7.BÖLÜM

273 56 50
                                        

Bölümü okuduktan sonra vote ve yorumları unutmayın okurcanlar ;)

Tuna odadan çıkıp mutfağa inmek için merdivenleri inerken ben de sinirle yatağa Cansu'nun yanına oturdum. Tuna'ya gerçekten çok sinir oluyorum çünkü her konuda kendini haklı çıkaracak bir şeyler buluyor. Zaten kafasında dolanan tilkiler karşılaştıkları hemen hemen her olayda tüm şansı kendi lehlerine döndürmeyi başarıyorlar. Evet alt olan yine biz olduk halbuki o an Tuna'yı alt edebileceğimiz isteğiyle dolmuştum. Cansu bana bakıp;

"Ar, biz senin bu ikizin olacak Tuna'yla neden baş edemiyoruz ki?" Diye sordu.

"Bilmiyorum ki, Narkolepsi olduğumu öğrenmeden önce onunla başa çıkmak için çok denedim ama benim hastalığımı öğrendiğinden beri bana karşı davranışları değişti. On yaşına kadar bir açığımı bekleyen ikizim şimdi benim açıklarımı örtüyor, sanki beni her şeyden korumayı kendine görev olarak bellemiş. Ondan bir şey istediğimde anında yapıyor bazan en fazla özel yeteniğimi kullanmak zorunda kalıyorum"dediğimde Cansu'ya özel yeteneğim olduğuna inandığım 'kedi bakışlarını' gönderdim. Hiç kimsenin kayıtsız kalamadığı o bakışları.Tam Cansu ağzını açıp cevap verecekti ki kulağımıza aşağıdan bağıran Tuna'nın sesi doldu.

"Cadılar, aşağıya inin okula öğleden sonra gideceğiz. Annemler uyanmadan sizi bir yere götürecem" diye bağırdığında Cansu bir an tereddüte girmiş gibi yüzüme baktı.

"Ar yanlış duyduysam düzelt beni, Tuna 'sizi bir yere götürecem' mi dedi???"

"Yanlış duymadın Cansu, gerçekten de öyle söyledi" dediğimde Cansu sanki korku filmine düşmüşte kafasını dışarı çıkarsa öldürülecek bir kurban gibi ürkekçe ayağa kalktı ve;

"Ar, bu bir 'bubi' tuzak olmasın? Ya bizi cezalandırırsa?"diye endişesini belirtti.

"Şış! Cansu iyi düşün iyişeyler olur, belki bizi vapur gezisine çıkarır, düşünsene martılara simit atarız." Şu an söylediklerimin hiç birinde gerçeklik payı bulunmamaktadır sadece bu aralar sık sık yaptağım totemden biri.

"Ne diyorsun Ar, İkizinden bahsediyoruz, senin Leş Yiğici Sırtlan Kılıklın o!" diye bir hatırlatmada bulundu Cansu,

"O da doğru. Ayyy korktum şimdi bu ne yapacak bize?" Dedim yüzüme yerleştirdiğim yapmacık bir korkuyla. On yaşımdan beri artık böyle minik saçmalıkları kendime hediye etmekten kaçınmamayı sağlıyorum.

"Bende onu soruyorum ya!"

"Aşağı insek mi ki?" Dediğim sırada aşağıdan bağıran Tuna'nın sesi doldu kulaklarımıza.

" Cadıı!! Yanına yedek bir eşofman takımı al gideceğimiz yerde sana lazım olabilir. İster uy ister uyma sen bilirsin " dedi her zaman ki bilinmezlikleriyle.

"Ar, bir eşofman takımını verir misin tatlım? Çünkü her an feciket duruma düşebilirim de"

"Tamam zaten bende hırka mı alacaktım bu günlerde havaya pek güvenilmiyor" dediğim de Cansu sadece kafasını sallamakla yetindi. Ben de hemen dolabımdan hırkamı ve gri eşofman takımını alıp Cansu'ya uzatım. Cansu'nun kararsızlığını gözlerinden okuyabiliyorum takımı benden aldığı gibi yatağın üzerindeki çantasına tıktı.

"Hadi fazla bekletmeden inelim. Tuna'nın işi hiç belli değil."dedi

Cansu çantasısını koluna asarken bende kapşonlumu giydim ve inmeden önce Cansu'ya;

"Gidelim, bakalım başımıza ne gelecek?" dediğimde Cansu'nun hala kararsızlık içinde olduğunu gördüm. Ve sarf ettiği cümleleriyle de beni haklı çıkardı.

ARMEDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin