Bölümü okuduktan sonra yorum ve voteleri unutmayın. Umarım beğenirsiniz. Okurcanlar:)
İYİ OKUMALAR...
Hastane Odasında olmayan kuşun uçurtulmamasına kararlı olan ebeveyinlerini, kendisine zararı dokunacağını düşenen Tuna'nın, mikrop ve bakterileri odanın içinden yok etmek hatta varlıklarını dahi silmek istediğini gördükçe 'koruma çemberine' alındığını düşünüyordu minik Arya.Şimdilik her şey onun lehine işliyordu. Çünkü artık LYSKT (Leş Yiğici Sırtlan Kılıklı Tuna) onun emrinde, onun kölesiydi.
Minik Arya'dan
Annemin anlatıklarından sonra kafamda deli sorular uçuşmaya başladı. Topa eğildikten sonra hiçbir şey hatırlamadığımı biliyorum ama onun öncesi çok net o çocuk orda değildi hatta orada kimse yoktu. Yoksa orda mıydı? Yasak Bölgeye nasıl geçtim? Neden oradaki meşe ağacının altındaydım? Bunların cevabını ne zaman öğreneceğim yaa?bende zihnime güvenemiyorum ki her halde gitmişim oraya ya da o çocuk neden böyle bir şey söylesin ki. Benim olanlardan etkilenmemem için her şeyi yapmaya hazır, annem,babam ve 'biricik ikizim' olduğunu biliyorum. Onlar benim her şeyim. Onlar benim canım. Onlar benim AİLEM.Olan onca şeyden sonra Tuna'nın zorlu isteğimi kabul edeceğini biliyordum. Ama bu kadar çok üzüleceğini kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi nede olsa o benim gıcık, sinir bozucu bazen mide bulandırıcı, bazen de kibirli olan İKİZİM', Leş Yiğici Sırtlan Kılıklım yani.
"Bir şey istiyor musun Arya? Hemen yaparım yeter ki sen iyi ol, güvende ol tamam mı?"
diyerek düşüncelerimin arasına daldı Tuna.
"Şimdilik bir şeye ihtiyacım yok."
"Yastığını falan düzelteyim mi?"
Derken elleriyle yastığımı sağa sola çekiştirip duruyordu.
'Ay! Bu Sırtlan Kılıklı'ya ne olmuş ya? Yoksa benim olmadığım ara kafasına saksı falan mı düştü? diye sorucam olmaz çünkü piknik alanındaydık. Bu beni bu kadar önemsemezdi ya önemsiyor muydu yoka?' diye düşünmekten kendimi alamadım valla. Tuna'nın bana karşı korumacı ve yardımda bulunma isteği beni şaşırtmakla kalmıyor isyan da bulunmama neden oluyor resmen. Sanırım hala dargınım ona çünkü söylediklerine cevap vermek gelmiyor içimden. Normalde ona yapmadığımı bırakmazdım. Hatta śu an O köle ben sahip. Güç bende ama hayır şimdilik bir şey yapmayı düşünmüyorum hem bu hastane odasıda kasıyor beni walla ya. Hele bir eve gidelim, kendi sınırlarımıza girelim,bide üstüne okul eklenince görürüm ben seni bu yardım severliğini.
Tuna'nın söylediklerine babamda katılıyormuş ki oda onu onayladığını kafasını sallayarak ve:"Aynen kızım, Tuna doğru söylüyor birşey istiyor musun? ağıran bir yerin varsa söyle canım?" diyererk desteğini belirtti.
"Hayır baba çok iyiyim sadece biraz kolum ağırıyor o kadarcık. Halla burda niye duruyoruz onu anlamadım"
"Doktorunu bekliyoruz"
"Konuştunuz ya!"
"Bikaç tahlil almışlar, onların çıkmasını bekleyecekmiş. Tahlileride aldığı gibi odaya geleceğini söylemişti birazdan burda olur "
"Bekliyelim bakalım ama bir günden fazla hastanede kalmam bilesiniz"dedim ve anneme dönerek"seninde bilgine Esma Sultan"
"Burda kalmanı bende istemiyorum annecim. Sağlığın için gerekli olan neyse ona karar veririz"dedi ve derken saçlarımı okşuyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARMED
Short StoryKaçırıldığı gün vücuduna enjekte edilen bir virüsle yaşayacağını bilmeyen 10 yaşındaki güzel kız gözlerini kaçırılıldığı yerde, kaçırıldığı sahne tamamen silinmiş bir şekilde açtığında, ormanda koca bir meşe ağacın altında uyuya kaldığını düşünürke...