KABUS

152 12 31
                                    

MEDYA:KORHAN VE LAVİN

BÖLÜM MÜZİĞİ: Hypnogaja - Here Comes The Rain Again

Okuduğu satırlar adeta ruhuna ilmek ilmek işliyordu, ruhu besleniyordu genç kızın okuduğu kitaplarla birlikte. Her bir kelime onun umudu oluyordu, içinde umudu filizlendiriyor karamsar düşünceleri toprağın altına gömüyordu.. Elinde bir tek okumaktan hiçbir zaman vazgeçmediği kitapları vardı, diğer her şey alınmıştı ondan .

Okumak istemişti olmamıştı. Babasının sevgisini, güven veren kollarını istemişti olmamıştı. Aslında hayattan çok bir şey istememişti ama yinede eksik kalmıştı Lavin'in içinde bunlar. Ama yine de hiç bir şekilde umudunu kaybetmemiş kendini bu dünyadan soyutlayıp satırlardaki sihre teslim etmişti. Kendini içinde bulunduğu durumdan her zaman soyutlardı, kaçıp sığınacağı şeyler bulmuştu kendisine.

Sabah babasının yaptıklarına oldukça canı sıkılmıştı genç kızın sürekli Selime sevgisini göstermesi, onu övmesi kendini bir fazlalık gibi hissetmesine sebep oluyordu. Bu düşüncelerden kaçmak için elindeki kitaba sığınmıştı ama ne yazık ki bir müddet sonra aklı tekrar kaçtığı gerçeklere gidiyordu.

Odasının kapısının aniden açılması ile genç kız daldığı düşüncelerinden sıyrılarak adeta yerinde hoplamıştı, geleni gördüğünde ise hiç şaşırmamıştı.

Ezra... Onun deli mi deli biricik arkadaşı, kardeşi, her şeyi.

"Sana kaç kere diyeceğim şu kapıyı şöyle açma diye, bir gün kalpten gideceğim vallahi."

Lavin'in söylediklerine kıkırdayan Ezra omzunu silkerek kendini yatağın üzerine bıraktı.

"Senin bu boncuk gözlerin neden böyle üzgün onu söyle bakalım bana, gitmezsin kalpten filan ."

Ezra'dan duyduklarıyla gülümseyen genç kız bir kez daha onun varlığına şükretti, onu en iyi anlayan insanlardandı.

" Her zaman ki şeyler biliyorsun konuşmamızın anlamı yok."

Ezra'da biliyordu sorunun ne olduğunu ama elinden bir şey gelmiyordu, onun için bir şeyler yapmak istiyordu, malesefki konu o nemrut babası olunca eli kolu bağlı kalıyordu.

"Dün ne yaptınız Kenan'la ondan bahset o zaman."

"Pek bir şey yapmadık zaten annemden bir saatliğine izin alabilmiştim, sahildeydik yine."

Ezra anladığını belirtircesine başını salladığında Lavin'in annesinin sessi duyuldu odada "kızlar buraya gelin sizinle konuşacaklarım var."

İki genç kızda Meliha hanımın ne konuşacağının merakı ile ayaklanarak salona geçtiler. Lavin annesinin yanına oturarak bakışlarını ona çevirdi.

"Annem marketten alınacaklar var hazır Ezra'da buradayken gidip gelin."

"Tamam sultanım sen yeter ki iste biz gider geliriz"diyerek annesinin yanağına derin ve sıcacık bir buse kondurdu.

Genç kız annesi ve Ezra'yı salonda bırakarak üzerini değiştirmek için odasına geçti. Aklını dünden bu yana annesinin hal ve hareketleri kurcalıyordu. Gözleri buğuluydu bir şeyler vardı bilmediği ve bu canını sıkıyordu genç kızın.

Altına dar bir kot giyip, üzerine Selim'in dolabından aldığı gri baskılı tişörtü giyerek saçlarını at kuyruğu kuyruğu yaptı. Erkek tişörtlerine hep bir zaafı vardı genç kızın, bu yüzden de Selim'in tişörtlerini almaktan hiç vazgeçmezdi.

~EZBER BOZAN ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin