Bölüm 7

839 36 13
                                    

O gece mutluluktan uyuyamamıştım. Gözümü ne zaman kapatsam cezamız aklıma geliyordu. Madem uyuyamıyordum, o halde şu günlüğümü okusam fena olmazdı heralde.

Kilitli günlüğü komodinden çıkardım, kucağıma koyduktan sonra şifreyi söyledim. Sıra sıra sayfaları atladım. İlerilerde bir yerde durdum ve okumaya başladım.

Sevgili günlük,

Draco ile ilk Noeli geçirdik. Ona bir aslan kolyesi aldım. Gryffindor aslanı. Her zaman onunlayım anlamında. O da bana yılan aldı. Slytherin. Hep benimle. Bunu biliyorum. İyi ki dediğim birkaç şeyden birisi.

Bahsettiği yılan buydu demek. Biz 5.sınıfın sonundan beri beraberdik. Demek ki bunu 6.sınıfta yazmıştım. Şu yazdıkladıma tarih eklemek aklıma gelmemiş miydi?

Tekrardan bir sayfa açıp okumaya başladım.

Merhaba günlük,

Bugün ilginç şeyler oldu. Draco ile kulubedeyken az kalsın yakalanıyorduk. Tam kulubeden çıkarken Snape'i gördük ve nasıl kaçıcağımızı bilemedik. Neyse ki yakalanmadık. Snape gidene kadar bir ağacın arkasında saklandık. Hermione Granger olarak yapmamam gereken şeyler yapıyorum ve pişman değilim.

Bu okuduklarım hoşuma gidiyordu elbet fakat... Mantıksızdı. Olmaması gerekiyordu. Hala inanamıyordum Draco ve bana. O bir Malfoy'du, ben ise siradan bir muggle doğumlu kızdım. Fakat yine de herkes bizi kabullenmişti.

Tam o an aklıma daha önce düşünmediğim bir şey geldi. Ben nasıl düşmüştüm? Draco'nun bana şaka yaptığını söylemişlerdi aslında ama hala tam olarak bilmiyordum. Düşünmemiştim de. Merak da etmemiştim. Bu cevapları yarın almayı planlıyordum.

••••••••

"Hey Hermione! "
Bu ses Draco'ya aitti. Kahvaltıya iniyordum. Gryffindor kulesinden indikten sonra duymuştum bu sesi. Beklemiş miydi beni? "Ah, merhaba Draco" diyerek karşılık verdim bütün vücudumu ona doğru çevirirken. Yanıma geldiğinde beraber Büyük Salona doğru yürümeye başladık. "Sana sormam gereken bir şey var "dediğimde durakladı. Sanki gerilmişti. Tabi bu soru zaten herkesi geriyordu. "Dinliyorum"dedi yürümeye devam ederken yüzünü bana çevirdi. "Ginny bana Snape'in yanından dönerken senin bana şaka yaptığını, daha sonra düştüğümü söyledi. " yüzü düşmüştü. "Evet öyle oldu Hermione. Ben çok üzgünüm. "

"Benden özür dilemen için söylemedim Draco. " Büyük Salondan önceki son koridorun sonunda durmuştuk. "Sadece neler olduğunu bilmek istiyorum. "

"Snape'in yanına giderken seni beklemiştim merdivenin başında beraber dönelim diye. Aklıma aptal bir muziplik geldi işte. Oraya gizlendim ve karanlıkta sen Snape'in yanından dönerken, seni korkuttum ve merdivenden düşmene sebep oldum" iyice kötüleşmişti. Bu kadar kötü olucağını bilseydim başkasına sorardım.

"Hey tamam. Geçti gitti. Bu kadar suçlama kendini. " gülümsedim"Hem bak, baştan tanışmış olduk. " dolan gözlerini yere eğip hafifçe gülümsedi. "Ah hadi amaaa. Bir Malfoy asla böyle davranmamalı " derken koluna girdim "Hem bugün benimle bir randevun var Draco Malfoy. Bütün gün asık suratla yanımda gezdirmem seni" dedim ve onun yüzünde gülümseme oluştururken kolunu iyice kavrayıp Büyük Salona çekiştirdim.

Pansy ve Blaise klasik tartışmalarını yapıyorlardı. Pansy sert bir kızdı. Çabuk öfkeleniyordu ve sinirini saklama gereği duymuyordu. Onu kızdırmak pek çok insanin isteyeceği bir şey değildi. Blaise ise daha sabırlıydı fakat konu Pansy ile tartışma olunca değişiyordu. Tartışma konuları da genelde çocukla şeylerden oluyordu.

"Konu ne bu sefer? " diye konuşmalarını bölerek aralarına girdim. İkisi de bana baktı. "Blaise Chang'in çok güzel olduğunu düşünüyor" dedi öfkeyle Blaise'in yüzüne tükürcesine. "Cho Chang mi? " dedim şaşkınca. Gerçekten bunu beklemiyordum. "Bence berbat bir kız" bu ses sizce kime aitti? Tabii ki Ginny'e. Harry ile olan azıcık geçmişinden dolayı hiç haz etmiyordu ondan.

Bulut MavisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin