Bölüm 5/ Diary

989 42 6
                                    

Bütün gece uyumamış ve kar yağışını izlemiştim. Uyumaya çalıştıkça dün yaşananlar aklıma geliyordu.Onu orda öylece bırakıp gitmiştim. Defalarca arkamdan bağırdı fakat ben ona "Uzak dur benden ölümyiyen" diye bağırınca sessizce bakakalmıştı. Üzülmüştüm sonra dediğime ama sonuçta doğruydu.

Malfoy ve ben?  İmkansız. Beni sürekli ezmeye çalışan bir çocuktu o. Muggle doğumlu olduğumu her fırsatta hiç üşenmeden bana hatırlatan bir çocuk. Çocuk diyorum çünkü son 6 buçuk yılımı hatırlamıyorum. Ginny'i hatırlamıyorum. Malfoy'un beni sevebilme ihtimali yok. Ona güvenemem kesinlikle fakat Harry ve Ron güveniyor gibiydi. Pekala sanırım daha çok uğraşmalıyım.

Tekrardan uyku denemesi için yatağıma yattım. Saati tam bilmiyordum fakat 5 civarındadır diye düşünüyorum. Yatsam da işe yaramıyordu. En iyisi biraz dolaşıp kafa dağıtmaktı. Üstüme siyah bol bir tişört ve dar bir pantolon giymiştim. Pek tarzım değildi fakat bunları giymek istedim o an.

Koridorda yürüyordum. Oturmaya uygun bir yer bulunca oturdum ve başımı hemen yanımdaki taş duvara dayadım. Bir süre sonra soğuk olmaya başladı fakat umrumda da pek değildi. Hala düşünüyordum. Onca zaman neler yaşamıştım diye. Hiçbir şey hatırlamamak o kadar rahatsız ediciydi ki...

Yanımda birisini hissedince kızıl saçlarından Ron olduğunu anlamıştım. Gülümsedim ve başımı taş duvardan ayırıp onun geniş omzuna yasladım. Konuşmadık. Yaklaşık 10 dakika öylece sustuk. "Gerçek mi? " diye sordum en sonunda. Derince bir nefes alıp "Evet" diye cevap verdi. "Hatılamak istiyorum." dedim fakat sesim yavaşca kısılmaya başlıyordu. Ron ikinci bir derin nefesi aldı. "Çok zor olduğunu biliyorum Herm. Bizim içinde zor fakat elimizden ne geliyorsa yapıcaz. Hepimiz. " dedi. Hepimiz derken, Malfoy da dahil miydi?  Bilmiyorum. "Ona güvenmek istiyorum fakat yapamıyorum" dedim başımı omzundan kaldırıp yüzüne bakarken. Uzun uzun yüzüme baktı sessizce.

"4. sınıfta sıkı bir Quidditch maçının sonunda Draco kötü bir şekilde süpürgeden düştü. Harry yardıma gitti. Hastane kanadında bile yanında durdu. Daha sonra Draco ona teşekkür etti. Böylece arkadaşlığımız başladı. Onun arkadaşlarıyla da iyi anlaşmıştık. İlk başlarda herkes bu durumu yadırgamıştı. Fakat sonradan kabullendiler. Biz her şeyi beraber yapar olmuştuk. Draco'nun ailesi bizimle olan arkadaşlığını hiçbir zaman onaylamadılar ama Draco dikkate almadı. 5.sınıfta onun sana olan bakışlarındaki değişmeyi ilk Pansy gördü. Draco en çok sana ilgi gösteriyordu. Ne dersen yapıyordu. Sevgili değildiniz ama ona her konuda karışmana izin veriyordu. Bunu zamanla hepimiz fark ettik. Tabi sen de. Bir süre sonra senin de hareketlerinden ona karşı bir şeyler hissettiğini anladık. Fakat başlarda sadece flört ediyordunuz. 5.sınıfın sonunda birlikte olduğunuzu söylediniz. Bir keresinde sen KSKS de kötü bir lanet yemiştin ve iki gün hastanede baygın kalmıştın. İki gün boyunca Draco hep yanındaydı. Yemeğe gelmedi. Hatta tuvalete gittiğinden bile şüpheliyim" güldüm. Devam et anlamında kafamı salladım. "O kadar iyi tanıyorsunuz ki birbirinizi, Draco senin hareketlerinden sadece bir sorun olduğunu değil, sorunun ne olduğunu anlıyordu"dedi. "Devam et" dedim.
Anlatıcaklar bu kadar Herm. Senin için çok zor biliyorum fakat... Birazcık daha iyi davransan? Çok üzülüyor. " Kendimi kötü hissetmeye başlamıştım işte. Suçluluk duygusu gelmeye başladı. "Sanırım biraz uyumam lazım. Gitsem iyi olur Ron. " kafasını salladı. Ekledim "Teşekkür ederim"

Birkaç saat uyuduktan sonra kahvaltı için hazırlandım. Herkes vardı fakat Draco yoktu. Masaya vardığımda Ron'a nerde?  Anlamında kafamı salladım. Başıyla Slytherin masasını işaret etti. Tek başına oturmuş kahvaltı tabağıyla oynuyordu. Cesaretimi topladım ve oraya ilerlemeye başladım. Ters davranmıycaktım. Tam karşısına oturdum. Hala fark etmemişti geldiğimi. Hafif bir gülümseme yerleştirdim yüzüme. "Günaydın" dedim. Kafasını kaldırdı. Beni görünce gülümsemesini beklemiştim fakat tekrar başını eğip belli belirsiz "Günaydın" dedi. Ona bu şekilde davrandığım için oldukça kırgın olmalıydı. "Ben.. " diye söze girdim fakat devamını getirmeden "Neden orda değilsin? " dedim. "Bir ölümyiyenle aynı masada olmak istemezsin diye düşündüm" cevabı gelince yaptığım ayıbın farkına iyice vardım. "Malfoy ben.. özür dilerim. Öyle demek istemedim. Sadece bir anda onları duyunca.. nasıl tepki vericeğimi bilemedim. Sen bana her defasında bulanık diyordun. Ve ben inanamadım. " dedim. Fakat hala boş bakıyordu. Bulut mavisi gözleri tamamen hissizdi, soğuktu. "İnanıyor musun şimdi? " diyince tepki veremedim. Solgun olan gözü sanki olabilirmiş gibi iyice soldu. "Biliyordum" dedi bana öylece bakarken. Yavaşca ayağa kalkarken "Sonra görüşürüz Granger" demeyi ihmal etmedi tabiki.

Bulut MavisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin