~6~

10 1 0
                                    

... Sena'nın ağzından....

Dışarıdan Mahmut'un sesi geliyordu. Serkan'a
"Aşkım Şeyma'ya bakalım. Ne olur?" Dedim. Tamam dedi. Bizde baktık. Şeyma Mahmut'un kucağında bayılmış.
Hemen yanına gittik. Hemşire çağırdık. Bende Serkan'nın kollarının altında bekliyordum.

...3 YIL SONRA...

"Mahmut!!!"  Ah şaka maka onunla yaşamak çok zor.. Tıp bölümünü kazandım. Yani kazandık. Doğum günümde bana gelen en büyük hediye Özcan ve Özkan amcam. Onlar benim gerçek amcammış. Bir sevindim bir sevindim. Ağladım.  Neyse Mahmut ile kavgalarımız hiç bitmiyor. Her seferinde şu simetri hastası olduğum için herşeyi yamuk bırakıyor. Nefret ediyorum. Ben ona ne desem tersini yapıyor. Ve biliyor musunuz aynı evdeyiz  ya bu her gün şebeklik yapıyor. Telefonum da da  psikopat şebeğim benim yazıyor. Bu ne ben çocuğumla mı yoksa bununla mı uğraşacağım belli değil. Birden aklıma geldi ve
"Kocacığımmmmm!!!" Dedim. Bundan hoşlanmış olmalı ki mutfağa koşarak geldi. Hödük dememek için kendimi zor tuttum. Bana
"Efendim karıcığımmmm!!!" Dedi.
"Ben şu an senin yanındayım. Ve sen bahçedeymişim gibi bağırıp duruyorsun. Bizim grubu çağır. Hemde mangal al. Parti yapalım." Dedim. Yanağıma uzandı ve öptü
"Sen harikasın Şeyma." Dedi. Bende
"Ah biliyorum ki eğer ben olmasaydım şu an evde kalmış şişman erkeklerden olurdun. Kıymetimi bil. Şimdi rica ediyorum. Arkadaşları arıyor ve mangal almaya teşfik ediyor musunuz Paşa han hazretleri." Dedim. Bana
"Tabi ki de hayır." Dedi. Kek hamurundan aldı ve burnuma sürdü.
"Şebek! Gel ben sana ne yapacağım?" Dedim. O ise merdivenlerden aşağıya doğru bana bakıyordu. Hemde gülerek. Yanına gittim.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun ŞEBEK!!" Dedim. Merdivenlerden indi. Yanıma geldi.
"Seni kızdırmaya bayılıyorum ŞEBEĞİN KARISI.." Dedi. Ben şimdi bunu ne yapmalıyım. Sessizce odada öldürüp çöpe mi atsam? İyi fikir. Çok zekice. Hemen hamle yaptım. Ve dirseğimi vurdum. İnledi. Bende zevkle bunu izliyordum. Yeni jeton düşmüş olmalı ki hemen elime terlik alıp
"Şebek. Ben senin daha karın bile değilim. Kendine gelin güvey olma." Dedim. Salonun ortasında volta atarken ayağım masaya çarptı. Fazla kanıyordu. Mahmut yanıma geldi ve
"Şeyma iyi misin sen? Ne oldu?" Dedi. Bende doğal olarak
"Şebeğim sence sinema izliyormuş gibi halimiz mi var? Ya gidip ilk yardım çantasını getirmek nasip oldu size. Kalk pansuman yap! Birde doktor olacaksın." Dedim. Hemen koşarak uzaklaştı. Ve 5 dakika sonra geri geldi. Bende
"Ne yaptın Allah aşkına orda gelin mi çıkarttın yoksa ilk yardım çantası mı aradın? Ahhhh!!!!" Dedim acı ile. Bana yavaşça pansuman yaptı. Bende acıdan inleyip duruyordum. Sargı bezini de taktı. Bende
"Teşekkür ederim canım. Zaten ayağım çok ağırıyor. Lütfen beni kırma. Lütfen. Tamam ben arayayım. Sen mangal eşyaları al. Et filan. Kırma beni." Dedim. İnşallah işe yarar. Mahmut yanağıma uzandı ve öptü. Eli ile yüzümü okşadı ve
"Unutma ben bunu senin için yapacağım. Şimdi ben gidiyorum. Hemen döneceğim. Tamam mı?" Dedi. En mükemmel gülüşünü yaptı.
"Tamam Şebeğim. Yolda yürürken birilerine bakarsan o gözlerine yazık olur. Ben yolcu edeyim." Diyerek ayağı kalktım. Yanağına uzandım ve öptüm.
"Kızdın mı?" Dedi. Bende
"Ne için?" Dedim. Bana
"Benim yüzümden senin bacağın öyle oldu. Affet." Dedi. Bende
"Herhalde şaka yaptın. Dimi? Saçmalama ufak kaza. Hem senin yüzünden olsaydı bile affettim çünkü pansuman yaptın. Tekrar teşekkür ederim aşkım." Dedim. Hüzünlü gözleri artık sevinçle bakıyordu.
"Görüşürüz aşkım." Dedim. Boynuna sarıldım. O da
"Görüşürüz birtanem." Dedi. Kapıyı kapatıp mutfağa gittim. Rabia'yı aradım.

