6. Bölüm "Artık Ben Yokum"

5.8K 262 29
                                    

.....6.Bölüm.....

Adımlarımı izleyerek okulun koridorunda yürüyordum. Kuzey'in dediği şey hep aklımda kalmıştı. Ama umursamamak zorundaydım. Ona yaklaşmamalıydım. Ona beslediğimi duygu neydi bilmiyorum ama onu sevmekten ona aşık olmaktan korkuyordum. Onun gibi birine biliyordum ben onu sevsemde o asla beni sevmezdi Kuzey öyle bir insan değildi aşık olacak bir insan değildi. Bunu biliyordum ve bu yüzden ona yaklaşmayacaktım. Zor olacaktı ama yapmak zorundaydım.

Sınıfa doğru çıkarken birine çarpmamla iki adım geriledim. Mert'ti
"Oooo Sera ne yapıyosun" alayla sırıttım. "Hiç valla dün kardeşim dediğim insandan tokat yedim.." dedim ve ona yaklaşıp "bence sende denemelisin tokatı harika" tam yanından geçip gidecektim ki bileğimden tutup beni kendine döndürdü.

"Sakın Esra'ya bulaşma Sera yoksa bir tokatta sana ben atarım" dedi ve gitti ben ise şuan yerimde donmuş bir şekilde duruyordum. Gerçekten bu dediklerinde ciddimiydi anlamıyorum bana tokat atan Esra'ydı. Gerçekten kendimi şu an çok çaresiz hissediyordum. Bir hafta önce ne kadar mutluydum oysa ki ama şu an o halimden eser yoktu. Sarsak adımlar ile sınıfa çıktım öğle molasındaydık ve nerdeyse okulun çoğu dışarıdaydı. Sınıfa girdiğim de Deniz'i gördüm tek o vardı sınıfta. Sırama geçip oturacaktım ama Deniz'in sesi ile ona döndüm.

"Sera duydum ki baban öldürülmüş" sinirlerim sınırları zorlarken ona yaklaştım ve konuştun "sakın o ağızına babamı alma bir da yoksa çok kötü olur" dedim.

"Haha çok korktum. Acaba baban ne şerefsizlik yaptı da öldürdüle çok mer-" cümlesinin devamını getiremeden var gücümle bir tokat geçirdim yüzüne. Yüzü sağa doğru yatarken adımın seslenmesi ile arkamı döndüm. "Sera!" Bu Kuzey di.
Yanıma yaklaştı ve kolumu sertçe tuttu. Rengine bayıldığım kahveleri koyulaşmıştı ne yani bu kıza tokat attığım için mi böyle sinirlenmişti? "Sen hangi hakla benim sevgilime vurursun?" Dediği şey ile yere bir çivi misali çakıldım olduğum yere sevgilim demişti değil mi? Bu gerçek kalbime bıçak gibi saplanırken gözlerim dolmaya başladı. Burada suçlu olan ben değildim oydu babama 'şerefsiz' demişti adını ağızıma almaya kıyamadığım babama.
"K-Kuzey o ben-" daha cümlemi bitirmeden kolumu sertçe bıraktı ve "konuşma sakın! Kendin tokat yedin diye başkalarına da atamazsın" dedikleri beni daha çok parçalarken dediklerini sindirmeye çalışıyordum. Kuzey'e ne olmuştu böyle? ne yani ben sevgilisine tokat attığım için mi bu kadar sinirlenmişti? Demek ki onu gerçekten seviyordu. Gözümden damlalar teker teker düşerken. Ona baktım ve hiç bir şey demedim. Diyemedim. Konuşma yetkimi kaybetmiştim.

Deniz'in elinde tuttu ve sınıftan çıktılar beni umursamamıştı. Kalbimi çok kırmıştı paramparça etmişti. Kalbim bu şekildeyken bacaklarım beni taşımadı yere çöktüm. Ağlayışlarıma hıçkırıklarımla devam ediyordum. Daha fazla burada duramazdım bu gün herkesten darbe yemiştim. Daha fazla kaldıramazdım. Ne kadar değersiz olduğumu bu iki gün içinde yeteri kadar anlamıştım. Çantamı aldım koşarak okuldan çıktım. Öğlen molasında olduğumuz için herkes istediği gibi çıkabilirdi. Bende çıktım ve koşarak Mira'nın evine gittim. Daha fazla orada kalmayacaktım. Nasıl olsa babamın bana armağan olarak bıraktığı kredi kartım vardı şimdilik bir otelde kalırdım ve daha sonra ise bir ev tutardım kendime. Evet. Mantıklıydı. Hemen yukarı odama çıktım ve eşyalarım seri bir şekilde bavuluma koydum.

Evden çıktım ilk gelen taksiyi çevirip bindim.
"Nereye gideceksiniz hanımefendi" taksicinin sorusuna " "Güngörler Otel'e" diye cevap verdim. Biliyordum o oteli pahallı bir oteldi ama uzatka bir oteldi. Beni arasalar bulamazdılar... pardon. Beni neden arasınlar ki.?

Taksi Otelin önünde durunca ücreti ödedim ve Otele girdim. Görevliye "Pardon ben bir oda istiyorum da " görevli sarışın çok tatlı bir erkekti "peki hanımefendi" dedi ve kart verdi "230 numaralı oda ücreti otelden çıktığınız da ödeyebilirsiniz." Başımı olumlu anlamda salladım ve bavulum ile beraber asansöre bindim.

SEN BENİMSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin