Bir Fotoğraf

Hayır!

Şeytan dahil her meleğin yeri varken yanında ya bir ben mi ağır geldim.

《》 《》 《》 《》 《》 《》 《》 《》

●●Sueda'dan ●●

Berkay'ın attığı mesaja çok sert bir mesaj yazarak cevap verdim. Belki de bu kadar sert cevap vermemeliydim şu an bunu düşünmek istemiyorum. Zaten akşam olmak üzereydi, gidip anneme yemek hazırlamasında yardım etmeyi düşünerek mutfağa doğru yürüdüm .

"Yardım ister misin anne?"

"Ben yemekleri hallettim sen de salata yaparsan güzel olur. Bak domatesleri çıkardım diğerlerini de dolaptan çıkart hadi."

"Tamam."dedikten sonra dolaptan marul, kara lahana ve havuç çıkararak lavaboya koydum. Marullaru yaprak yaprak kopararak iyice temizledim. Geriye kalan havuç, lahana ve domatesi iyice yıkayarak salata için bir kayık çıkardım ve doğrama tahtasının başına geçtim. Havuç hariç her şeyi doğradıktan sonra havucu rendeledim ve üstüne bir güzel limon sıktım, baharatları ekledim.

"Evet salata hazır!"dedikten sonra annemse:

"Yemek de hazır. O zaman sofrayı kuralım."dedi ve ben de masanın başına geçtim ve sofrayı serdim ardından tabakları dizdim yemeği de getirirsem sofra yemek için hazırdı. Ardından annem abimi de çağırdı ve yemeğimizi güzelce yedik. Sonra ben de odama gitmek için izin isteyerej odama geçtim. Bugün o çocuğu görmüştüm yine .Ayrıca Berkay dükkana gelmişti ve benimle konuşmak istemişti. Bugünlerde ne kadar da çok olay oluyordu ya .Şimdi ne yapacağımı düşünürken televizyon izlemeye karar verdim. Yazları bir sürü yeni dizi çıkıyordu, yaza dair sevdiğim şeylerden birisi de farklı farklı diziler oluyor. Her akşam değişik ve yeni hikayeli diziler...

***
Dükkana gitmek için hazırlanmaya başladım ama Duru'dan mesaj geldi ve ben de hızlıca açtım.

Kimden: Şampuanımm
Sueda acilen attığım konumdaki Umut kafeye gel ve ikinci kata çık. Çok önemli acilen gel ve bana yardım et.

Kime: Şampuanımm
Tamam hemen evden çıkıyorum umarım çok önemli bir şey değildir.

Kimden:Şampuan
Çabuk ol ! Lütfen.

Aceleyle üstümü giydim, telefonumla biraz parayı cebime attım dedemi arayıp biraz gecikeceğimi söyledikten sonra hızla kafeye doğru yol aldım.

Kafeyi görmemle telefonumdan konumu açarak emin oldum ve hızla oradaki bir çalışana ikinci kata nasıl çıkabileceğimi sordum ve gösterdiği merdivenle kendimi hızla ikinci kata attım nefes nefese kalmıştım ama buna değeceğini biliyordum. Çünkü o benim kardeşimdi ötesi yoktu. Aynısını o da bana yapardı.

Etrafta gözlerimi gezdirdim. Sahne gibi bir alan vardı ve üstünde siyah bir perde. Bir anda perde indi ve gördüğüm kişiyle şok oldum.

Berkay...Elinde gitarla karşımdaydı.

●●Berkay'dan Devam ●●

Karşımda şaşkınca bana bakıyordu ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu muhtemelen. Yaptığım plandan habersizdi ki.

"Duru nerde? Bir şey mi oldu? Ona bir şey yaptıysan sana dünyayı dar ederim lan!"dedikten sonra etrafa bakmaya başladı. Hala anlamamıştı sanırım. Bir süre sonra etrafına döndü durdu ve yazıları fark etti sonra da balonları.

'Affet Beni Sueda'

Şaşkınlık içerisinde dudakları aralandı belki de bir şey söylemek istiyordu bilemiyorum. İyice sessizleşti.

Ben de gitarı kendime yaklaştırdım. Parmaklarımı tellere koydum ve çalmaya başladım. Ardından çıkan melodiye seslerim eşlik etti.

Omuzumda başın eksik

Yatağımda kokun

Tenimde tenin eksik

Gel de bir dokun

Gecelerden uykum eksik

Yüzde tebessüm

Elimde elin eksik

Gel de bir dokun

Ne olur dön geri

Sevindirme elleri

Bozdum mühürünü

Kara büyülerin

Sensiz olmaz

Sensizlik anlatılmaz

Hep eksik diyorum ya

O bile az...

Biten şarkı sözleri ile boynuma asılı olan gitarımı da çıkardım ve bir kutu çıkardım. Sueda'nın önüne gittim ve kutuyu açtım önce bir şaşkınlık olsa da açtığım kutuyla derin bir nefes aldı. Sanırım evlilik teklifi sanmıştı.

İçinde sonsuzluk işareti olan bir kolye vardı.

"Takabilir miyim?"önce şaşkınlıkla bana baktı. Sonra sinirli bir şekilde bana döndü.

"Bizi sen bitirdin üstelik kırdın beni, paramparça ettin. Ben sana güvenmiştim ,kimseye güvenmediğim kadar. Kimsenin tahmin edemeyeceği kadar. Ama sen kırdın parçaladın beni. Tekrar güvenmem için zaman lazım, kırılan parçaları bir bir toplamam lazım. Biraz rahat bırak beni kendimi toparlayayim."

"İzin ver yaralarınu sarayim. Seni ben parçaladım ben toparlayayim.Olmazsa, istemezsen her şey biter. Bir daha asla seni rahatsız etmem. Yalvarırım."

"Uzak dur benden yetmedi mi aldığın sevgim, yetmedi mi ha! Uzak dur neyini anlamıyorsun."

Bir hıçkırık sesi içimi parçaladı.Bir kez daha, önceki gibi,benim yüzümden, tekrar.

Yaklaşmak istedim ama izin vermedi. Adımlarıyla geriye doğru kaçtı.

"Hayır."