"Alo."

"Alo. Şeyma birşey mi oldu?"

"Ne birşey olması. Sena ve Serkan'ı da al Ali zaten gelecek topla gel bize."

"Tamam. Geliyoruz. Görüşürüz canım."

"Görüşürüz canım benim." Diyerek telefonu kapattım. Kekin başına döndüm. Fırına verdim.

...1 SAAT SONRA...

Herkes bizde şu an bahçede. Erkekler mangal yaparken biz kızlar da oturuyorduk. Sena
"Sen Mahmut'tan şikayetçi misin?" Diye sordu. Bende
"Tabisi de hayır. Ne oldu sen niye şikayet ediyorsun ki?" Dedim. Rabia ya döndüm.
"Sen şikayetçi misin?" Dedim. Bana
"Hayır. Asla. Mesela ceza veriyorum. Hemen odaya çıkıp uyuyor. Bebek gibi. Çok tatlı. Neden şikayet edeyim ki?" Dedi. Erkekler masaya geldi. Etlerle birlikte. Mahmut yanıma oturdu. Herkes kendi yerine oturdu. Yemek yenmeye başlandı. Ben şöyle bir göz gezdirdim. Benim gerçek ailem. Bu. Mahmut ağzıma ekmek tepti. Bende hemen ona döndüm.
"Ne o daldın gene." Dedi. Bende
"Bir şey düşünmeden edemiyorum." Dedim. Ama bende ne olduğunu bilmiyorum.
"Neymiş o?" Dedim. Bende
"Bilmiyorum. Neyse boşver." Dedim. Ali bize
"Ne öyle fısır fısır konuşuyorsunuz. Söyleyin de bizde bilelim." Dedi. Bende şakaya vurarak
"Bak bakayım seni ilgilendiren konu var mı?" Dedim. Kapak ettim. Rabia bana öldürücü bakışlar attı. Bende omuz silktim. Gırgır şamata ile bitirdik yemeğimizi. Kızlar masayı toplarken erkeklerde maça dalmıştı. Barcelona ve Almanya maçı vardı. Biz masayı topladıktan sonra Mahmut'un yanına gittim. Oturdum. Kolunu omzuma attı. Bende başımı göğsüne koydum. Sena bize
"Bunlar bizden daha aceleciler." Dedi. Bende
"Nedenmiş o?" Dedim.
"Önceden okulda birbirinize düşman gibiydiniz. Şimdi bakıyorum aynı evde kalmalar. Hayırdır."  Aslında haklıydı. Biz orta okulda da acayip derecede kavga ediyorduk. 
"Aaa. Sena ama ayıp sen kendine bak.  Sonra ortalığa ne kadar dedikodu kazanı kaynıyor haberin yok." Dedi Mahmut.
Sena'nın gözleri fal taşı gibi açıldı ve
"Kimin hakkında dedikodu? Mahmut benden daha iyi şeyler biliyorsun. Anlat." Dedi. Tam lafa başladı ki ben
"Aaa ama yeter şurada maç izliyoruz. Kızlar Barcelona tutuyoruz. Erkekler Almanya tutuyor. Geçelim şu koltuğa erkekler de karşıdaki koltuğa. Hadi. Benim üç tane Barcelona formam var. Getireyim." Diyerek odaya çıktım. Çekmeceden aldım. Bir tanesini giydim. Diğerlerini kızlara verdim. Giydik. Maç başladı. Biz tezahürat karşılığında takımın gol atmasını bekliyoruz.  Gözüm Mahmut'a kaydı. Bana çok dikkatli şekilde bakıyordu. Bende ona baktım. Sonra maça baktım.
"Hadi! Hadi! Goooooooolllll!!!!!!" Diye bağırdım. Herkes bize bakıyordu. Kızlarla sarıldık. Mahmut
"Ama haksızlık sizin takım çok güç- Goooooooolllll!!" Diye bağırdı. Bizi aldı mı bir gülme. Erkekler bağırıp çağırırken biz de oturmuş bu hallerini izliyorduk. Sonra maç 1-1 bitti. Herkes evlerine gitti. Gidince hemen Mahmut merdivenlerden çıkarken yakaladım. Ona
"Beraber toplamayacak mıyız?" Dedim masumca.
"Yarın toplayalım. Şimdi yorgunuz. Hadi aşkım." Sinirlendim
"Tamam. Sen git. Ben kendim toparlarım." Dedim. Salona gittim. Mahmut yoktu. O anda iki kol belimi sardı. Omzuma küçük bir öpücük kondurdu. Beni kendine döndürdü. Sonra
"Şimdi dans edelim söz toplayalım. Tamam mı?" Dedi. Bende
"Tamam. Olur." Dedim. Müzik açtı. Belime ellerini sıkıca sardı. Bende boynuna sarılıp yanağına uzandım ve öptüm. Beş dakika öyle durduk. Şarkı bitince hemen işe döndük. Bulaşıkları makinaya attım. Bitince işimiz hemen üstümü değiştim. Yatağa attım kendimi. Çok yorulmuştuk. Mahmut yanıma uzandı ve sıkıca sarılarak uyuduk.

.......

GENETİK PSİKOPAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin