~12~

6 1 1
                                    

... Rüzgâr'ın ağzından...

Şeyma'yı dinlerken ondan korktum. Meğerse Kerem'in dedikleri ne kadar doğruymuş. Şoför durduğunda Rabia bana
"Rüzgâr Şeyma'yı sen uyandırır mısın?"
"Tabi neden?"
"O kalktığında çok sinirli oluyor ve ilaç yan etkisini göstermeye başlıyor."
"Ne yani ben uyandırınca sinirli olmaz mı?"
"Hayır. Daha yeni tanıştığı kişilere karşı öyle olmaz."
"Tamam." Dedim. Uyandırmaya başladım.
"Şeyma."

"Hmm."

"Geldik."  Dedim. Yerinden zıplayarak
"Ne?"  İyi bana öyle davranmadı ya. O iyi. Neyse kalktı. Arabadan indik. Şoför gitti. Bende Şeyma'nın arkasından gittim. Kızın fiziğine baktım. Harika bir fiziği var. Şunu söyleyebilirim ki yürüdüğü yerde erkekler dönüp bir daha bakıyor. Yani sokaklar yürüyüşüne hasta oluyor. Aslında beni tanımaması çok ilginç. Amcası ile babam arkadaşlar. Ve bende orada çalışıyorum. Otogara girdik. Şeyma'nın amcası bizi karşıladı. Sonra onlarla konuşmaya başladı. Birden telefonu çaldı ve bizim yanımızdan uzaklaştı...

... Şeyma'nın ağzından...

Yine o lanet olası adam arıyordu. Açtım.
"Ne var lan?"

"Şeyma Hanım size mutlu haber vereyim. Adam yaşıyor."

"Ne?" Sesim ta onlara gitmiş olmalı ki bana hepsi baktı.

"Adam 12 dakikalığına ölmüş. Geri geldi."

"Ama bilmiyor ki yaşaması bizim için müthiş bir şey. Eee. Sakın adamı öldürmeyin. Hatta siz polis kılığına girip adamı hesaba çekin."

"Biz de size o konuyu açmak için konuşacaktık. Siz ne dersiniz?"

"Olur. Ama neden yaptığını söylemez ise bir iki kere vurun aklı başına gelir. Ama aynı onlar gibi olacaksınız. Sen sakallarını kes. Yuvarlak gözlük tak. Birşeyler yapın. Bir daha beni aramayın. Ben yokum. Tamam mı?"

"Tamam efendim. İyi günler." Dedi kapattım. Onların yanına gittim. Rabia bana sessizce
"Ne oldu?"
"Adam ölmemiş."
"Ne?"
"Sus."
"Hadi hayırlı olsun güle güle kullanın adamı." Dedi. Bende güldüm. Amcam
"Hadi otobüs kalkar şimdi."
"Tamam." Diyerek arkasına düştük. Otobüste kimle oturacağım diye baktım. Ne Rüzgâr ile mi oturacağım? Yo yo hayır hayır olamaz. Saçmalama. Ama bu haksızlık. Hile! Neden ben Rabia veya Sena ile oturamıyorum? Nasıl ya? Offf. Yuh ya. Oturdu yanıma. Allah'tan televizyonlar vardı. Amcam oturmadan yanımıza geldi ve
"Rahat mısınız?" Dedi. Evet ben ilk olarak geldiğim için cam kenarını kaptım. Allahım ne kadar kötü biriyim ben ya. Amcama
"Evet amcacım sen yerine geçebilirsin. Bizi merak etme." Dedim. Bana tamam diyerek yanımızdan uzaklaştı. Rüzgâr bana
" Şeyma."
"Efendim."
"Bana biraz kendinden bahseder misin?" Pekâlâ bu çok ilginçti. Çünkü iğrenç bir hayatım var.
"Tabi ama sende karşılığında bana kendi hayatından bahset tamam mı?"
"Tamam."
"Ben 14 Haziran 1992 de Erzurum'da doğdum. Ben 1 yaşımda iken annem ve babam kaza yapmış. Ve ölmüşler. Bu yaşıma kadar anneannem ve dedem ile yaşadım. Tabi 2 senedir Rabia ve Sena ile kaldım. Üniversite evlerinde kaldık. Yanımızda da ilkokuldan beri bizimle olan eski adı ile yavşak psikopat grubu vardı. Onlarla o kadar iyi olmamamıza karşın hep aynı okula denk geliyordu. Serkan ve Ali birde Mahmut o grubun çocukları idi. Bak onları aldatmamışlar. Beni aldatan yine bana düştü. Ne kadar iğrenç bir hayatım var. Yani amcamları bile geçen doğum günümde öğrendim. Ne kadar kötü değil mi? Hep bana bulaşanlar oldu hatta biri bana bıçak çekti. Mahmut o bıçağı ile alıp koluda  dahil olmak üzere her tarafını delip deşti. Çünkü o hep beni seviyordu. Yani bütün okul ona aşık ama o bana aşık. Benim yanıma erkek bile yaklaştırmıyordu. Mesela onunla beraber olsaydım seni görürse hemen bıçaklardı. Hep öyleydi. Ama şimdi değil. Her ne kadar salakça da olsa beni psikopatça seviyordu. Her neyse intihar bile ettim. Yine beni kurtardı. Ondan hoşlanmaya başladım. Sonunda bana ilân-ı aşk etti. Bende ona sevdiğimi söyledim. Onunla birlikte evlenme kararı bile aldık. Bana evlenme teklifi etti ve bende salak gibi onun teklifini kabul ettim. Ama sonunda onunla bir kızı piyanonun üzerinde öpüşürken görünce hemen ondan ayrıldım.Yüzüğü yüzüne attım. Onun için özel yaptırdığım kolyeyi yüzüne attım. Ayh. Seninde içini kararttım özür dilerim." Dedim. Resmen çocuğa bütün içimdekinleri kustum ya. Rüzgâr bana
"Benim hayatım ise şu. Bende ne tesadüf ki 13 Haziran 1992 de Muğla da doğdum. Doktorum. Benim böyle hayatım var. Neden seninle daha önce tanışmadık?"
"Bilmem. Ben seni ilk defa görüyorum da babanın hastası da oldum. Sen hangi bölümdesin?"
"Ben diş doktoru. Peki ya sen?"
"Ben göz doktoru."
"Teşekkür ederim seni daha yakından tanımak güzeldi."
"Bende de öyle."
"Spor ile ilgileniyor musun?"
"Evet. Futbol." Dedim.
"Kursa mı gittin?"
"Hayır. İki grup ile birlikte öğrendim. Yani kendim. Futbol benim hayatım. Her canım sıkıldığında direk futbola gidiyorum. Şunu söyleyebilirim sana ben her birine sinir oluyor isem direk toptan sinirimi çıkarıyorum. Bir kere  yoldan geçen adam vardı. Canım da bayağı sıkkındı. Topa öyle bir vurdum ki adamın burnunu kırdım. Galatasaray maçlarını hiç kaçırmam. Her maçına giderim. Sen hangi takımlısın?"
"Galatasaray."
"Ya kusura bakma ama benim çok uykum var benim çok uykum var. Uyusam. Yorgunum da."
"Tabi. Bende uyumak istiyorum. Acayip yorgunum." Dedi. Bende koltuğumu geriye yasladım. Ve kendimi uykunun kollarına teslim ettim.

........

GENETİK PSİKOPAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin