Kahvaltımız oldukça uzun sürmüştü. Konuşmaktan yemek yiyememiştik. Herkes bize dün neler yaptığımızı soruyordu fakat onlara tam gerçeği anlatmıyorduk.
"Evet, bugünkü planlar nedir?" Konuşan Blaise'di.
"Sizi bilemem amaa..." Draco kolunu omzuma atarak devam etti." Ben Hermione ile olucam" kafamı çevirdiğimde hızlıca kolunu çekti.Güldüm ve konuşmaya ben devam ettim. "Siz istediğinizi yapabilirsiniz çocuklar ama.." oturduğum yerden kalktım "Benim çalışmam gereken dersler var"
"Aaahh hadi ama Herm bugün tatil!! Yani ders çaşışmak yok!" Ronald, hiçbir zaman düzelmeyecek...
"Sana her zaman tatil Ronald Weasley." Dediğimde alay ederceaine güldü.
" HA HA Hermione Granger. Çok komiksin""Ah nasıl da unutmuşum. Benim de çalışmam gerekenler var " Bu kimdi? Doğru tahmin. Başka kim olabilir ki ?
"O halde çabuk ol Malfoy. Kütüphamede buluşuruz. Gelirken iki bardak balkabağı suyu alabilir misin?"dediğimde onayladığını belli edercesine kafasını salladı. Herkese el sallayarak çıktım büyük salondan ve yatağımın üzerine bıraktığım kitaplarımı almaya çıktım.
İksirler , tamam.
KSKS , tamam.
FCNNB, tamam.Kütüphaneye indiğimde Draco hala gelmemişti. Boş bir masa buldum ve oturdum. İlk KSKS kitabını okumaya başladım.
İki balkabağı suyu masa konduğunda korkudan yerimde sıçradım.
"Sakin ol bakalım benim ""Dalmışım,üzgünüm"
"Hangisini okuyorsun?" Draco kitaba eğilip baktı. Daha rahat görebilmesi için kitabı ona çevirdim.
¤¤¤¤¤¤¤
"Aahhh hadi amaa. Çok yoruldum Herm. Birazcık mola."Draco söyleniyordu.
"Daha 8 dakika önce başladık Draco. Çocuk musun sen?" Derken gülüyordum."Saatlerdir çalışıyoruz ve sana 8 dakika gibi mi geldi? Balkabağı suyu alalım bari lütfen." Tamam diyene kadar durmayacaktı belli.
"Peki o zaman. Sen balkabağı suyu al ben de ufak notlar çıkarayım." Dediğimde kızmış gibiydi.
"Sen de dinlenmelisin artık. Hadi gel beraber gidelim" diyerek elini uzattı. Bir süre düşünsem de tuttum elini.Kafamı kaldırdığımda kütüphane boştu. "Herkes nerede?" Sorum yanıtsız kalmıştı. Sanırım o da bilmiyordu. Kütüphaneden çıktık ve büyük salona doğru yürümeye başladık.
Kocaman kapıdan içeri girdiğimizde herkes buradaydı ve yemek yiyordu. Bir dakika ne?
Yemek mi?
İyi de 10 dakika önce kahvaltı yapmıştık."Sanırım 8 dakika değilmiş ha Mione?"
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
"Siz ikinizin kahvaltıdan akşam yemeğine kadar çalıştığınıza inanamıyorum" Konuşan Blaise'di.
"İnan biz de. Hermione az önce 8 dakika önce başladık dedi. 8!"
"Her saat başına 1 dakika yani?" Ron. Ne diyorsun?
"Zeki günündesin yine Ron" dedi Pansy dalga geçercesine.
Kurt gibi acıkmıştım. Bizimkiler konuşurlarken ben sadece yemek yiyordum. Alında Draco da benimle aynıydı. Kahvaltı yapmamıştık doğru düzgün.
"Hey yarın ilk dersimiz sizle" Konuşan Dracoydu. Devam etti. "Kehanet?"
Ah son kehanet dersi pek iyi geçmemişti benim için. Profesörün dedikleri aklıma geldikçe içimde kötü hisler oluşmaya başladı.
¤¤¤¤¤¤¤
"Evet çocuklar bu gün çay yapraklarından fal bakıcaz." Profesör konuşmaya başlamıştı bu da demek ki kötü bir ders başlamış bulunmaktaydı.
