Gökay'dan
"Sana bir şans vermeyeceğim. Beni kaçırıp hayvanmışım gibi zincirleyen birine nasıl şans verebilirim ki? Bunu benden bekleme. Ayrıca şans isteyen insan güzel bir başlangıç yapmaya çalışır. Senin yaptığın gibi sevdiğini tutsak etmez. Çünkü ona kıyamaz." dediğimde gözlerimin içine hayal kırıklığıyla baktı ve "Bu bizim başlangıcımız değil ki.." diyerek karşılık verdi.
"Sen neyden bahsediyorsun? Seni tanımadığıma eminim. Anlayamıyorum.."
"Bir zamanlar beni çok iyi tanıyordun. Herkesten iyi hemde sincap."
Ağzım şaşkınlıkla açılırken "Olamaz. Bunu bir yerlerden duydun ve o yüzden böyle seslendin biliyorum. Sen o olamazsın. Sen o Berk olamazsın." dedim inanamayarak. Yalan söylüyor olmalıydı. Evet kesinlikle yalan söylüyordu.
"Sana bunu kanıtlayabilirim. Benim sincap. Senin tanıdığın ve sevdiğin Berk."
"Yalan söylüyorsun. O benimle böyle bir şey asla düşünmezdi. O benim kardeşim gibiydi."
"Öyleydin. Yemin ederim. O zamanlar seni kardeşim gibi görüyordum. Ama sonra ailemle taşındıktan sonra yokluğunda fark ettim seni sevdiğimi.
Bir gün okuduğun liseye gelmiştim seninle konuşmak için. Sonra seni onunla gördüm. Sadece iki gün.. Ben gelmeden iki gün önce tanışmışsın meğer onunla. Onca zaman vereceğin tepkiden korkup seni uzaktan izledim. Takip ettim sürekli. Görmeden duramıyordum ki. Ama o lanet olası liseye girmeye gerek duymamıştım. Keşke diyorum şimdi.. Keşke hiç beklemeseymiş ve fark eder etmez sana seni sevdiğimi itiraf etseydim. O zaman benimle olduğun için onunla hiç tanışmazdın ve kalbin bana ait olurdu. O kadar aptalım ki.." dediğinde sinirle dişlerimi sıktım ve suratının ortasına yumruğu geçirdim.
"Berk benim çocukluk arkadaşımdı. Uzun zamandır konuşmamış olsakta hâlâ ona değer veriyorum ve sen onunla ilgili saçma sapan şeyler düşünmemi sağlayamayacaksın. Boşuna uğraşma. Şimdi defol git ve beni zindanımda yalnız bırak seni pislik herif." dediğimde gülümsedi.
"Beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum. Bekle beni sana kanıtlayacağım." deyip yataktan kalktıktan sonra odadan çıkıp gitti.
Kanıtlamaktan bahsediyor. Nasıl kanıtlayacaktı ki? Cidden o olabilir miydi? Ama o gitmişti ve uzun süredir konuşmamıştık. Yıllar geçmişti aradan. Eğer sevseydi; karşıma çıkmasa bile telefonda konuşup sesimi duymak istemez miydi?
Kapıdan içeri girdiğinde düşüncelerimden sıyrılıp ona döndüm ve almaya gittiği şeye yani elindeki fotoğraf albümüne diktim bakışlarımı. Bu olamazdı. O albüm Berk ile birlikte aldığımız albümdü!
Gelip yanıma yatağın üstüne oturduktan sonra sol elini albümün üzerinde gezdirdi.
"Hazır mısın sincap?" diye sorduğunda sadece yutkunmakla ve başımı sallamakla yetinmiştim.
Albümün kapağını yavaşça açtığında ilk fotoğraf çıkmıştı ortaya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gay ve Lezbiyen Okulu
Teen FictionGökkuşağı serisi 1. Kitap 2015 🏅Lez- 38 🏅Merak- 52 🏅Savaş- 688