Multi : Arda ve adem elması ^_^
'' Anne, şu işi neden ben yapıyorum. ''
'' Eylül hadi annecim hadi. Bak buraları kalmış. ''
'' Para verirsen oraları da yaparım. ''
'' Eylül! Kuaför pahalıya yapıyor diye sana boyatıyorum. Burnumdan getirme annecim. '' Aynadan anneme bakıp gözlerimi devirdim.
'' Ama ben 2 şişe bira bitirmiş gibiyim şuan. Kafam dönüyor ya. Seni bile çift görüyorum, hayatta boyayamam bırakıyorum. '' Elimdeki fırçayı bırakınca annem yine bağırdı.
'' Delirtme beni! Yap şunu hadi! 2 saattir aynı yeri boyayıp duruyorsun zaten! Saçımı yakmaya mı çalıyorsun anlamadım ki! '' Ellerimi belime koyup bende sinirle konuştum.
'' Parana kıyıp kuaföre yaptır o zaman sende benden bu kadar. '' Tam arkamı dönmüştüm ki koluma yediğim cimcikle bağırıp anneme geri döndüm.
'' Ya anne ya ne yapıyorsun!? Morarttın ya! '' Bana kötü kötü baktı.
'' Anne'ye bağırılmaz! Anne'ye 'ya' da denmez! Şu saçımı boyamadan hiç bir yere gidemezsin Eylül. Hadi. '' Oflayıp fırçayı elime geri aldım ve boyamaya devam ettim.
'' Okul nasıl? Arkadaşlarınla aran nasıl? '' Ciddi mi diye aynada anneme baktım. Az önce bağıran kadına ne oldu böyle?
'' Ne bakıyorsun kızım? Söylesene. '' Omuz silktim.
'' İyi. 3 tane yakın arkadaş edindim. Melis, Arda ve Emre. Hatta ilk günden Emre'ye sevgilide ayarladım. '' Annem gülünce bende güldüm. Nasıl bir çöpçatan olduğumu iyi biliyordu. İstanbul'da iken herkese birilerini ayarlardım. Ve şimdiye kadar ayarladıklarımdan sadece 1 tanesi ayrılmışlardı.
'' Melis ile Arda nasıl biri? '' Bir yandan saçını boyarken bir yandan da onları anlattım.
'' Melis aynı benim gibi. Benim kadar çatlak değil ama olsundu. Okulda ilk günümde Emre üzerime dönerini dökmüştü. Onlarla bu şekilde tanıştım. Temizlenmem de Melis yardım etti. Daha sonra da Emre ve Arda ile tanıştım. Emre tam ben. Şuan Melis ile aynı statüde benim için. '' Her iki elimide havaya kaldırıp parmaklarımla tırnak işareti yaptım. '' Best Friend Forever '' Daha sonra saçlarını boyamaya devam ettim.
'' Arda ise... İyi ya o da. Buraya alışmama yardımcı falan oluyor işte. Hatta bugün beni gezdirecek Balıkesir'de. Melis'in işi olduğu için gelmeyecek. Emre'de sevgilisiyle beraber. Bizde Arda'yla gezeceğiz bakalım. '' Annem'den uzunca bir 'Hımmm' gelince kaşlarımı çatıp ona baktım.
'' Ne hımmm? '' O da bana bakıp kaşlarını çattı.
'' Ne var? '' Fırçayı bırakıp elimi belime koydum.
'' İmalı bir şekilde yaptın anne. Ne ima ediyorsun sen? Ondan hoşlanmıyorum tamam mı? Ya da o benden hoşlanmıyor. Yani öyle flörtleşmiyoruz da. Bunu aklından çıkar. Bir süre hiç kimseyi istemiyorum. Sevgili istemiyorum. Evet. '' Annem bana gülünce daha da sinirlendim. '' Ya neden gülüyorsun? O benim sevgilim değil! '' Annem oturduğu yerden kalkıp kollarımdan tuttu.
'' Tatlım ben öyle bir şey demedim ki. Kendi kendine konuşuyorsun. '' Kaşlarımı çattım.
'' Ama sen öyle şey edince ben sandım ki- ''
'' Tatlım, ben seni tanıyorum. 1 hafta da birini sevemezsin. Sevmezsin de. Zaten birisini sevdiğin ya da birisinden hoşlandığında yüzünden, hareketlerinden anlıyorum. '' Gülümsedim. '' Beyazları iyi kapattın dimi? Yaşlı gibi gezmeyeyim sonra ortalıkta. '' Güldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanımda Kal #Wattys2016
Jugendliteratur'' Belki kavga edebiliriz, küs kalabiliriz, birbirimizi üzebiliriz, mutsuz edebiliriz. Ama ne olursa olsun hep yanımda kal. '' - Arda Erez '' Sadece sana sarılmama izin ver. '' - Eylül Kaya ~ Hiç bir kitabı okumadan nasıl olduğu hakkında karar verem...