5

43 3 10
                                        

"Ben yatıyorum." Enes'in kolundan çıkıp ayağa kalktım. "İyi geceler."
"İyi geceler babasının biriciği."
"İyi geceler yavru."
"İyi geceler canımsı."
"İyi geceler."
Kendimi Tuna'ya bakarken bulduğumu gözgöze gelişimle anlamıştım. Kafamı eğip onlara sırtımı döndüm.

Odama çıktığımda ışığı açıp bi göz gezdirdim ve ardından ışığı tekrar kapattıktan sonra kendimi yatakla buluşturdum. Acaba pişman mıydı?
Diye sordum kendi kendime. Değildi bence pişman olsa ya da hala öyle düşünmese o da en basitinden 'iyi geceler demez miydi?

Sorun onun gözünde öyle gözükmem miydi yoksa herhangi birinin gözünde öyle gözükmem miydi? Koca bir sessizlik. Buna karar veremiyordum. Ben kendimi biliyordum,asla öyle biri değildim. Kimseyi takmamam umursamamam gerekiyordu. 'Kim ne derse desin' kafasında olmam gerekiyordu ama ben bunu yapamıyordum. Galiba başka birinin gözünde de öyle gözüksem unursardım. Bunun Tuna'yla hiçbir alakası yoktu. Evet evet kesinlikle öyleydi, kim olursa olsun ben bu halde olurdum. Tuna ruhsuzuyla
alakası yoktu. Neden ona özel olsun ki? O kim be?

Göözümü kapatıp sağ tarafıma döndüm. Uykuya selam verirken "Kumsal" sesiyle gözlerimi aralayıp doğruldum. Işığı açmaya gerek duymadan yatağımın ucuna oturdu. "Kardeşimi de kendine benzetmenden korkuyorum. Gülşahtan uzak durursan sevinirim... İyi geceler." dedikten sonra odadan çıkıp gitti.
Bende özür dilicek sanmıştım, şuna bak ya. Kardeşini de ona benzetirmişim...

Ağlıyor musun sen?

Ne münasebet o salağın dediği şeylere mi ağlicam ? Saçmalama.

Ben yanlış görüyorum o zaman. Pardon.

Sabah ilk uyanan ben olmuştum. Kahvaltı hazırlamak için mutfağa girdim. Hazırladıktan hemen sonra denize gitmeyi planlıyordum. Ah tabi enesbaba ve ardanne buna izin vermezdi. Unutmuşum.

Uğraşlarım sonunda yani tam 2 saat sonunda masada, sucuklu yumurta,krep, poğaça,zeytin,peynir,salam,domates, salatalık,bi kaç reçel türü yerini almıştı. Mutfağa geçip çay ve meyve suyunu da getirdikten sonra önce Enes ve Arda yı uyandırdım. Özge'yle Gülşah'ı da uyandırdıktan sonra tek uyanmayan Tuna'ydı. İsterse hiç uyanmasın.

Gülşah ile ben koridorda dururken "ben abimi de kaldırayım" dedikten sonra kaldığı odaya girdi. Bende bahçeye indim. İner inmez Arda "Anasına bak kızını al. Aferin yavrum. Muck muck."
"Muck."
"Ama böyle olmaz kızım az beceriksiz ol yoksa seni alırlar benden."
"Babaaa!" diyip güldükten sonra Enes de gülmüştü. O sıra da da Gülşah la Tuna da masa da yerlerini almıştı. "Vayy Kumsal. Ellerine sağlık." tam afiyet olsun dicekken Arda "benden öğreniyor bunları hep,benden yani. Başka kimden olacak." diyince konuşamadan susmak zorunda kaldım. "Evet evet yunurta bile kıramayan ardannemden öğrendim."
"Ask olsun kızım. Ne ayıp milletin içinde. " alınmış surat ifadesiyle ağzına zeytini fırlattı.

Tabağıma bir kaç dilim salam beş tane zeytin,domates,salatalık iki tane poğaça ve iki tane de krep aldım. Açım napiyim?
Özge de meyve suyumu verdikten sonra kahvaltıma başladım.

"Oha tıpkı annemin poğaçaları gibi olmuşş. Süper. Yoksa annem mi geldi?" Gülşah'ın samimi sesine gülümsedim. "Afiyet olsun."

"Yemekten sonra denize gidicem gelcek olan var mı? Kumsal sen gelirsin biliyorum. Boşuna ağzına açmak icin yorulma." Canım enesbaba. Nasıl da biliyor beni. "Hepimiz gideriz iste Enes. Niye kafanı kullanmıyorsun?"
"Kafamı kafa atmak için kullanıyorum ben Arda. Sende kullanayım istersen kardeşim." Arda gözlerini abartılı bir şekilde devirirken domatesi ağzında yuvarladı.
"Bence de hepimiz gideriz."
"Ben gelmem." Tuna'nın sesiyle kafamı eğip sırıttım. Kafamı kaldırıp ona baktım. Enes "Neden lan?" diye sorarken "Ben gelmem, sen gidersin." demiştim. Herkesin gözü beni bulurken masadan kalktım "bulaşıklar sizde. Ben uyumaya gidiyorum."
Özge Enes ve Arda "sen sabahları denize gitmesini çok seversin ne uyuması lan?" soruları cevapsız kalıp odama çıktım.

Seni Sevmek İstemiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin