RD~4 "Yedi Özel Taş"

37 8 0
                                    


***
Yatağım da uzanmış Büyücü Madeleine düşünüyordum.

Beni , babaannemi ve büyük büyük babaannemi lanetlemişti.

Sırf aşık olduğu kişi onu sevmedi diye.

Kıskançlığı yüzünden büyük büyük babaannem ölmüş , babaannem akıl hastanesinde ve hala onun yüzünden acı çekiyordu.

Aldığım karar da haklıydım.
Onu öldürüp intikamımızı alacaktım. Bunu hak ediyordu.

Gözlerim yavaş yavaş kapanırken yeni başlayacak olan maceram için heyecanlıydım.

***

Gözlerimi büyük bi baş ağrısı ve kulağımdaki güçlü çınlama ile açtım.

Elim istemsiz kulağıma giderken çınlama giderek azalıyordu.

Tamamen gittiği zaman olduğum yere bakmaya başladım.

Yerde uzanmış Elsa ' nın büyük siyah  kazanın yanındaydım.

Galiba bayıldığım zaman Elsa beni başka yere götürmemişti.

Yavaşça ayağa kalkıp dengede durmaya çalıştım.
Biraz zorlanmış olsam da başarmıştım.

Başım hala ağrıyordu. Ağrının geçmesi için elimle alnıma bastırdım.

Bu kadar fazla ağrı Elsa' nın bana içerdiği o şey yüzünden olmalıydı.

Sahi o neredeydi ?

Olduğum yerde kimse yoktu.

Elimi başımdan çekip enseme koydum.

Her yerim ağrıyordu. Sert zeminde yatmak cidden çok kötü bir şeydi.

Bu yerin havası çok kasvetliydi ayrıca.

Ne güneş ışığı ne de temiz hava vardı. Sadece iki yanımda duran gaz lambaları vardı.

Biraz hava almak için kapıya doğru yürümeye başladım.

Her adımım da uyuşmuş ayağım acıyordu. Zor da olsa dün girdiğimiz yerin önüne gelmiştim.

Düz ağaç gövdeli duvarda kapı kulpu gibi bir şeyler ararken aynı zamanda da ittiriyordum.

Hiç bir şekilde açılmayan kapı ile daha fazla gerilirken bir anda yan tarafımdan bi ses geldi.

Hemen yan tarafa dönüp sesin nereden geldiğini anlamaya çalıştım.

Giderek artan tıkırtılar çocuksu bir sesin "Hey kutunun içindeyiz kurtar bizi." dediğini duydum.

Kalbim korkuyla daha hızlı atarken bu dünya da her şeye hazırlıklı olmam gerektiğini kendime sürekli hatırlatıyordum.

Çocuksu sesler giderek artıyordu. Sanki üç beş kişi aynı anda konuşuyorlardı.

"Kurtar bizi !"

"Lütfen yardım et!"

"Kutunun içinden bizi çıkartmalısın! "

Söyledikleri şeye bakılırsa bi kutunun içinde haps olmuşlardı.

Etrafta bi kutu ararken ayağıma bir şey takılması ile çığlık sesleri yükseldi.

"Hey dikkat etsene!"

"Önüne baksana !"

Bakışlarım aşağı indiğinde kahverengi işlemeli orta boyda bi kutu ile karşılaştım.

Eğilip kutuyu aldığımda içeriden çocuk sesleri daha da artıyordu.

"Sonunda bizi buldu !"
"Hadi aç şu kutuyu!"

Rüyamdaki Dünya  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin