Multi : Eylül
Yeni okulumda ilk günümdü. Şehir değiştirdiğimiz için haliyle benimde okulu değiştirmem gerekiyordu. Geride bıraktığım çok şey yoktu. En iyi arkadaşım Selin ve sevgilim Enes'i bırakıp gelmiştim. Ayrılığımızda zor olmamıştı. 'Gidiyorum' demiştim ve o da 'Görüşürüz' demişti sadece. Zaten ona aşık bile değildim. Sadece hoşlanıyordum.
Babamın 'Geldik' demesiyle kafamı cama çevirip karşımdaki okula baktım. Büyüktü. Umarım burada kaybolmazdım. Babama sarılıp arabadan indim ve okula ilerlemeye başladım. Bahçedeki bazı yüzler bana dönerken bazıları konuşmalarına devam ediyordu. Bakışlardan kurtulmak için hızla okula ilerledim. Gözlerim içerisini tararken 'Müdür' yazısını arıyordum. İlerde gördüğümde gülümseyip ilerlemeye başladım. Pekala her şey buraya kadar iyiydi. Müdür'ün kapısına varmama 2 adım kala bir çocuk elinde dönerle beraber koşarak bana geliyordu. Tam hareket edip yana kayacakken çocuk bana çarpmıştı bile. Popom yerle acı bir şekilde buluşurken gözlerimi yumup yüzümü buruşturdum. Bu acıtmıştı.
'' Ben özür dilerim. Gerçekten seni görme- '' Çocuğun cümlesinin yarım kalmasının sebebi yine onun kahkahasıydı. Gözlerimi kısıp ona baktım.
'' Hahaha tipe bak haha saçında döner var hahaha '' Çığlık atıp hemen ayağa kalktım. Ellerim hızla saçlarıma giderken etrafta gülüşenlere bakıyordum. Ellerimi saçlarımdan geçirdim ve elime gelen döner ve marullara baktım. Etraftakilerin gülüşleri artarken ben utançla onlara bakıyordum. Rezil olmuştum. Aralarından bir kız yanıma gelip beni götürmeye başladı.
'' Sen kimsin? '' Kız bana dönüp gülümsedi. Ve saçımdan yüzüme düşen marulu alıp yere attı.
'' Bundan sonra en yakın arkadaşın. '' Kaşlarımı kaldırıp ona bakmıştım. Çok sevecen birine benziyordu.
'' Ben Melis. Bu arada Emre'nin kusuruna bakma. Eminim seni görmemiştir. '' Kafamı sallayıp gülümsedim.
'' Bende Eylül. '' Kafasını sallayıp beni tuvalete soktu ve saçımdaki dönerleri ayıklamaya başladık. Çok berbat gözüküyordum.
'' Okulda yenisin değil mi? '' Kafamı salladım.
'' Hatta bu şehirde bile yeniyiz. İstanbul'dan geldik. '' Melis saçımdaki son döneride alıp attı ve bana döndü.
'' İstanbul kadar olmasa da Balıkesir'de güzeldir. Umarım burayı seversin. '' Gülümsedim. Beraber tuvaletten çıkıp müdürün odasına ilerledik. Kapıyı çalıp içeriye girdiğimde Melis'te benimle beraber içeri girdi.
'' Eylül Kaya değil mi? '' Kafamı sallayıp bana uzattığı kağıdı aldım. '' Sınıfın 11-B ve bu da ders programın. '' Melis gülünce dönüp ona baktım.
'' Aynı sınıftayız. '' Bende güldüm ve teşekkür edip çıktık. Melis ile sınıfa ilerlerken karşıdan bana çarpan çocuk -Emre- ve yanında bir çocuk bize doğru geliyordu.
'' Şey doğru düzgün özür dileyemedim. Hem çarptığım hem de güldüğüm için özür dilerim. Ama cidden çok komiktin. '' O gülmeye başlayınca bende onunla beraber güldüm. Melis ve diğer çocuk bizim kahkaha atamıza anlamsızca bakarken kendimi zorda olsa durdurdum ve Emre'ye döndüm.
'' Önemli değil. Ama öğle yemeğine döner ısmarlasan seni affedebilirim. '' Emre gülüp 'Anlaştık' diyince bende güldüm. Emre'nin yanındaki çocuk gülümseyip elini uzattı.
" Arda. " Bende aynı şekilde elimi uzatıp gülümsedim ve adımı söyledim. Melis koluma girip beni çekiştirmeye başlayınca Arda ile tokalaşan ellerimiz ayrıldı.
" Bizim sınıfa gitmemiz gerekiyor. Teneffüste kantinde buluşuruz. " Arkamı dönüp Emre ile Arda'ya baktım. El sallayıp onlarda sınıflarına ilerlediler. Önüme dönüp Melis'e ayak uydurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanımda Kal #Wattys2016
Teen Fiction'' Belki kavga edebiliriz, küs kalabiliriz, birbirimizi üzebiliriz, mutsuz edebiliriz. Ama ne olursa olsun hep yanımda kal. '' - Arda Erez '' Sadece sana sarılmama izin ver. '' - Eylül Kaya ~ Hiç bir kitabı okumadan nasıl olduğu hakkında karar verem...