RD ~ 3 " Babaanne "

51 8 0
                                    

İyi okumalar :))))
***

Lavaboda ki mor çiçeğe şaşkınca bakıyordum.

Kolumu kaldırıp yara olan yere baktığım da daha yeni kabuk tutmaya başlamıştı.

Beynim bu olanlara anlam veremiyordu.

İnanmak istemiyordum.
İnkar etmek istiyorum ama inkar edecek bir kanıt bulamıyorum.

Tüm olanlar bana bir filmin içindeymişim gibi hissettiriyordu.
Fakat bu olanlar gerçekti ve ben lanetliydim. 

Benden yıllar önce olmuş bir olay yüzünden hayatım mahvolmuştu.

Yaşadıklarım ve yaşayacaklarım aklıma gelince gözümden bir iki damla yaş elime aldığım mor çiçeğin üzerine damladı.

Çiçeği çöpe atıp elimi yüzümü yıkadım.

Başımda ki ağrı az da olsa hafiflemişti.

Babama , babaannemin hangi hastane de yattığını sormak için hazırlanmaya başladım.

Babaannemi neden hastaneye yatırdıklarını şimdi daha iyi anlıyordum.

Daha on yaşındayken almışlardı onu elimden.
Kaç gece ağladığımı ve görmek için anneme yalvardığımı hatırlamıyorum bile.

Onun yaptığı hatayı ben yapmayacaktım.

O tahmin ettiğim üzere yaşadıklarını , başka dünyaya uyku yolu ile gittiğini , laneti hepsini babamlara anlatmıştı.

Ben tek bir söz bile söylemiyecek , normal hayatıma devam edecektim.

Umarım bir şey anlaşılmazdı.

Odama geçip mor , çiçekli bir gömlek ve koyu renk kot pantolonumu giydikten sonra dalgalı  saçımı açık bıraktım.

Çantamı alıp spor ayakkabılarımın bağcıklarını bağlamaya başladım.

İşim bittikten sonra Güney ' in kapısına alacaklı gibi vurmaya başladım.

Bir dakikadan beri kapıyı açmamıştı ve benim sabrım tükenmişti.

Pes edip arkamı döndüğümde kulaklarıma kapının açılma sesi geldi.

Heyecanla arkama dönüp uyku sersermi olan Güney ' e bakmaya başladım.

Şaşkın şaşkın bana bakarken çok tatlı duruyordu.

Tüm sıkıntılarımı unutup gülümseye başladım.

Kaşlarını çatıp anlamsızca bana bakmaya başladı.

"Güldeniz bu saatte napıyorsun burada ve niye bana bakıp sırıtıp duruyorsun ? "

Onun bu sorusuyla kendime gelirken hızla onu içeri ittirdim.

Şaşkınlığı daha da artarken yeşil gözlerini büyütmekten çekinmemişti.

"Hadi çabuk hazırlan. Beni bir yere bırakman lazım. Çok önemli bir işim var. "

Eliyle saçlarını karıştırıp sıkıntıyla nefesini dışarı verdi.

"Güldeniz daha karga bokunu yemeden ne işin var  ? "

Yarım gözle bana bakarken vicdanım sızlamıştı.

Onu uykusundan mahrum etmeye hakkım yoktu.
Hem de ikinci kez.

Aramızda ki iki adımlık mesafeyi kapatıp koluna dokundum.

Mahçup bir tavırla " Özür dilerim. Kendim hallederim. Sen uykuna devam et." diyip yanağına ufak bi buse kondurdum.

Arkamı dönüp açık olan kapıdan çıkacakken kolumdan tutup beni durdurdu.

Rüyamdaki Dünya  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin