir sey yaptiniz

-Ne yani kiz senin yaninda mi Marcus

-Evet

-O halde hemen kizi getir ve hemen egitime baslayalim

-Eğitime hemen baslayabilirsiniz

-Kizi getirmeden baslayamayacagimizi sende biliyorsun ne demek egitime baslayabilirsiniz?

-Kiz gelmeden de baslayabilirsiniz demek

-Marcus iyice sinirlenmeye basliyorum kizi hemen al ve buraya getir bu bir emirdir

Marcus kendinden emin bir sekilde cevap verdi:

-Kiz dövmeli Emily kizda dövme var bunun ne demek oldugunu biliyorsun değil mi

Marcus Emily'nin bir süre sessiz kalmasindan şok oldugunu anlamisti.

-Ne ne sen bir dakika bundan emin misin?

-Elbette eminim kizi getirdigimde sende görürsün

-Sen simdi neredesin

-Orman evindeyim neden

-seni aldirtiyim mi

-Hayir gerek yok yarin kizi getiricem sşz egitime baslayin, diyerek konuşma sonlandi.

Emily telefonu kapattiginda hala duyduklarina inanamiyordu. Bu iş zaten zordu ve git gide çikmaza giriyordu. Boyundan büyük islere kalkşsmisti ve simdi bu isten nasil kurtulacagini bilmiyordu. Hala inanamiyordu. Kiz dövmeliydi. O da özeldi ve bu onun için kotuydu tesis ve özellikle Marcus için büyük önem tasiyordu yilanin basini erken ezmek lazimdi ama bunu bildirmeden kendi kendine bir ise kalkismak istemiyordu. Eger ikisi bir araya gelirse çok güçlü olacaklar diye düsündü. Tek Marcus bile varken is yeterince zordu ama halledilebilirdi Marcus'un bir seyden haberi yoktu. Hele o hatayi yapmis olmasi Emily'nin ekmegine yağ sürmüstü. Emily'e kalsa hemen öldürtürdü. Ama buna izin verilmemisti hem özeldi dikkat çekerdi hem de islerine yarayabilirdi. Bir esi yokken dövmeli olmak manasizdi. Herkes gibiydi. Marcus ona bunun ne anlama geldigini biliyorsun degil mi diye sormustu. Bunun anlamini tabii ki biliyordu. Egitime baslamak için kizi beklemelerine gerek yoktu Çünkü BİR DÖVMELİYİ ANCAK BİR DÖVMELİ EGİTEBİLİRDİ.