Kavusamayan Aşıklar

KAYIP

ECE'DEN...

Yağız'ın vurulduğu yerdeydim.Kendimi hep dedektif yerine koymuşumdur bunu da herkes bilir.

Kan izlerinin bulunduğu yere doğru ilerlerken bi yandan da kameralara bakıyordum sonunda köşede ki kamerayı görmemle yüzümde koskocaman bi gülümseme oluştu hemen telefonuma kartı takıp izlemeye başladım.

Yağız silahı kendine tam doğrultmuyo bile hemen durdurup her yere baktım pencereleri hızla geçerken tam ortada ki pencere de yani Yağız'ın karşısında ki pencere de ki adama dikkatli baktım tanıyordum ama kimdi kimdi diye düşünürken sabah aklıma geldi sabah çarpıştığım adamdı bu beni iyice inceleyip aceleci davranarak bişey bile demeden yanımdan hızla uzaklaşmıştı ama işin garip tarafı o hastanede ne arıyordu hemde ben veya biz bu adamı tanımıyorduk kamera görüntülerinin kopyasini aldıktan sonra kan izlerinin fotosunu çektim ve motosiklete atladığım gibi hastaneye gitmeye başladım hastanede ki görüntülere bakıp adamın nereye gittiğini tespit edecektim bizimkilerin şu an beni aradığını biliyordum o yüzden telefonumu orda bırakıp bu özel işlerde kullandığım ikinci telefonumu yanıma almıştım kendim halletmek istiyordum o adamı kardeşimi vurmak ne demek gösterecektim ona bi buçuk saate hastaneye gelebilmiştim.

Hemen kameraların izlendiği bölüme gittim ve görevliye durumu açıklayıp zar zor izin almayı başardım "bugün sabahın görüntülerini istiyorum"dedim başını tamam anlamında sallayıp hemen açtı benim çarpıştığım adama baktım evet bu oydu tahminim doğruydu yani ben gittikten sonra gittiği yere baktım Yağız'ın yattığı yoğun bakıma çıkıyor Savaş, Mert ve Bora orda onlarla bişey konuşurken arada da Yağız'a bakıyor sonra da hastaneden çıkıp siyah bi Lamborghini'ye atlayıp uzaklaşıyor kamera görüntülerinin kopyasini alıp bizimkilerin yanına gittim Eda dahil herkesi Yağız'ın yattığı yoğun bakımın önüne topladım beni gören "sen nerdeydin"diye sorsada onlara cevap vermeden yaptıklarımı kısa bi özet geçip telefonumda ki kamera görüntüsünü izlettim sonra da konuşmaya başladım.

"Arkadaslar Yağız'ı vuran adamla bugün benle çarpışıp üsttelik bide sizle konuşan adam aynı" sözümü bitirdikten sonra Savaş, Mert ve Bora'ya çevirdim bakışlarımı "tanıyor musunuz bu adamı"diye sordum Mertle Savaş kafalarını Hayır anlamında sallarken Bora adama tekrar bakmak istedi içimde biden bi umut belirdi Bora adama baktıktan sonra "yaktım çıranı Taner"diye bağırdı herkes ona bakarken ben Bora'ya sarıldım Efe'yle epey uzaklaşmıştık hatta ayrılmayı bile düşünüyordum çünkü fazla bi şekilde beni engelliyordu. Düşüncelerimden beni ayıran Savaş oldu "miniğim bi dur bakalım kimmiş bu şerefsiz"dedi hafif bi tebessüm ettikten sonra Bora 'dan ayrıldım ve Bora anlatmaya başladı.

BORA'DAN...

Ece sabahtan belli yoktu ve onu bize hatırlatıp kuşkuya düşüren ise Eda olmuştu biz olanlarla ilgilenip Ece'yi aramaya çıkacaktık ki hiç ummadığımız bi an da Ece bizi yoğun bakımın önüne topladı sabahtan beri yaptığı araştırmaları bize gösterdi Yağız'ı vuran adamı ilk başta tanımasam da ikinci bakışımdan sonra tanınmıştım Ece sevinçten bana sarılırken bizi ayıran Savaş olmuştu ve hepsi nerden tanıdığımı sormuştu bende anlatmaya başladım...

"Bi gün Yağız'la beraber dolaşıyorduk sevgilisi vardı ismi Zeynoydu bizim mahallede ki diğer çetenin işte bu Tanerin kız kardeşiydi.Gizli ve yasak bi aşk yaşıyorlardı Yaģız Zeynoya zarar gelmesinden korktuğu için aşkını kalbine gömüp Zeynoyla benim yanımda konuşup yalan söyledi ben başka bi kızı seviyorum diye Zeyno ilk başta şaka zannetsede Yağız'ın ciddi bakışlarını görünce sert bi tokat atıp gözlerinden akan yaşlarla uzaklaştı geldiğinden belli hiç konuşmamıştı sadece giderken"madem sen beni bu kadar kolay aldatabiliyosun bende bizi abime söyliyicem hem beni hemde seni öldürür ne sen mutlu olursun ne de ben "diyip koşarak gitti Yağız da o gittikten sonra koluna jiletle Zeyno yazdı akan kanlara aldırmadan yani sonuca gelecek olursam Taner buraya ölüp ölmediğini görmek için gelmiş ve Yağız'ı vurma sebebi de bu konu."dedim soğukkanlı sesimle...

Hepsi ağzını açmış hayretle beni dinliyorlardı bu olayı sadece ben biliyodum Savaş ve Mert sadece çıktıklarını biliyordu bu kadar detaydan onların da haberi yoktu.
Eda"peki kıza noldu"diye sorunca orayı da anlattım.

