Gay ve Lezbiyen Okulu

27.Bölüm (Düğün)

Gökay'dan

Çalan alarmın sesiyle hızla yerimde doğruldum ve alarmı kapattıktan sonra hâlâ yanımda  uyumakta olan Berk'e döndüm.

"Kalk artık bugün düğün günümüz. Bir sürü işimiz var." diyerek Berk'i dürtüklediğimde birkaç mırıldanmadan sonra bana sırtını dönmüştü.

Sinirle üstündeki örtüyü çekip "Kalk artık." dediğimde birkaç mırıldanmadan sonra gözlerini açmış ve "Günaydın. " diye mırıldanmıştı.

"Sonunda uyanabildin demek uykucu. Hadi kalkta bir an önce kahvaltımızı yapıp düğün hazırlıklarına başlayalım." dediğimde "Zaten her şeyi hazırlayacak birilerini tuttuk. Bu kadar stres olmana gerek yok yani meleğim." dedi ve uzanıp alnıma bir öpücük kondurdu.

"Sadece her şeyin yolunda gittiğinden emin olmak istiyorum. Sonuçta sadece bir kere evleniyoruz ve her şey istediğimiz gibi olmalı." dedikten sonra bende onun dudaklarına bir öpücük kondurdum.

"Her şeyin yolunda gideceğini umuyorum. Bugün bizim en mutlu günümüz olacak."

"Bilmiyorum. İçimde Bir huzursuzluk var.  Sanki bir şey olacak gibi."

"Ya da belkide huzursuz hissetmenin nedeni Berkay'ın iki gündür yanımızda olmamasıdır."

"Olabilir. Özledim miniğimi." dediğimde "O zaman Ateş'i ara ve sesini duy. Huzursuz hissetmeni istemiyorum." dedi Berk ve yataktan kalkıp bir tişört giyindi.

"Ben kahvaltıya iniyorum. Sende konuştuktan sonra gelirsin olur mu? Ve çabuk gelmeye bak." deyip göz kırpttıktan sonra odadan çıkmıştı.

Bende yan tarafımda şarja takılı olan telefonumu şarjdan çıkartıp Ateş' i aramıştım.

Birkaç çalışın ardından "Efendi-ah!" diyerek telefonu açtığında gözlerimi pörtlettim.

"Umarım yanlış bir zamanda aramamışımdır."

"Hayır hayır. Şu an küçük canavarınıza mama yediriyorum ve o da saçlarımı yolmaya çalışıyor. Cidden bir canavar. İki tane dişi var. Onlarla da beni ısırma çabası içerisinde." dediğinde küçük bir kahkaha attım.

"Yiğenin seni çok seviyor amcası."

"Ya ya ne demezsin. Ayrıca bence amcası değil dayısı oluyorum gibi ama yine de sen bilirsin." deyip bu defa o güldüğünde kaşlarımı çattım.

"Bunu tartışmak için aramadım."

"Öyle mi? Ne için aradınız peki Gökay bey? Söyleyin de bizde bilelim."

"Berkay'ı versene telefona miniğimin sesini duyayım." dediğimde "Pekâlâ." dedi Ateş ve birkaç saniye sonra telefondan Berkay'ın sesini duydum.

"Augu mm namnam mama.."

Henüz konuşmaya dahi başlamamış olan bebeğimin sesini duyduğumda gözlerimin dolmasına engel olamamıştım. Nasılda özlemiştim onu.

"Biraz daha uzarsa ufaklık telefonumu yiyecek." diyen Ateş'in sesini duyduğumda gülümseyip gözümden akan yaşı sildim ve "Düğün mekânına biraz erken gelin bebeğimi özledim." dedim.

"Olmuş bil. Hadi kapat artık. Yoksa düğüne hazırlanmak için vaktin kalmayacak."

"Tamam. Görüşürüz."

"Görüşürüz." dediğinde telefonu kapatıp komidinin üzerine bıraktım ve kalkıp üstümü giyinmeye başladım.

Üstümü giyinme işini bitirip telefonumu da cebime attıktan sonra odadan çıkıp mutfağa doğru ilerledim.