12 Sihirli Kağıt Parçası

Mart

Şubat ayı sonunda da harika bir ay sonu partisi yaptılar ama bu seferki Ceren'in ısrarları üzerine bir barda oldu. Zeynep bu seferki partiye Gözde'yi de davet etti ama o arkadaş ortamını bozmak istemediğini söyleyerek, bu teklifi nazikçe geri çevirdi. Ceren'le birlikte bir yerlere gitmeyi düşünürlerse o zaman onlara seve seve katılabileceğini de ekledi. O gece, henüz, hiç bir şeyden haberi olmayan Şule, ilk önce Zeynep'i görünce şaşırıp kalmıştı. Verdiği birkaç kilo ve saçlarındaki değişiklik onu çok değiştirmişti anlaşılan. Yeni alınan kıyafetleri de yabana atmamak gerekirdi.Onu eni konu, evire çevire inceleyip bütün bu değişimin sırlarını da sordu elbette. Herkes yerlerine oturunca bu gece aralarına birinin daha katılacağından bahsetti Zeynep. 'Sende bir şey var, bir şey var biliyordum.' deyip duran Ceren'e tek cevabı ise muzır bir gülümseme oldu Zeynep'in. 5-10 dakika sonra da sürpriz misafir yanlarına gelmişti. Herkesle tek tek tokalaşırken kendisini tanıttı Kuzey. 'Zeynep'in liseden arkadaşıyım.' Diyordu.

"Uzun zamandır görüşmüyorduk ama ilginç bir şekilde sahibi olduğum yere üye olmuş kapıda karşılaştık. Tam bir sürpriz oldu ikimiz içinde. Sanırım sizler de gelmişsiniz. Öyle değil mi?" Diye tatlı tatlı anlatıyordu. İçi gidiyordu Zeynep'in, neden bu kadar tatlıydı sanki.

"Yok canım! Rastlantı'nın sahibi sen misin yoksa?"

"Evet. Siz de mi üyemizsiniz?"

"Olmaz mıyım? Ben, abim, Şule'yi de yapıcaz yakında da benim size sormam gereken, aklıma takılan sorular var. Ay böyle bir yerin sahibini tanıma şansına erişmek arayıp da bulamayacağım nimet doğrusu. O nasıl bir işletmedir öyle? Her şey muhteşem! Nasıl bir eğitimden geçiriyorsunuz siz o çalışanları? İnanılır gibi değil. Hani küçücük bir aksaklık olmaz mı canım? İnsan rahatsız oluyor."

"Kuzeycim şu an resmen(!) Ceren'le tanışmış bulunuyorsun." diyerek ardı arkasına sorulan sorulardan onu kurtarmak istedi.

"Eh tekrar memnun oldum o zaman Ceren Hanım."

"Ben de çok memnun oldum ve bu sorularımın cevaplarını gecenin ilerleyen saatlerinde alacağım. Hem baksanıza birbirinizi orada bulmanız gerçekten de büyük bir rastlantı değil mi?"

Kısa bir sessizlik ve aniden gelen gülüşmelerin ardından Ceren ikisini öyle bir soru yağmuruna tuttu ki birbirleriyle tanıştıkları günden o ana kadar beraber geçirdikleri her anın özetini almış oldu. Eski sevgili oldukları ortaya çıktığında Ceren gözlerini kısarak Kuzey'i tekrar baştan aşağıya süzmüştü. Sanki aklında onun Zeynep'e uygun olup olmadığını tartıyor gibiydi. Kuzey, her birinin meraklanmasına yol açan restoranını nasıl, ne amaçla açtığını anlatırken henüz gidip görme imkanı bulamamış olan Şule bile kulak kesilmişti anlatılanlara. İçkiler gidip geliyor sohbet giderek koyulaşıyordu. Bir süre sonra çalan müziğin yüksek sesinden her biri rahatsız olmuş ve birbirlerini dürtmeye başlamışlardı. Deniz kenarında bir yerlere gitmek üzere hep birlikte kalktılar. Birkaç yerin önünde durup girelim mi girmeyelim mi konuşmalarıyla bir sonuca varılamayınca çoktan kapanmış olan Rastlantı'ya bu kez sahibiyle gidip mekanın tadını sonuna dek çıkardılar.

**************************

Bu ayın, diğer ikisine göre çok daha yavaş, daha sakin geçeceğini düşünüyordu kahvaltısını yaparken. Diğer ikisi yüksek tempoda geçmişti. Marttan ise mümkün olduğunca, sıkılmamaya çalışacaktı. Her gün alışverişe çıkamazdı sonuçta. Yine merkeze gitmeye devam etmeliydi. Deniz kenarına daha çok gidebilirdi artık. Bahar gelmişti ve bu da, daha çok güzel hava demekti. Halletmesi gereken önemli bir mesele de vardı zaten. Gerekirse her gün balkonda oturup, geçiyor mu diye onu bekleyeceğim demişti geçen günlerden birinde kendi kendine. Sanki olay artık bir inatlaşmaydı onun için. Olmadık bir zamanda onunla karşılaşmak istemiyordu çünkü. Bir an önce her şeyi konuşup bu konunun da üstünü çizmekten başka bir isteği yoktu. Aslında üstünü çizmekten daha çok hayatından silmek, hiç olmamış varsaymak istiyordu. Hem artık Kuzey de vardı. Yanında içi ısınıyor, kalbi daha hızlı çarpıyordu. Bütün bir gün beraber olsunlar o da bütün gün onu izleyebilsin istiyordu. Böyle bir şey yaşayacaksın deseler ihtimal bile vermezdi olabileceğine ama işte Kuzey'le birbirlerini bulmuşlardı ve o onu hiç unutmadığını söylemişti. Belki de aylar sonra ilk defa dünyanın en şanslı insanının kendisi olduğunu düşünmeye başlamıştı.