Kızgınlık gürültülüdür, kırgınlık sessiz.
《》《》《》《》《》《》《》《》《》
Şarkısına başladı.
Üzülürüm yine
Benim kadar değil.
Resmini görünce
Artık sadece bir resim olduğun gerçeği. Hiç bir özelliği olmayan birkaç kağıt parçası.
Maziye bakarak
Adı üstünde 'mazi'.
Vazgeçemem senden
Vazgeçtin benden.
Bir ömür geçse böyle
Üzgünüm diyemem, üzgün değilim. Bir ömrün böyle geçecek.
Ardından yalvararak
Güven sadece bir kere kırılır. Ben affetsem yüreğim affetmez.
Dön bana yeniden ne olur
Dönemem.
Hem şarkıyı söylüyor hem de gözlerimin içine bakıyordu. Belki de şarkıyı özellikle seçmişti.
Sev beni yeniden ne olur
Sevemem artık.
Al beni yanına ne olur
Bitti dedim işte. Neyini uzatıyorsun?
Dön bana yeniden ne olur
Yapamam
Ne olur...
Olmaz.
Unuturum sandım
Ben de.
Zamana bırakınca
Zaman geçti senin acın geçmedi. Yaran taze..
Seni nasıl sevdiğimi
Seven insan bunu yapmazdı. Seven insan aldatmayı bırak üzmezdi. Kıyamazdı ki!
Ama bugün yine
Uzayıp bizi daha çok üzmesindense belki de bitmesi en iyisiydi.
Söylüyorum hep aynı
Ben de söyledim kendime. Saatlerce o yapmaz diye inandırmaya çalışmıştım. Ama öyleymiş..
Hep aynı şeyi
Hiç değişmedi ki!
Dön bana yeniden ne olur
Dönemem.
Sev beni yeniden ne olur
Sevemem.
Al beni yanına ne olur
Yapamam.
Dön bana yeniden ne olur
Olmaz.
Ne olur...
Bir kere şans vermiştim sadece bir kere. Bir daha olmaz. Kendi gururumu ayaklar altına alamam ,kendimi çiğneyemem.
Şarkısını söyleyip masaya doğru geldi bizden herkes şarkı söylemişti Dağıstan hariç. Emre her ne kadar ısrar etse söylememişti. Dağıstan ilk defa konuşmuştu.
"Bize gidelim mi ? Ne dersiniz."dedi ve herkesten onaylayan mırıltılar yükseldi. Hep beraber kalktık erkekler hesabı ödedikten sonra. Dışarı çıkmıştık ben kenarda tek başıma telefonumla ilgilenirken. Etrafta gözlerimi gezdirdim ikizler birbirleriyle hararetli bir şekilde konuşuyorlardı belki de kavga ediyorlardır. Emre, Çağlar ve Duru birbirleriyle baya iyi anlaşmıslardı sanırım muhabbetleri koyu gibi duruyordu. Cenk ve Selda gördüğüm kadarıyla sürekli birlikteler ve bu şimdi de geçerliydi. Dağıstansa benim gibi telefonuyla uğraşıyordu. İzlendiğini hissetmiş olacak ki başını telefonundan kaldırıp etrafına gözünü gezdirmeye başladı ben de hemen telefonuma gömdüm kafamı. Umarım fark etmemiştir. Berkay! Harbiden ya Berkay nerdeydi acaba. Kolumdan birisi tutunca kolumu tutan kişiye döndüm. Tabiki iti an çomağı hazırla.
"Efendim Berkay. Ne diycen?"
"O mesaj ne demekti ? Üstelik senin burda ne işin var?"
"Öncelikle mesaj da ne demişsem odur. İkinci olarak sanane!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Fotoğraf
Genç Kız EdebiyatıMutluluk kimine göre milyonlarca liraya sahip olmaktı ... Belki de bir dondurmayı altı yedi çocukla birlikte paylaşmaktı... Fakat mutluluğa bu kadar aç birisine mutluluğu bir zarfın içinde olan fotoğraf getirecekti. Belki de o fotoğraftaki insan...
