21 - 3 "Büyük Final - I"

291 28 106
                                    


(05.03.2016, Bir gün sonra, Delhi, Hindistan)

Geri döndüklerinde üniversitenin olması gerektiği yerde bulundukları ilk fark ettikleri şeydi. Delhi şehrini çevrelerinde görebiliyorlardı, ama üniversiteye dâhil hiçbir şey kalmamıştı. Şehrin ortasında koca bir daire oluşmuş gibiydi, sadece boş toprak tabakası duruyordu.

"Ne oldu öyle?" diye sordu şaşkınlıkla Klik.

"Her şey bitti," diye yanıt verdi Kuzgun.

"Kedi Oğlan ve İklime, onlar nereye gittiler?" diye sordu Starfell.

"Var olmaları gereken başka bir hayata," diye yanıt verdi Manuel gizemli bir şekilde.

Dairenin dışına doğru yürümeye başladılar. Dairenin içerisine girişler engellenmiş gibi görünüyordu. Manuel sessiz kalmayı tercih etmişti, çizimi sayesinde yanında getirdiği kıza yürürken destek oluyordu. Firavun'un Kristal ismini kullandığı kızın ne kadar güvenilir biri olduğunu kimse bilemiyordu, ama bu konuda Manuel'e biri bir şey demeye cesaret edemezdi. Manuel kıza hemen bağlanmış gibiydi. Zaten çok az yürümüşlerdi ki tanıdık bir jetin onlara doğru iniş yaptığını gördüler. Jetten inen kişi General'di.

"O felaketi kendi gözlerimle görmesem ne olduğuna kimse inandıramazdı beni," diye anlatıyordu korkuyla.

"Buradaki felaket başka yerlerde de mi oldu?" diye sordu Klik şaşkınlıkla.

"Evet, şu an açıklananlara göre 23 farklı noktada benzer olay yaşandı. Bir enerji bulutunun dairesel bir biçimde etrafa yayıldığı ve bulut çekildiğinde ortamda hiçbir şeyin kalmadığı söyleniyor. Ben o felaketin tam ortasında kaldım, ama zarar görmedim. Benim başıma zamanında böyle bir felaket gelmişti. Sanırım bağışıklık kazanmış olabilirim," diye anlattı General, son sözlerini şaka niyetine söylemiş olsa da bir doğruluk payı var gibiydi, yine de tam gerçeği kimse bilemeyecekti.

"Avrupa Takımı'na ne oldu? Ozan da yanımızda değildi," diye merakla sorularına devam etti Klik. Firavun'un dünyasında gördüklerini hala sindirememişti, oradaki Marker'ın Firavun'un sadık askeri olduğunu görmüştü ve bunu kabul etmekte zorlanıyordu. Kendisinin de orada onlar gibi olma ihtimalini öğrenmek bile istemiyordu.

"Sizin birden kaybolduğunuzu anlattılar. Ozan'ın etrafındakileri kendisi gibi gelen saldırıdan zarar görmemelerini sağladığını söylediler. Eleanor ve diğerleri sağ çıkabildi bu sayede saldırıdan," diye anlattı General, onlar kaybolduktan sonra yaşananları.

"Vay, Ozan'ın da özel yeteneğini geliştirebileceğini beklemiyordum," diye yorumda bulunmayı ihmal etmedi Klik bunun üzerine.

"Bu genç bayan arkadaşımız kim, tanıyamadım, kusura bakmayın," diye sordu utanarak General. Avrupa Takımı'nda böyle birisi olup olmadığını hatırlayamamıştı, o nedenle kendisine kızmıştı.

Manuel, tam isminin Kristal olacağını söyleyecekti ki kız ondan önce davrandı ve General'e elini uzattı: "Benim adım Athena."

General, Athena ismini daha önceden duymadığına emindi. Bu kız kimse Avrupa Takımı'ndan birisi değildi. Ne olduğuna anlam verememişti.

"Size anlatmamız gereken şeyler var, General. Tehlike daha bitmedi. Asıl savaş daha yeni başlıyor. Biz sadece kıyameti geciktirdik, tamamen durduramadık," diye konuştu Kuzgun.

"O halde Avrupa Takımı'na da haber vereyim hep beraber yaşadıklarınızı bir dinleyelim," dedi duydukları üzerine General.

Avrupa Takımı'nın üyeleri Delhi'deki İngiltere Büyükelçiliğinde bekliyordu. Ozan da onlarla beraberdi. Hindistan'ın bir kısmı uzun yıllar İngiltere'nin sömürgesiydi ve Birleşik Krallık'ın kontrolü altındaydı. Tarihin önemli dönüm noktalarından biri olan Hindistan bağımsızlık mücadelesini ailelerinden dinleyen bölge halkının bir kısmı bu bakımdan Eleanor'un varlığından rahatsız oluyordu. Eleanor ona karşı gösterilen bu tavra bozulmuyordu, çünkü önlerinde daha önemli şeyler yaşanmaktaydı.

Son İnsanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin