ARMED

3.BÖLÜM

Bölümü okuduktan sonra vote ve yorumlar unutmayın okurcanlar :)
Umarım beğenirsiniz :)

Multimedia'daki Arya'nın küçüklüğü ☺

Her söylediği söz sonrası karşısında arsız ve hazır cevap bir ikiz görmekten bıkan Tuna, şimdi kazandığı iddeayla Arya'ya kök söktürmeyi hedefliyordu. İddea başladığından beri Arya'ya yaptırdıklarıyla 10 yılın acısını çıkartıyordu resmen.

"Şışt tepemde dikilen zilli köle! sıcaktan piştim be! İi put gibi dikileceğine git bana bir ağaç yaprağı bul da azcık serinliyek."

Tepesine geçen güneşten ötürü Tuna'nın söylediklerini yapacak mecali kendinde bulamayan Arya ona söylenenlere kayıtsız kalmak zorunda kaldı.Arya 'nın tepki vermediğini gören minik Tuna ciddileşip sert bir şekilde ikizine döndü

"Bu.Bir.EMİRDİR.
Hemen şimdi."

Demesiyle irkilen minik Arya anında baş parmağını üst damağına götürüp damağını kaldırdı.Arya'ya işaret parmağıyla yön gösteren Tuna. kendisine bakan kıza işaret ve orta parmağını gözüne götürüp sonra Arya'nın mavi gözlerini gösterip 'gözüm üzerinde köle' der gibi bir hareket yaptı.İkizinin ona yaptırdıklarını gördükçe sabah sabah girdiği iddeaya lanetler savuruyordu küçük kız. Tuna'nın ona gösterdiği çalılıklara doğru yürümeye başladı, üzerinde yabancı bir çift yeşil gözden habersiz. Yanına vardığı çalı topluluğundan en geniş yapraklı olanı tutuğu gibi çekmesiyle kendini yerde buldu.Üzerine düşen yaprağı kaldırdığında ikizinin onu sinir edecek kahkası doldu kulaklarına. Girdiği iddeaya söve söve yürürken tutuğu geniş ve kendisinden büyük yaprağın bir dalına basar basmaz dengesini kaybedip tam yere kapaklanacakken küçük karnında başka birinin elini hissetiğinde kendisini düşmekten kurtaran orta yaşlarında ki adama döndü.Adamın çimen yeşili gözleri karşısındakini hipnotize eder nitelikteydi adeta.Ama hipnotize olduğunu hissettiği çimen yeşili gözlerin kendisini izleyen bir çift yabancı göz olduğundan habersizdi küçük.

"Dikkat et ufaklık düşücektin.Bu koca yaprağıda ne yapacaksın ?"

Diye sorarken Arya'nın elindeki yaprağa anlamsız bakışlar atıyordu.

" Beni bir kez daha düşmekten kurtardığın için sağol amca"

Dedi ve koca yaprağıyla İkizine doğru yürüdü.Kardeşini tutan DEYUSA içinden yağdıran Tuna kendisine yaklaşan ikizini görünce yüzüne yapmacık bir gülümseme yerleştirirken buldu kendisini.

"Geldim sahip hangi açıdan yelpaze yapmamı istersiniz ?"

"Güneş ışınlarının beni kavurmayacağı bir noktaya geçmen yeterli KÖLE"

"Şurası iyi mi sahip"derken Tuna'nın başına gelmişti.

"Çok iyi. Bak hemen öğrendin sana zeki bir köle olduğunu söylemiştim"

Derken yüzüne munzur bir gülümseme peyda oldu. Elini tekrar başının arkasına yerleştirip ayak ayak üstüne attı ve ikizine "Bunlar senin daha iyi saatlerin. Benden çekeceğin var 'KÖLECİK'" bakışları atmayıda ihmal etmedi. Yirmi dakika boyunca güneşin altında kendisine güçsüz elleriyle yelpaze yaptırdığı İkiz kız kardeşi yüzünden boğazına yağmur damlaları gibi süzülen ter damlalarını elinin tersiyle silerken diğer taraftan da koca yaprağı HINZIR ikizinin başında sallamaya çalışıyordu.Arya'nın artık mecalinin kalmadığını kızaran minik kollarından anlayan Tuna, bu kadar çilenin yeterli olacağını düşündu.

"Dinlene bilirsin Köle, şimdilik bu kadar yeterli" der demez Arya kendini sırt üstü yerde buldu.Yorulduğunu unutmak için doğanın güzelliğine kulak vermeye başladı.
Koca kavak ağaçların hafif esen rüzgarla sağa sola dans ederken çıkardığı hışırtılar,baharın gelişini müjdeleyen cıvıl cıvıl kuş sesleri, onlardan önce gelen piknik severlerin top oynarken çıkardığı sesler doldu kulaklarına. Babasının yaptıgı kebabın kokusunu ciğerlerine çekecekken bir anda yüzüne dökülen buz gibi suyla yattığı yerden sıçramak zorunda kaldı.