Hellomın Aleyküm lahanalarım!
Şimdi diyeceksiniz ki ulan yazar, hadi geç atıyorsun neyse de bari bölüm daha uzun olaydı. Ama ben size dedim mi? Dedim. Benim durum ahanda bu dedim. Benden verim beklemeyin dedim.
Multi: Ponçik yorumlar *_*. Aranızda yorumunu koyamadığım olabilir. Açıkçası üşendiğim için sadece son 3 bölümün yorumlarını derledim djzunsıenx. İyi ki varsınız be!
İyi okumalar!
+++
~5. Gün~
4. günümüzde başımdan geçen kamp macerası yüzünden bir daha kampa gitmeme kararı almıştım. Akşam salak saçma sohbet edip yatmıştık ve oturmaktan k*çım uyuşmuştu. Ama asıl kabus gece başlamıştı.
Küçücük çadırın içinde Giray'la birlikte uyumaya çalışmak tam bir faciaydı. Yatıyorduk, o benim kolumu ittiriyordu, ben onun bacağını ittiriyordum, kavga ediyorduk, ben ona sövüyordum, o Allah'a yakarıyordu, ben de trip atıp geri yatıyordum ve bu şekilde bir kısır döngü oluşturmuştuk. Artık çemkirmekten yorulduğumuz vakit uyuyakalmıştık.
Sabah yine erkenden uyandıktan sonra eşyalarımızı toparlamış, zar zor dağdan inmiş ve otobüsümüze binmiştik. Yine Giray'ın omzunda uyumuştum.
Siyah çok da açık olmayan mayomun üzerine siyah plaj şortumu geçirip banyodan çıktım. Saat 12'de Fırtına Deresi'nde buluşacaktık. Bu arada, Fırtına Deresi bizim geceleri gittiğimiz dereymiş ki bence bu mükemmel bir şey. Biraz daha otobüse binersem kusacağım çünkü. Gerçi şans bana bu yönden gülmüyordu çünkü bugün dönme kararı almıştık. Normalde yarın dönecektik ama bu gün biraz boş geçecekti. Neden? Bize su sporları yaptıracak kişi hamile olduğunu öğrenip ailesine söylemeye Antalya'ya gittiği için. Telefon diye bir şey icat edildiğinden haberi yoktu sanırım garibanın.
11.50'de Giray'la birlikte şirin mi şirin patates evimizden çıkıp tahta yolda yürümeye başladık. Karadeniz biraz serin olduğu için öğlen vakti gitmenin daha mantıklı olduğunu düşünmüştük. Programa bakarsak oraya da sabahın ebesinde gidecektik. Soğuktan k*çımız donmuş bir şekilde eve dönerdik artık.
Öğrencilerin neredeyse hepsi gelmişti. Biz de çimenlere eşyalarımızı bırakıp yere oturduk. Açıkçası ben havuz insanıydım. Denizdir, göldür, deredir pek işim olmazdı.
Tüm öğrenciler geldiğinde yavaş yavaş dereye girmeye başladık. Ben şimdilik sadece ayaklarımı sokuyordum. Çünkü birazdan kahvaltı yapacaktık ve o sürede ıslak bir şekilde donmak istemiyordum.
Ama donma meselesi sadece beni endişelendiriyor gibi görünüyordu. Herkes deli gibi yüzüp şakalaşıyordu. Hepsi salak, çıkınca buz tutacaklar ve ben de onlara diyeceğim ki "Bitch please, ablanız akıllı.".
(Reklam Arası!
Gece kanka millet mazoşist mi niye buz tutsunlar elleri üşür.
Yazar ve Esprikleri adlı programın sunduğu Ergen Öğretmen devam ediyor.)
Ben herkese "Sizden iğreniyorum." bakışı atarken Giray bana seslendi.
"Gece! Orada rahat mısın? Eğer rahat değilsen harika bir çözüm biliyorum."
Giray'a gözlerimi devirdim. Onun bulduğu çözümden hayır gelmeyeceğini iyi bildiğim için "Sağol Giray'cığım çok rahatım." demekle yetindim. Ama Giray benimle aynı fikirde değil gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ergen Öğretmen (Düzenlenecek)
HumorMizah #13 - 29/10/2016 Mizah #14 - 30/10/2016 Gece Eloğlu, öğretmenliğinin ilk senesine devlet okulu olmasına rağmen özel okul kadar gelişmiş bir okulda başlar, İngilizce öğretmeni olarak. İngilizce öğretmeni olması öğrencilerle ilişkisini biraz bo...