8.Bölüm "Karmaşık Duygular"

5.9K 248 55
                                    

.....8.Bölüm.....

"Geç şöyle otur" dedim ve Akın'ı koltuğa yönlendirdim. Karşısına oturdum ve ellerini tuttum "anlat" dedim.

"Sera bildiğin gibi benim babam büyük iş adamlarından biri ve zengin. Bir iş adamı ile ortak olmaları gerekiyor. Bunun için o adamın kızıyla beni evlendirmek istiyor. Ben de istemeyince 'artık benim oğlu değilsin' dedi. Ve bütün kredi kartlarımı iptal etti. Parasız pulsuz somakta kaldim anlayacağın" Gerçekten benim arkadaşım bunlara mı maruz kalmıştı?

"Birincisi Akın sen en iyi şeyi yapmışsın. İkincisi ise ben varken kimseye gidemezsin yanağımdan öptü ve

"İyiki varsın Sera. Ve benim bir iş bulmam lazım ki sana yardım edeyim"

"Hayır . Bak burası amcamın evi yani kira falan ödememize gerek yok." Dedim. Omuz silkti

"Olsun ben yine de iş bulayım" başımı 'sen bilirsin' anlamında salladım.

"Hadi kalk bak senin için makarna yaptım." Ayağıya kalktı ve "seni seviyorummm" diye bağırdı.

----

Telefonumun iğrenç ötesi alarm sesi ile uyanmak zorunda kaldım. Aslında çok uyukum vardı çünkü gece geç yatmıştık. Akın ile dertleşmiştik. Ve ben ona odasını göstermiştim.
Ama hayat bana hep bi tarafları ile güldüğü için kalkıp okula gitmem gerekiyordu. Yataktan kalktım ve telefonu duvara fırlatmaktan son an da vazgeçtim. Ve alarmı kapattım.

Ayağıya kalktığım gibi ayağım çarşafa dolandı ve yeri boyladım.

Ben hiç havalı bir şekilde kalkamayacak mıydım?

Ayağımın acısıyla banyoya yol aldım. Rutin işlerimi halledip banyodan çıktım. Üstüme okul formamı giydim ve makyaj masasına oturdum. Saçlarımın uçları daha açık renk olmuştu ve bu çok yakışmıştı bana. Allah vergisi bir güzelliğim vardı.

Kendini övme part 36863984

Saçlarımı düzleştirdim ve salık bıraktım. Ne kadar makyaj yapıcam desem de üşengeçlik denen bir şey olduğu için sadece göz kalemi çektim ve seftalili parlatıcımı sürdüm. Hazır olduğumu anladığım da kalktım ve okul çantamı aldım. Telefonumu da aldıktan sonra Akın'ın odasına girdim yatağı topluydu ve üzerinde bir not vardı.

Kankacığım benim erken çıkmam gerekti. Bensiz yapamazsın biliyorum ama beni bekleme ve okula git.

-yakışıklın

İstemeden de olsa gülümsedim bu çocuk insanı her türlü gülümsetiyordu.

Aşağı indim ve formantodan montumu alıp giydim havalar bayağı soğumuştu. Atkımı taktım ve şapkamı da takıp saçlarım düzledim kısa botumu da giydim.

Anahtarı ve telefonumu montumun cebine koyup evden çıktım.

Ay benim biricik Enver Abi kankam orada bekliyordu.
Tabii ki de şoförüm. Siz ne sandınız.

Sonunda okula geldiğim de sınıfa girdim ve sırama oturdum. Berk gelmemişti bu gün.
Yanıma oturan kişiye baktığım da gerçekten şaşkınlığın dibine vurdum. Artık o nasıl oluyorsa?

"Sera beni dinlemelisin" başımı ona çevirdim "dinliyorum"

Ne anlatacaktı çok merak ediyordum gerçekten.

"Bak Sera ben gerçekten o tokatı sana atmak istemedim. Mert'i ne kadar sevdiğimi biliyorsun. Sana gelip o tokatı atmamam lazımdı ve o sözleri söylememem lazımdı. Ama gerizekâlıyım işte bi sürtüğün lafına inandım ve arkadaşıma tokat attım. Özür dulerim Sera gerçekt-" daha lafını bitirmeden ona sarıldım şaşırmış olacak ki biraz bekledikten sonra bana sarıldı. "Affetim bile" dedim. "Teşekkür ederim Sera" ayrıldık ve ellerini tuttum "biz kardeşiz unuttun mu?"

SEN BENİMSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin