Aradan 1 hafta geçmişti ve Draco gerçekten söylediği şeyi yapıyordu. Arkadaş gibi davranıyordu.Fakat yakın bir arkadaş gibi. Çok yakın. Çok çok yakın.
O geçen 1 haftada kendimi onlara daha yakın hisseder olmuştum. Artık nefret duygusu beslemiyorum onlara. Daha çok güveniyordum.
Bir sabah yine Ginny ile birlikte kahvaltıya inmiştik. Şansa bak ki ilk gidenler bizdik. Boş bir yere oturduk ve diğerleri gelene kadar konuşmaya başladık.
"Ee neler hissediyorsun? "diye söze girdi Ginny. Aslında tam olarak neyden bahsettiğini biliyordum fakat bilmemezlikten geldim. "Draco'dan bahsediyorum Hermione"dediğini duydum fakat cevap veremeden Draco geldi. Güler yüzünü bugün göremiyordum. Ginny ve ben günaydın dedik fakat karşılık vermeden sadece kafasını sallayarak yanıma oturdu.
Elimi koluna koyarak bana bakmasını sağladım. "Draco, bir sorun mu var? " diye sorduğumda "Sonra konuşuruz"cevabını aldım. Üstüne gitmedim daha fazla.
Kahvaltı sonunda Draco'ya onunla biraz konuşmak istediğimi söyledim. Fakat o çok konuşmak istemiyor gibiydi. Yine de neler olduğunu bugün öğrenicektim. Biraz rahatsız olduğunu, bugün derslere girmek istemediğini söyleyip yatağına gitti. Sorun bende miydi acaba? Bir şey mi yaptım?
Kehanet dersindeydik fakat aklımda Draco vardı. Profesör Trelawney yine bir şeyler anlatıyordu fakat dinliyemiyordum. Sorunun ne olduğunu çok merak etmiştim. Sürekli acaba bir şey mi yaptım diye düşündüm.
Profesör Trelawney elimi avuçlarının arasına alınca bir tür transa geçmiş gibi konuşmaya başlamıştı. " Onu kaybediyorsun. En sevdiğin şeyi başkası alıyor. Çok üzgünsün fakat bir şey yapamıyorsun! "
Korkmuştum."Profesör? "diye birkaç kez tekrar etmeme rağmen tepki vermiyordu. Aksine daha çok devam etmişti. "Sonsuza kadar gidicek eğer sahip çıkmazsan.! "
En sonunda elimi ondan hızlıca çekmemle kendine gelmişti. Hiçbir şey yokmuş gibi sıradan gülümsemesini yüzüne yerleştirdi. "Dersimiz bitmiştir. Çıkabilirsiniz" dedi. Koşarcasına sınıftan çıkmamla derin nefesler almaya başlamıştım.Harry ve Ron'da korkmuşlardı. "O da neydi öyle?! " diye sitem etti Ron. "Profesör yine bir şey gördü. Onu hafife alma Hermione. " Hafife aldığımı da kim söyledi zaten???
İyi de ben neyi kaybedicektim? Bu kadar çok sevdiğim şey var mı gerçekten? Kendi kendime konuşmaya başlamıştım. "Ailem? Siz? Kitaplarım? -" devam etmeme fırsat kalmadan Harry ve Ron aynı anda birbirlerine bakıp "Draco? " dediler. Olamaz. Yani, olamaz değil mi? Onu o kadar sevmiyorum ki.
Harry ve Ron'a onları daha sonra bulucağımı söyleyip yanlarından ayrılmıştım. Bir dersim boştu. Yani tek başıma Profesör Trelawney'in dediklerini düşünebilirdim. Koridorlar boştu. Dersi olmayanlar dışında. Aynı zamanda Draco ile de konuşmam gerekiyordu. Slytherin yatakhanesinin kapısındaydım. İyi de şifreyi bilmiyordum ki.
Tam o sırada Blaise dışarıya çıktı. "Merhaba Blaise. " diye konuyu açmaya çalıştım. O zaten anlamıştı. "Erkek yatakhanesi boş. Merdivenden çıkınca soldaki oda. "dedi ve önümden çekildi "Geç bakalım" teşekkür ederek içeriye girdim. Arkamdan güldüğünü hissetmiştim. Dediğini uyguladım ve merdivenden çıkıp soldaki odaya girdim. Draco olduğunu düşündüğüm kişi en sondaki yataktaydı. Örtüyü kafasına kadar çekmişti. Yaklaştıkça adım seslerim duyulur olmuştu. "Yalnız kalmak istediğini söyledim defolun!!!! "diye bağırdı. Açıkçası ürkmüştüm. Yaklaşmaya devam ettim. Sanırım canıma susamıştım. Bir anda örtüyü başından attı ve bana dönerek "Sana defolmanı söylemişt- Hermione? Senin burda ne işin var? " gözleri kızarmıştı. "Sen ağladın mı? "diyerek sorusunu yanıtsız bıraktım. "Neden geldin Hermione? "dedi ısrarla. "Şey ben... Seni merak ettim"diyiverdim birden. Şaşırmıştı besbelli. "Beni mi merak ettin? "dediğimi algılamaya çalışırcasına tekrarladı. Sinirlenmeye başlıyordum. "Sıra benim sorumda Malfoy. Sen ağladın mı? Neden? "
Yanına oturmam için yatağında sağa doğru kaydı. Düşünmeden oturdum. "Ailem...beni nişanlandırmak istiyorlar" kanımım yavaşça çekildiğini hissediyordum. " Senin... sevgilin yok muydu? "
Tam gözlerimin içine baktı. "Evet sevgilim var. Fakat onlar bunu önemsemiyorlar. Safkan işte... bilirsin. "
Şuan içimde saf bir üzüntü hissediyordum. Hatırlamıyordum fakat biz sevgiliydik. Böyle bir şey olamaz. Olmamalı. "Ne zaman? " sorusunu sorduğumda nişanın bu yılın sonunda olduğunu öğrendim. Mezun olunca..."O zamana kadar mutlaka bir şey buluruz. Ben eminim. Seni istemediğin birisiyle nişanlıyamazlar." Ne diyorum ben? Tabiki yaparlar onlar Malfoylar. "Yaparlar Herm. Ama ben buna izin vermiycem. " "Vermiycez"diyerek onu düzelttim. "Y-yani hiçbirimiz. "
Yüzünün güldüğünü gördüğümde benim de moralim yerine gelmişti. " Hadi artık gidelim. Dersimiz boş ve bundan sonraki de sizinle. Bugünlük yanımda oturmana izin veriyorum" diyerek güldüm. " Hermione Granger, bu bir onurdur" o da güldü. Yataktan ilk kalkan ben oldum. Beni takip etti ve o da kalktı. Slytherin ortaak salonuna 1.sınıflar doluşmaya başlamışlardı. Ders bitmişti demekki. Dersimiz muggle bilimleriydi galiba.
Profesör Charity Burbage(Voldemort öldürmedi bu arada bende) sınıftaydı ve ders için hazırlıklar yapıyordu. "Ah bayan Granger, bay Malfoy dersin başlamasına daha var. Bu kadar erken gelmenize gerek yoktu" dedi uysallıkla. Halbuki biz geç bile kaldığımızı düşünüyorduk. "Üzgünüz profesör. Karıştırmışız. " dedik ve sınıftan çıktık.
"Kural çiğnemek ister misin? " bu soru Draco'dan geliyordu. "Söylesene Draco, seninleyken sürekli kural mi çiğniyorduk? " bu sorum yüzünde kocaman bir gülümsemeye sebep olmuştu. "Bazen"diye cevap verdi fakat bazen değil genelde gibi alaycı söylemişti. "Başımız hiç belaya girdi mi? " sorum üzerine düşünür gibi yaptı. "Yanında benim gibi bir profesyonel varken mi? Hiç sanmıyorum" yine güldü. "Seninle kural çiğnemeyi çok isterim" bunu dediğime ben bile inanamamıştım.
Yasak ormandaki kulubedeydik. "Biliyorsun Hermione. "diye söze girdi. "Noele az kaldı" Noel! Tamamen unutmuştum. "Bundan önceki noele beraber girmiştik. " beraber derken? "Şimdi de beraberiz Draco.?? " dediğimde cevap vermesi çok sürmedi. " Ne demek istediğimi biliyorsun Hermione. "
"Üzgünüm Draco ben... " sözümü tamamlıyamadan "Hayır ben üzgünüm Hermione boşver seni sıkmamam gerekiyordu" "Sıkmıyorsun Draco. Sadece ben hatırlıyamıyorum. En son hatırladığım şey kitapta Voldemortla ilgili bir şey okumuştum. Sonra merdivenden düştüm. "
"Umarım sizi rahatsız etmiyorumdur bay Malfoy ve bayan Granger. " Snape!? Draco ile birbirimize baktık. O da korkmuş görünüyordu. "Lütfen beni takip edin" dedi ve dışarıya çıktı.
Dumbledore'un odasının önüne geldiğimizde nedense içimde az önceki kadar korku hissetmiyordum. "Bir profesyonel ha? "dedim fısıldayarak. Güldü, bende güldüm. Alıcağımız ceza açıkçası umurumda değildi. Onunla beraberken mutluydum. Fakat aşık değildim. Eğlenceli birisi aslında. Onunla daha çok vakit geçirmeliyim.
"Astronomi kulesini temizlemek de nedir!? " diye sitem ediyordu Draco. "Söylediğin kadar profesyonel olsaydın keşke" diyip güldüm. "Çok komik Hermione"diyerek suratını astı. "Yarın Cumartesi. Üç Süpürgeye gidelim mi? " Draco sordu. "Olabilir. Diğerlerine bir soralım da" dedim. Uzun uzun yüzüme baktı. "Aslında ben ikimizden bahsetmiştim. " ah Dracoo.
"Bana asılıyorsun sanırım"diyip güldüm. "Hem de çok fena" dediğinde kahkahamı tutamadım. "Olabilir. Tabi gidelim. "dedim tekrar ciddileşerek. Cevap vermedi.
"Seninle ceza güzeldi Granger" güldü. "Ne zaman istersen Malfoy" bende güldüm. Beni Gryffindor kulesinin önüne getirmişti. Saat gece yarısını geçmişti ve işimiz yeni bitmişti. "Eğlenceli bir cezaydı açıkçası" dedim. "Uykusuz kalıcaksın hadi artık" diyerek beni tabloya doğru iteledi.
Tabloya şifreyi söyleyip içeriye girerken aniden arkamı döndüm ve Draco'ya sarıldım. Kulağına "Teşekkür ederim" diye fısıldayıp hızlıca içeriye girdim ve arkamda 1 adet şaşkın Draco Malfoy bıraktım.
Merhaba yakışıklılaaaarrrr 💜💜💜 arayı çok uzatmadım bu sefer gördünüz müüü??? Çok okuyucum yok ama olsun olanları mutlu ediyorsam ne mutlu banaa. Sizi çokk seviyorummm gocamman öptümm😘😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulut Mavisi
Fanfic1. sinifta Hogwarts'da hersey guzel giderken Hermione Granger kendini birden 7. sinifta bulur. Aman Tanrim neler oluyor !?