Eski odasında gözlerini açmayı ne kadar çok özlediğini tam da o an fark edebildi. Her şey bembeyazdı bu odada. Pencerelerde el işi perdeler asılıydı, yatağın karşısında rengarenk etamin işlerle örtülü bir kanepe vardı. Zeynep çok küçükken bu perdeleri annesi kendi elleriyle yapmıştı. Yatak örtüleri bembeyazdı. Hatta takım perdelerle bir örnekti. Yine annesinin hünerli ellerinden çıkmışlardı. Yatağın mobilyası beyaza yakın bir griydi. Hani kırık beyaz derler ya o renkten. Güneş sanki odanın içinde doğuyormuş gibi olurdu sabahları. Dolapların, çekmecelerin içi, eskiden olduğu gibi, lavanta keseleriyle doluydu. Giysilerinin lavanta kokmasına bayılırdı Zeynep. Bunu da ona annesi o küçükken alıştırmıştı. O gelmeden de odadaki bütün çekmecelere lavanta keseleri yerleştirmişti. Zaten hangi anne çocuğuyla ilgili bir şeyi unutabilir ki. Uyumak için odasına geldiğinde, onu, yatağın üzerinde, beyaz üzerine eflatun çiçekleri olan bir gecelik bekliyordu. 'Annem benim!' deyiverdi birden.
Herkes onu bugün beklediği için dün karşılamaya çıkmamışlardı. Bahçenin önüne arabayı park ettikten sonra bavulunu hiç ellemeden, sessizce parmaklarının üzerinde bahçeye girdi. Annesi ve babası bahçede güllerle ilgileniyorlardı. Yanlarına gitti ve bahçenin kapısından bile tüm ilgiyi üzerine çekebilen o kocaman, pembe gülü kokladı.
"Hmm iyi iş çıkarmışsınız doğrusu. Mis gibi kokuyor."
Annesi ve babası sesini duydukları an donup kaldılar. Birbirlerine baktılar. Bir süre ikisinden de ses çıkmadı. Kısa süren bir şaşkınlığın hemen ardından:
"Zeynep! Yavrum!" diye haykırdı annesi. Ve üçü de bir anda ağlamaya başladı. Babasının yanaklarından yaşların süzüldüğünü gördü. Annesinden sonra babasına sımsıkı sarıldı. Bu yaşına kadar belki de bir kez görmüştü babasının ağladığını. Bu da ikinci oluyordu. Yüzü gülüyor ama gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Mutlu olduklarına emin olmasına rağmen ağladıklarını görmek çok etkilemişti onu. Zor bir dönem atlatmıştı ama bu zorluğu, sıkıntıları en az onun kadar ailesi de yaşamış, hissetmişti. Annesi hem ağlıyor hem de konuşuyordu.
"Yavrum yarın gelmeyecek miydin sen? Neden haber vermedin? Yiyecek hiçbir şey hazırlamadım. Evde hiç bir şey yok. Ne olacak şimdi? Alışverişi bugün yapacaktık."
"Anneciğim geldim işte. Boş ver gerisini. Koca bir ay buradayım nasıl olsa. Her şeyi birlikte alırız, yaparız, hepsinden de bol bol yerim söz. Sen üzülme anneciğim alışverişe beraber gideriz."
Annesinin feryadını duyan yakın komşular koşup gelmişlerdi. Her biri, kötü bir şey oldu sanıp korku dolu gözlerle bahçeye girerken, bir annesine bir babasına sarılıp duran, Zeynep'i görünce kollarını açıp koşmaya başlamıştı. Bütün yakın çevre bahçeye doluşunca da, bir süre sonra hep birlikte süs havuzunun kenarına oturup hasret gidermeye başlamışlardı. Bu mahalledeki her çocuk herkesin çocuğuymuş gibi yetiştirilmişti her zaman. Sandalyesini kapan gelmiş ve bir anda derin konulara dalınmıştı.
Herkesle sohbet edip nasıl olduklarını öğrendikten sonra, kendini biraz geri çekip sustu. Sanki daha dün görüşmemiş gibi sohbete dalmış bu güzel insanlar ona her zaman iyi gelmişti ve gelecekti de. Görünümleri ne kadar da değişmişti. Kimi kilo almış, kimi zayıflamış, kimi yürürken zorlanır hale gelmişti. Ama konuşmaya başladıkları zaman her biri hala birer yirmilik genç kız ve delikanlı gibiydiler. İzlerken onları en son gördüğü halleriyle hayal etmeye çalıştı. Bazıları yaklaşıp başını okşuyordu. 'Çok değişmişsin, kilo vermek sana yakışmış, ... Saçlarında çok güzel olmuş.' Gibi iltifatları çok sık duydu o akşamüzeri. Bazıları 'Söyle bakalım, çok değişmiş miyim?' ya da 'Çok kilo aldım be Zeynep, nasıl vereceğim bu kiloları? Sen nasıl koruyorsun formunu? Sırrını bana da anlatsana.' diyerek yaklaşıyorlardı ona. Onları gerçekten çok seviyordu. Bu ayın hayatına birçok artı katacağını düşünmeye başlamıştı. Onlarla birlikte hayatı çok daha güzel olacaktı. Sanki araya o kadar zaman girmemiş gibi sıcacıktı herkes ona karşı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
12 Sihirli Kağıt Parçası
RomanceBir kadın, en sevdiği tarafından yapayalnız bırakılırsa ne olur? Hüzün, ağlama krizleri, depresyon, ... Peki ya ondan sonrası? Bir kadın ayağa kalkmaya karar verirse ne olur? "12 Sihirli Kağıt Parçası"