"Kız aslında abisine tek bişey bile söylemeden kendini evlerinin terasından aşağı attı intihar yapmıştı ki bu olay benim gözümün önünde oldu o mahalleden geçiyordum kalabalığı görünce noldugunu anlamak için bi amcaya sordum o da "Taner'in kız kardeşi intihar edecek oğlum"dedi duyduklarım karşısında şoka girdim ve hemen uzaklaştım ertesi gün tekrar o mahalleden giderken aynı amca tesadüfen karşıma çıktı elini öptükten sonra dün ki kıza noldu amca dedim "sorma oğlum sorma abisi ikna etmeye çalışıyordu seni seviyorum Yağız diye bağırıp kendini aşağı attı şu an hastanede yoğun bakımda o Yağız kimse kızcağız onun yüzünden atladı abisi deliler gibi o oğlanı arıyor"dedi amca herşeyi bana iki gün öncesinde söylemişti ve ben bunu Yağız'a söyleyemedim arkadaşlar kız da bu hastanede ikinci katta ki yoğun bakımda dedim zar zor...
Kelimeler boğazımda düğümleniyordu anlattıklarım bittikten sonra herkes sessiz ifadelerle Yağız'a baktılar.
Yağız'ın hiç bişeyden haberi yoktu öylece yatıyordu Doktor gelip hepimize özellikle de Eda'ya kan verdiğinden dolayı teşekkür etmişti yarın Yağız'ı yoğun bakımdan çıkarıyorlardı yarın değil belki ama Yağız hastaneden çıkmadan herşeyi ona da anlatacaktım bu olanlardan onun da haberi olması lazımdı.

DAMLA'DAN...

Bora ve Ece bizi kalp krizinden götürüceklerdi.Gerci Ece'nin sayesinde Yağız'ı vuran adam ortaya çıkmıştı kardeşi de bu hastanede yatıyormuş..

Bende bizim tayfaya şok gecirmek istiyorum bu yüzden şu an Zeyno'nun yanına gidiyorum arkadaşı gibi onunla konuşup Yağız'la barıştıracaktım.
Zeynonun odasına bi kaç adım kalmıştı ki o şerefsiz abisi çıktı odadan bana baktı o sormadan ben kendimi yalandan tanıttım.

"Merhaba ben Damla.Zeyno'nun arkadaşıyım da görmeye geldim"dedim üzüntülü ses tonumla.
"Ben hiç seni görmedim"dedi sert sesiyle
"Biz yeni bi haftadır arkadaşız ben bu şehre yeni geldim ondandır "dedim.Iyice süzdükten sonra "gir en fazla 20 dakika"dedi.
"Tamam" hızla odaya girdim.Zeyno yeni uyanmıştı beni görünce "kimsin"diye sordu.Biraz sustuktan sonra konuşmaya başladım "Bak dediklerimi dikkatli dinle ve sakın bağırma senden bunun sözünü istiyorum"dedim soğuk bi ses tonuyla.."Tamam söz veriyorum"dedi ve söze başladım...

"Ben senle Yağız hakkında konuşmaya geldim."dediğimi biliyorum Yağız kelimesinden sonra gözünden yaşlar akmaya başladı. Ona sarılıp göz yaşlarını sildikten sonra"şşştt daha söyleyeceklerim bitmedi"dedim gülerek. "Tamam anlat dinliyorum"dedi hafif tebessümle. ...

"Bak Yağız seni gerçekten seviyor hala daha; ama bu sonsuz sevgisinin içinde senin abin yüzünden senden ayrı kalması gerektiğini de aklından çıkaramıyor.Sana küçük bi zarar gelse Yağız bütün herkese zarar verir.Seni koşulsuz seviyor nolur bunu unutma"dedim.
"Soru sorabilir miyim Damla "dedi meraklı bakışlarıyla..
"Tabii ki seni dinliyorum"
"Peki niye seni aldattım dedi bana"
"Çünkü seni kendinden ancak bu şekilde uzaklaştırabilirdi ki başarılı olmasına da az bişey kalmıştı Allah'tan ben gelmişim"
"Hiç bi zaman Yağız'ın beni aldattığına inanmamıştım ki.Abimin konusu ne peki çünkü Yağız'la ben abime rağmen çıkmıştık abim şimdi mi aklına geldi ?"
"Hayır tabiiki de.Diyorum ya her zaman aklındaydı ama biliyosun farklı sokakların çeteleri ve Yağız sen varsın diye abine vurmamayı düşünüyordu ama kardeşleri yemin ettirdi o da senden ayrılmaya karar verdi.Tabi bunlar bizim bildiklerimiz bilmediklerimiz de var"
"Yani her şeyi benim için mi yaptı? Ve bunları bana söyleseydi belki birlikte de halledebilirdik."
"Olmaz söyleyemezdi. Çünkü Yağız için gururu en önemli şeydi. Bunu bizden birisiyle bile yapmazken sevdiği kadınla mı yapacaktı. Kısacası sonuç Yağız hala daha seni seviyor ve her şeyi senin için yaptı"dedim üzgün ses tonuyla...
"Tamam anladım Damla bi tane sorum kaldı. Yağız şimdi nerede bu da son sorum"dedi Yağız nerede cümlesi kulaklarımda çınlanırken ne diyeceğimi şaşırmıştım biraz durduktan sonra "abin vurdu şu an yoğun bakımda"dedim soğuk ve net çıkan sesimle..Duyduğu anda "ne"bile diyemeden Yağız diyip ağlamaya başladı sessizce...