Eda vurulmuş muydu Savaş'ın ağzından çıkan son cümle ile gaza iyice yüklendi ve bi saatlik yolu yirmi dakikaya gelmiştik içeriye herkes eline aldığı emanetlerle girmişti Yağız'ın babasını o iti Savaş vurmuştu onlar o köpekle ilgilenirken ben meleğimi hastaneye kavuşturdum doktorlar sedyeye alıp uçurdular onu yanımdan neye uğradığımı şaşırmıştım kim bu kadar cesaretli olabilirdi ki bu düşünceler aklımdan gitmezken Eda'yı kaybetme korkusu sarmıştı bedenimi omzuma dokunulan el ile kendime geldim.
YAĞIZ'DAN...
Eda'yı hastaneye kaldırdıklarını duyunca deliler gibi arabaya atlayıp evdekilerle birlikte beş on dakikaya hastaneye gelmiştik benim miniğimi o köpek şerefsiz vurmuştu Savaş'ın onu yakaladığını biliyodum onu ben öldürecektim Eda'nın ameliyat olduğu yere çıkınca yere yığılmış bi Ege beklemiyodum kendimi suçlular gibi hissediyodum utanarak Ege'nin yanına gittim ve elimi omzuna koydum biden irkilip bana bakmasıyla gözlerinde ki şişlikleri görmem bir oldu başını tekrar öne eğince yeniden utanma duygusu her yönümü sardı. O adamı perişan edecektim ama şu an umrumda bile değildi sadece Eda'yı düşünüyordum kardeşimi koruyamamıştım ona bişey olmasın diye dua ederken benden izinsiz akan gözyaşlarıma bu sefer ses çıkarmadım. Yarım saat sonra Doktor Bey'in yanımıza gelmesiyle herkes ayağı kalkıp doktorun gözlerinin içine bakıyordu..Doktor Bey öksürdükten sonra söze başladı:
"Kızımızın durumu şimdilik iyy ama bi kaç gün yoğun bakıma alıcaz daha da iyy olması için tekrardan geçmiş olsun"
Dedi tam giderken Ege "Doktor Bey ben Eda'yı görmek istiyorum"dedi sert çıkan sesiyle "bu imkansız en azından şimdi olmaz ama yarın görmeniz için elimden geleni yaparım"Ege yumruğunu duvara geçirdi doktor bize bakarken ben gitmesi için işaret yaptım başını evet anlamında sallayıp gitti Ege'yi sakinleştirdikten sonra Savaş'a "hadi gidelim"dedim sinirli bi şekilde başını salladı bende sinirliydim çünkü Edamı vuran o şerefsiz Leventin yanına gidiyorduk gözümü kırpmadan öldürecektim onu o pici Savaş'ında küfürler mırıldandığını duydum.Ilk defa utanmıştım hayatın kendisinden ve kendimi suçluyordum hiç affetmeyeceğim bi şekilde...SAVAŞ'DAN...
Yağız' ın işaretiyle o şerefsizin yanına gidiyorduk öldürecektim onu o cesaretini unutturacaktım o köpeğe.Arabayı Yağız kullanıyordu bende o da küfürler savuruyorduk sessizce yirmi dakikaya depoya gelmiştik yağız kartal dönüşü yaparak durdurdu arabayı içeri girdiģimizde bağırarak herkesi dışarıya çıkardım ben kapıyı örtmeye gidiyodum ta ki sesi duyana kadar arkamı döndüğümde Yağız Levent'i vurmuştu tam isabet yaparak ama ben ona şaşırmamıştım yağız silahı Eda'nın vurulduğu yere doğrultmuştu "yapmaa"diye bağırdım sustu hiç bişey söylemeyecek zannettim sadece"ben yaşamayı haketmiyorum"dedi ve ikinci bi silah sesiyle gözlerimi kapattım korku ve çaresizlikle gözlerimi açtığımda Yağız kanlar içinde yerde yatıyordu gömleğimi yırtarak daha fazla kan kaybetmemesini sağladım herkes içeri girmişti " gelin tutun laann" diye bağırdım hepsi Yağız'ı tuttuktan sonra zar zor arabaya attılar kardeşim kendini vurmuştu yarım saat olmadan Eda'nın yattığı hastaneye şimdi Yağızı da yatırmıştık telefonuma baktığımda tam 45 cevapsız arama 50 tane de mesaj atmıştılar bizim tayfadan herkes aramıştı gözlerimden akan yaşlara aldırmadan önüme gelen ismi aradım Emre'ydi aradığım ikinci çalışta açtı ben konuşmadan "abii nerdesiniz yaa kaç saattir ulaşamıyoruz Eda uyandı" dediği şeye sevinememiştim bile dalmıştım ta ki Emre "nie sustun Eda uyandı diyorum"diyene kadar sert görünümlü ve net çıkan sesimle "Yağız kendini vurdu"dedim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kavusamayan Aşıklar
Teen FictionCok seviyosun ama bir turlu birlikte olamiyosun ya iste burda da birbirini seven ama bir suru engel oldugu icin kavusamayan aşıklar var.....