Beklediğim kadar kötü geçmeyem bir dersten çıkmıştım. Yani çıkmıştık. Hepimiz.
Draco'da bir haller vardı bugün. Farkındaydım fakat sıkmak istememiştim ama sabrım tükenmişti.
Dersten çıkar çıkmaz Draco'yu kolundan yakaladım ve tenha bir yere çektim.
"Draco" dedim elimden geldiğince yumuşak bir tonla. "Anlat bana"
"Kulübeye gidelim mi?" Sorusunu kabul ettim.
Küçük kulübede ikimiz yan yana oturuyorduk. İlk söze başlayan ben oldum. "Anlat hadi Draco " Sabırsızlanmaya başlamıştım.
"Nişanlımı seçmişler." Diyiverdi bir anda.
Birkaç saniye kan gitmedi beynime. Hepsi çekilmişti çünki.
"Ne?" Diyrbildim sadece kısık bir sesle."Duydun işte. Bu yıl sonunda nişanlanıyorum" Kalakalmıştım. Bunun olması mümkün değildi.
"Kimle peki" diye sordum gücümün yettiği kadar.
"Bia* MacMillan" Bia MacMillan mı!?
MacMillan ailesi safkandı tabiki. Draconun ailesini 5 kere satın alabilecek kadar zenginlerdi. Neden onu seçtiklerin en başından anlamıştım tabiki. Fakat bir türlü kabullenemiyordum.
"Yapabiliceğimiz bir şey olmalı"olumsuz anlamda kafasını salladı. Ve bulut mavisi gözleri fırtına rengini almıştı . Sinirlenmişti."Zaten senin umrunda değil Granger! Ne de olsa ban güvenmiyorsun! Ben bir ölümyiyenim sonuçta değil mi!?" Diye bağırmaya başlamıştı bana.
"Draco sen ne diyorsun? Ben seni artık öyle görmüy-" sözümü kesmişti.
Ve beni yerimden sıçratıcak kadar korkutmaya yetmişti. Birazcık geri çekildim.
"Tabi eminim öyledir! Senin bana karşı mesafeli hareketlerini alttan alıyorum ama bak ! Evleniyorum Hermione! Senin hatırlamanı bekledikçe daha geç olucak!" Hala bağırıyordu ve bu kalbimi kırmaya başlamıştı.
"Draco kalbimi kırıyorsun" dememe kalmadan hışımla kulübeden çıktı ve beni oracıkta yalnız bıraktı.
Yaklaşık yarım saat sonra ben de çıktım ve yavaşça kuleye doğru yürümeye başladım. Hayır ağlamıyordum.
Kuleden içeriye girince Draco'yu bulamadım. Bizimkiler de görmediğini söyleyince onların yanına oturdum ve olan biteni anlattım.
"Bir yol olmalı mutlaka. Başkasıyla evlenemez" dediğimde Pansy ve Blaise birbirlerine baktılar ve " Aslında bir yol var" dediler aynı anda.
Umut bütün vücudumu sarmıştı bir anda.
Ama onların yüzü gülmüyordu. "Nedir o" dedim fakat pişman oldum."Draco'nun Malfoy soyadını atması"
NE?
"Nasıl yani?"dedim. "Evlenmemesinin tek yolu aileden çıkması mı?"
Üzgün bir şekilde onayladılar. Draco'nun Maldoy soyadını atması demek, her şeyini kaybetmesi demek. En çok da ailesini. Nunu asla ondan isteyemezdim. Kimse isteyemezdi.
Fakat.
Yapıcak baika bir şey?
Hayır yok.----------------------
(* Bia Yunan Mitolojisinde şöhret tanrıçası)
----------------------Merhabalar uzunca bir moladan sonra tekrardan geldim. Umarım bir şeye benzemiştir bu bölüm.Hala benimle olanlara anlayışları için tek tek teşekkkür ediyorum. Sizleri sevmiyorum size aşığım. Kocaman öpüyorım kalın sağlıcakla 😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulut Mavisi
Fanfiction1. sinifta Hogwarts'da hersey guzel giderken Hermione Granger kendini birden 7. sinifta bulur. Aman Tanrim neler oluyor !?