RD ~1 " Son Kabus "

117 12 14
                                    


Multimedya : Güldeniz

Herkese merhaba !
Bu hikaye benim ikinci hikayem ve cidden çok heyecanlıyım.
Kurgusu bir anda aklıma geldi düzenlendim ve şimdi de yayınlıyorum.
Umarım beğenirsiniz.
Hatalarını görürseniz lütfen bana söyleyin :)

İyi okumalar !!

***

Karanlık ve sisli bir orman.
Bana doru yaklaşan siyah pelerinli ve kırmızı gözlü o yaratık.

İnsana benziyordu ama değildi.
Benim tabirimle bir yaratıktı.

Yine aynı rüyayı görüyor olmalıydım.
Kendimi bildim bileli uykumu bu garip rüya süslüyordu.

Biraz sonra kalkmaya ve o yaratıktan kaçmaya çalışacaktım.

Her rüyamda olduğu gibi hiç bir işe yarayacaktı çırpınışlarım.

Yaslandığım ağacın ve sırtımda gezinen böcekleri , ormanın kasvetli havasını gerçekmiş gibi hissediyordum.

Bana daha çok yaklaşırken ormanın havası giderek daha ağırlaştı ve nefes alamayacak hâle geldim.

Oturduğum yerden kalkmaya çalıştıkça sanki daha da dibe batıyordum.

Kalbim sıkışırken bu rüyanın diğer gördüğüm rüyalardan farklı olduğunu fark ettim.

Şu an da uyanmam gerekirken rüya devam ediyordu.

Vücudumu bir anda saran telaş dalgası ile birlikte korkum giderek daha fazla arttı.

Önümde durduğun da sadece siyah pelerininin altını görüyordum.

Bir anda yere çökmesiyle kırmızı gözleri ile karşı karşıya geldim.

Nutkum tutulurken yakından çok korkunç olduğunu fark ettim.

Sadece kırmızı degildiler.
Damar olarak tahmin ettiğim şeyler koyu maviydi.

Bir süre sonra onun gözleri dışında her yer bulanıklaştı.

Gözlerimi kırpamıyordum.
Içimde ki ağlama isteği çoğalırken korku ile yapacağı atağı bekliyordum.

Belki de rüya burada son bulacak ve ömrümün diğer kalanın da bu şekilde görecektim.

Içimden rüyanın bitmesi için yalvarırken bir anda uzun tırnaklarını hızla boğazıma geçirdi.

Gözlerim yuvarlarından çıkacak kadar açılırken hiç bir tepki veremiyordum.

Sanki içim canlı dışım ise ölü bir bedendi.

Beni oturduğum yerden kaldırdı.

Boğazımdan akan kanları boynumdan aşağı akışını hissederken acıdan ve nefessizlikten gözlerim kararmıştı.

Bu acı o kadar gerçekciydi ki boğazıma girmiş olan tırnaklarını her zerreme kadar hissediyordum.

Çığlık atmak acımı az da olsa hafifletmek istiyordum ama olmuyordu.

Bu acıma daha fazla acı katarken onun tarafından bir ağacın altına atıldım.

Hiç bir yerimi hareket ettiremezken onun sesini ilk defa duydum.

Güzel , pürüzsüz bir kadın sesiydi , görünüşünün aksine.

Bana söylediği şey ise "Aramıza hoşgeldin küçük." ' tü.

Sözlerine hiç bir anlam vermezken arkasını dönüp uzaklaşmaya başladı sonrası ise koca bir karanlıktı.

Gözlerim hızla açılırken terden ıslanmış olan yatağımdan ani bir refleks ile kalkıp derin nefesler almaya başladım.

Rüyamdaki Dünya  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin