KT-2.BÖLÜM (Son söz)

22 3 1
                                    


"Olamaz!"

Caddeye uzanan dar sokak boyunca karanlığı yırtarcasına koşan biri vardı. Öyle ki zavallı annelerin çocuklarını içeri almasına sebebiyet verecek kadar. Bağırıyor, çağırıyor ve içinde patlamak üzere olan enerjiyi bir yerlere boşaltmak için çaresizce çırpınıyordu. Bedenindeki her bir hücrenin, kafasındaki her bir düşüncenin hareketi bile onu sinirlendirip kötü bir şey yapmaya yönlenderecek kadar etkili bir yapısı vardı. Nereye kaçarsa kaçsın düşünceleri asla onu yalnız bırakmayacaktı.

Ulaş, 3 yıldır almış olduğu bir haberden ötürü bu denli heyecanlandığını hatırlamıyordu. Kalbi adrenalinden dolayı hiç olmadığı kadar hızlı atıyor ve bacak kasları koşmaktan ağrıyordu. Kafası ise dakikalar önce Asmin ' in sarf etmiş olduğu son söz ile darma dağınıktı. Babasının ölümünden bu yana çok uzun zaman geçmişti ama acısı halâ dünkü gibi tazeydi. Lakin o an, her şeyi unutmuştu. Okulu, ailesi, sevdikleri, babası ve ölümü. Beyninin merkezine oturmuş tek bir düşünce vardı o anın getirisiyle. Jiyan...

Çocukluk arkadaşı. Günlerdir sebepsizce ortadan kaybolduğu için onu her şeyden çok özlediği çocukluk arkadaşı. İnanmak istemiyordu. Kafasında ihtimallere yer vermek istemiyordu çünkü korktuğu başına gelmişti. Jiyan'ın ona bir mesaj atmadan günlerce ortadan kaybolması alışılagelmiş bir olay değildi. Olmamalıydı.

Kaçakçılık
Uyuşturucu bağımlılığı
Haplar
Dolandırıcılık

Kafasında dönüp dolaşan ve bir tavşan misali konum değiştiren ihtimaller bir insanı tımarhanelik edebilecek boyuttaydı. Belkide tımarhanede yaşayan insanlar bu nedenden dolayı delirmişlerdi. Her şeyi bir anda düşünmeye çalıştıkları için.

Bir anda sokokta yankılanan ayak sesleri kesildi . Ulaş'ın artık ayakta durmaya mecali kalmamıştı. Jiyan'a son görüşmelerinde söylediği şeyler aklına geldi ve nefesi kesilir gibi oldu . Ona kendine geldiği zaman yanına gelmesini söylemişti. Uyarıcı bir tonda hemde. Lakin onu uyarma isteģi kendince daha ağır basıyor gibiydi. Gurur bekleyebilirdi ancak can dostu için aynı şey geçerli değildi. Jiyan, henüz kullandığı şeyin nelere mâl olacağının farkında değilken Ulaş sokak kenarlarında bacaklarını rahatlatmayı bekleyerek zaman kaybedemezdi.

Hızla koşmaya devam ederken bir yandan da ağrıyan karın boşluğuna bastırıyordu.

Sonunda Jiyan'ın evinin önüne vardığında durdu ve dişlerini göstererek gülmeye başladı. Tıpkı delirmişçesine. Kendine küfreder gibi gülüyordu.

Çünkü ancak eve vardığında aklına gelebilmişti otobüse binmek...

***

-JİYAN-

Odanın loş ışında , yalnızca mumların aydınlattığı odada yine karanlıkla başbaşaydı. Oturduğu koltuğun yalnızca bir bölümünü kullandığından ötürü o taraf aşağı doğru biraz daha basıktı ve bu da Jiyan'ın ne kadar çok oturduğunun bir göstergesiydi. Yerlerde parmakla sayılmayacak kadar çok çöp vardı ve odanın kendine ait başka bir tarafı zifiri karanlığa boğulmuştu.

Genç adam, bıkkın nefeslerini dışarıya üflerken elindeki paketi döndürüyordu. Bir yandan da kafasında biriken kepekleri kaşımakla meşguldü. Omuzlarındaki yük her geçen gün ona daha da ağır geliyordu ama o, bu yükleri hafifletmek için hiçbir çözüm yolu aramıyordu. Aksine davranıp kanında gezen zehrin onu tatmin etmesini ve bir süreliğinede olsa acılarını unutturabilmesi beklentileri içerisindeydi.

Yaşadıklarından sonra acılarının dinmeyeceğinin pekâlâ farkındaydı ancak her şey için çok geçti. Kaçakçılık yapmıştı. Çıkmaz sokağa göz göre göre girmişti ve kesinlikle olacaklardan haberdardı. İste en acıtan tarafı da buydu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 27, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARANLIK TUTSAKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin